Hakkari ilimiz tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Şehir yeniden imar ediliyor. Her taraf yıkık dökük… Kış kapıda, zamanla yarışılıyor.

Gerçek zift ve hakiki asfalt ile ilk kez tanışan yollarımız onarılıyor. Yapımın bittiği yollarda yani şehir içinde kısacık mesafede araç sürücüleri sınırsız gaza basıyor. Asfalt demek hız demek değildir. Kaldırımlarda yürümek gibi bir alışkanlığımız da olmadığı için bu hız ölümlere davetiye çıkartıyor.

Şehiriçi hız limiti 50-70 iken, şehirlerarası hız limiti ise 90-110 arasıdır. Hakkari sokaklarında bazen sürücüler 90 hız yapabiliyorlar. Bu durum halkında tepkisine yol açmaktadır. Hakkari Emniyet Müdürlüğüne bağlı Trafik Şube Müdürlüğü gerçek anlamda bir denetim ve kontrol yaparsa ceza almayan araç ve sürücüsü kalmayacaktır diye düşünüyorum.

Trafik kazalarının büyük nedenlerinden biri hızdır. Okullar açılıyor, minik yavrularımız yollara karınca misali yayılacaklardır. Aman şimdiden ısrarla uyarıyorum. Anlık hız zevkiniz yolları kana bürümesin.

Sayın valimiz ve belediye başkanımızdan da istirham ediyoruz trafik ışıkları sistemine bir an önce geçirilsin. Bu durum kaza riskini azaltacaktır, trafiği rahatlatacaktır.

Trafik ve yollardan konu açılmışken Depin ve Yeni Köprü çilesi için de sayın valimiz yoğun mesai yapmaktadırlar. Bu ciddi mesele en kısa zamanda çözüme kavuşulacaktır.

Dikkatimden kaçmayan önemli bir konuda daha sürücüleri ikaz etmek istiyorum. Araçlarında tükettikleri gıda, meyve kabukları ve içtikleri petleri camlarından rastgele caddeye fırlatı veriyorlar. Unutmamalıyız ki hepimiz çevremizden sorumluyuz.

Asfalt demek hız demek değildir, iyi vatandaş olmak sessiz kalmak değildir. Yaşanılır bir Hakkari için hepimize her konuda görev düşmektedir.