Ev sahibi takımın taraftarlarının sahaya inmesiyle başlayan kavga sonucunda, Hakkâri Zap Spor futbolcusu Âdem Sarıgül sırtından bıçaklanarak yaralandı.

Sağlıklı ilişkiler kurmak ve olumlu davranışları modellemek, istismardan uzak bir spor ortamının tonunu belirler.

Spor, son zamanlarda spor psikologları için giderek artan bir endişe kaynağı haline gelen çeşitli saldırgan davranış biçimlerinin görüldüğü bir alandır. Sporlardaki saldırganlık, seyirciler, sporcular, hakemler ve antrenörler dahil olmak üzere birden fazla kaynaktan ortaya çıkabilir.

Sporcuların, taraftarların, yöneticilerin ve koçların rakiplerine karşı hem müsabaka öncesi, hem müsabaka sırasında hem de müsabaka sonrasında sergiledikleri fiziksel, sözel ve psikolojik eylemlerin tümü sporla ilgili saldırganlık şemsiyesi altına girmektedir.

Seyirci şiddeti ve saldırganlığı, dünya genelinde sporlarda seviyeleri ve ülkeleri aşan önemli zorluklara yol açmaktadır ve çok sayıda spor etkinliğini etkiliyor. Sonuç olarak, bireyleri bu tür şiddet eylemlerine iten faktörleri araştırmak hayati önem taşımaktadır.

Uluslararası çalışmalar, sporlardaki şiddet ve saldırganlık alanını araştırmış, bu bağlamda hem sosyal hem de antisosyal davranışların etkilerini ve sonuçlarını incelemiştir. Sporlardaki kolektif saldırganlık, gerçek spor etkinliğiyle ilgisi olmayan durumsal, çevresel ve sosyal faktörler tarafından şekillendirilir. Ailevi bağlar, sosyal bağlılıklar, eğitim geçmişleri, iletişim kalıpları ve kültürel olgular gibi çeşitli unsurlar saldırgan davranışa dair içgörüler sağlayabilir.

Futbol taraftarları arasında şiddet içeren ve antisosyal davranışlara katkıda bulunan faktörler arasında alkolün etkisi, iç ve dış psikolojik dinamikler, rekabet baskıları, sosyal ve politik alt akımlar, mekânsal düşünceler, spor ortamı ve maçlara verilen tepkiler yer almaktadır. Ek olarak, saldırgan eğilimleri olan bireyler holiganlığa katılmaya daha yatkın olabilir. Saldırgan davranışın etik olmayan davranışlara yol açabilen ve adil oyunu baltalayabilen temel bir faktör olduğunu ileri sürmektedir.

Seyirci şiddeti yalnızca sosyal bir sorun değil, aynı zamanda spor endüstrisinin ekonomik sürdürülebilirliğini de olumsuz yönde etkilemektedir. Seyirci şiddetinin altında yatan mekanizmaları anlamak ve onu azaltmanın etkili yollarını keşfetmek için çabalar sarf edilmiştir.

Stadyum yenilemeleri, CCTV kameralarının kurulumu ve tüm seyirciler için oturma düzenlemeleri ve iyi düşünülmüş bilet satış politikaları gibi girişimler, şiddet seviyelerini kontrol etmede ve azaltmada etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Spor ortamlarında kaza önlemeye yönelik çabaları ve kaynakları etkili bir şekilde yönlendirmek için, kültürel, coğrafi ve taraftar davranış nüanslarını hesaba katarak seyirci şiddetini engelleme ve yönetmeye yönelik etkili önlemlerin belirlenmesi zorunludur.

Spor tesislerindeki şiddet ve saldırganlığın önlenmesi ve kontrolü, stadyum güvenliğinin artırılmasına ve dolayısıyla seyirci katılımının artmasına yol açabilir. Bu da, özellikle genç bireyler arasında sosyal sorunları hafifletme ve madde bağımlılığını azaltma potansiyeline sahiptir. Taraftar şiddeti küresel bir sorun olsa da, belirli tezahürleri ve katkıda bulunan faktörler bölgelere göre değişebilir.

"Yöneticiler, eğitimciler, yetişkinler ve antrenörler olarak, çocuklarımızın güvenli bir ortamda antrenman yapmalarını sağlamak bizim görevimizdir"