Dünya milyonlarca yıldır bir değişim ve dönüşüm içerisinde dönmeye devam etmektedir. Hayata dair her şifreyi dünyanın değişiminde bulmak mümkündür. Her şey başkalaşmaya mecburdur. Anlaşılması zor olayları ya da beklentileri dünyayı izleyerek anlamak oldukça basittir.
Konuyu birkaç örnek ile açıklamaya çalışalım:
YKS Coğrafya konularından olan Harita Bilgisini örnek vererek olayı somutlaştırabiliriz. Harita bilgisi konusu içerisinde yer alan Harita Çizim Yöntemleri alt başlığında renklendirme yöntemi mevcuttur. Bu alt başlıkta öğrenciler renk basamaklarını öğrenmek zorunda kalmaktadırlar. Aslında konunun basitliğini anlamak için yaşama bakmak yeterlidir. Ders kitaplarında konu şu şekilde sınıflandırılmaktadır.
0 metre > Mavi
0 ile 500 metre > Yeşil
500 ile 1000 metre > Açık Yeşil
1000 ile 1500 metre > Sarı
1500 ile 2000 metre > Turuncu
2000 ile 2500 metre > Kahverengi
2500 ile daha üstü > Koyu Kahverengi
Bu sınıflamayı öğrenmenin birkaç yolu mevcuttur. Tabloda yer alan sıfır metre yani mavi rengi ezberlemenin bir anlamı yoktur.Zaten hemen öğrenilebilir. Yüksekti basamaklarını da ezberlemenin bir anlamı yoktur. Zaten 500’er bir şekilde artmaktadır. Asıl mesele renk tonlarının yükseltiye göre öğrenilmesidir. Bunun için birçok yol olmasına rağmen en kolay öğrenme yolu yaşamdan yardım almaktır.
Bunun için yaprakların mevsimlere göre renkleri örnek alınabilir. Örneğin; ağaçtaki yaprak ilk önce yeşildir, zamanla açık yeşil bir renk alır, sonbahar ile birlikte sararır ve ileriki dönemlerde turuncu renk alır, sonbaharın sonu itibari ile kahverengi renk alır ve dalından koparak yere düşer ve çürürken koyu kahverengi renk alarak son bulur. Bu sıraya göre renklerin basamakları öğrenilebilir. Oldukça kolay bir yöntem!
Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Uçak yapmak için bir kuşu örnek alıyoruz.Şekilleri düzenlerken yaşamdaki şekilleri taklit ediyoruz.Arabaları yaparken bir insanın anatomisini örnek alıyoruz.Arabanın kalbi olarak motorunu,gereksiz unsurlar için egzoz borusunu icat ediyoruz.
Bir insanın dünyaya gelişi ve gelişmesi de yaşamdan benzerlikler taşır. Aynen bir çocuğun ve ağacın gelişimi gibi. Ağaç ilk önce bir tohum olarak toprağın rahmine düşer. Zamanla filizlenir ve büyüme evresine girer. Gelişimine devam eder ve yaşlanıp ölür. Dünyaya yeni gelecek bir bebek misali…
Hayat işaretlerde saklıdır. Bakmak yetmez görmek gerekir. Çünkü bakmak ve görmek aynı şey değildir. Bakarsın ama göremezsin. Sen görmeyi bilirsen hayat sana şifreler ve işaretler sunmuştur. İşini kolaylaştıracak her şey hayatın kendisinde saklıdır. Çözüm bulmakta zorlanırsan, hayatta benzerini ara, bak bakalım onu ilk yapan nasıl yapmış ve çözüme kavuşturmuş. Gerçekten, kolay yolunu bulacaksın. Sen bak ve gör!