Dün en yoğun günlerden birini yaşadık. Altı saat boyunca Bakan'ı izledim, dinledim ve kayıt ettim.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ve beraberindeki heyet sabah ilk uçakla Yüksekova'ya intikal ettiler. Kalabalık bir heyetle gelen Bakan, iki gurup oluşturdu. Birini ilçede denetimlerde bulunmasını sağladı diğer ekibe de başkanlık ederek merkeze doğru hareket ettiler. Hava muhalefeti yüzünden helikopter kalkmayınca kara yolu ile HATSO'da onları bekleyen halk ile buluşmak için çabaladılar.
Hakkari'mizin iki geçim kaynağı var. Biri hayvancılık diğeri ise sınır kapıları. Sınır ticaretinin bağlı olduğu en büyük makam yani Gümrük ve Ticaret Bakanı gelince tüm esnaf ve eşraf saatler öncesinde HATSO konferans salonuna gelerek beklemeye başladılar. Saat 10.30 da gelmesi gereken heyet 3 saat gecikmeyle 13.30'a doğru halk ile buluştular.
HATSO'nun girişken, çalışkan ve üretken başkanı Servet Taş uzun ama zevkli bir konuşma yaptı. Heyet ve davetliler heyecanla dinleyerek alkış yaptı. Konuşmasındaki detayı dün yayınlamıştık. Daha sonra ilimizin sevilen ve sayılan valisi TOPRAK kürsüye çıktı.
Hakkari ve sorunlarına duyarlı olan valimiz genel bir değerlendirme konuşması yaptı. Ve son olarak Bakan Tüfenkçi sahneye çıkarak, dinleyici konumundan çıkarak konuşmaya başladı. Çok açık ve rahatlayıcı bilgiler sundu. İhracaat, italat, cazibe merkezleri, hayvancılığın gelişmesi ve ilimizin kalkınması konusunda çok şey söyledi.
İlk kez bir bakan Hakkari'ye içten ve net baktı. Az konuştu, çok dinledi. Herkese söz hakkı verdi. Resmiyeti ortadan kaldırarak samimi bir ortamda sohbet ortamını oluşturdu. Soru yönelten her vatandaşımıza adıyla hitap ederek yanına da "ABİ" diye ekledi. Bu denli içten bir bakanı bulan halkımız içini ilk kez ve rahatlıkla döktü. Bakan Tüfenkçi, saate ve korumalarına hiç bakmadı.
Kahvaltı yapmamıştı, saatler 15.00 gösteriyordu ve öğle yemeğini de yememişti. İstediğiniz saate kadar sizi dinlemeye hazırım diyerek toplantı salonunda sıcak ve huzurlu bir hava estirdi. Kendisi halk ile soru cevap şeklinde sohbet ederken müsteşar ve genel müdür yardımcıları da sürekli not almaktaydılar. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dışında en uzun toplantıyı tertipleyen bakan ünvanını da almış oldu.
Bakan ile görüşmek ve sıkıntıları aktarmak için Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca ilçelerimizden de STK temsilcileri erkenden gelerek yerlerini almışlardı. Bakan Tüfenkçi, kimsenin sözünü kesmedi. Herkesi sabırla dinledi. İlimizin kalkınması, ekonominin canlanması, işsizliğin azalması ve özellikle sınır ticaretindeki tüm engellerin kaldırılması konusundaki çalışmaları anlattı. O kadar içten ve güzel sözler sarf eden Bakan Tüfenkçi'yi halkımız bağrına bastı.
Hükümet ve devlet üyeleri kim ilimize gelirse gelsin halkımızın kendilerine yönettiği ilk soru Hakkari'nin il ve ilçe meselesidir. Bu gelenek yine bizde değişmedi.Bakana yöneltilen soruların başında il statüsü meselesi vardı.
Bizden biri gibi gördüğümüz ve sevdiğimiz Bülent Tüfenkçi, 1966 yılında Malatya Yeşilyurt'ta dünyaya geldi. Malatya'da ilk orta ve lise eğitimini tamamladı.Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde mezun oldu.
Bir dönem serbest Avukat olarak görev yaptı. 2011-2015 yılları arasında Ak Parti Malatya İl Başkanlığını yaptı. 64. Hükümette Gümrük ve Ticaret Bakanı oldu. HATSO Başkanı Servet Taş'ın anlattığına göre Bakan Tüfenkçi'nin özellikle Hakkari'ye ayrı bir sevgisi varmış. Ne kadar yoğunlukta olursa olsun Hakkari geldi denildiğinde, yoğunluğunu erteleyerek bize büyük vakit ve ilgi gösterdiği söyleniyor.
Çok faydalı ve dolu dolu bir program geçirdik. Halk tatmin oldu. Bakan Tüfenkçi, çok içten ve samimiydi. Hepinize ve herkese kapım açıktır. Sorunlarınızın çözümü hususunda benden yardım talep ettiğinizde Ankara'ya gelmeniz yeterli olacaktır diyerek büyük alkış topladı.
Gün boyu aç kalan Bakanımıza HATSO Yönetimi tarafından kilim hediye edildi. Sonuç olarak mesleki tercübelerime dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, ilimizi güzel gelişmeler bekliyor. Yeni yılda özellikle hayvancılığın gelişmesi ve sınır kapılarımızdaki hareketlilik bize uzun vadeli ve temiz bir hava aldıracaktır. Bu yeni projelerle bölgemizin bir kalkınma ve sanayileşme hamlesine gireceği kaçınılmaz oldu.
Sınır ticaretinde yeni bir model üzerinde çalıştıklarını, üç kalemin yasak ama diğerlerinin serbest olduğu, üçüncü ülkeden gelen menşeli mallarının alınıp satılacağı bir sistemi hayata geçirmek istediklerini aktaran Tüfenkçi, "İnsanlarımızın kaçakçılık yaparak hem kaçakçı duruma düşmemesini, orada canlarını kaybetmemelerini yada çeşitli terör örgütlerine haraç vermemelerini istiyoruz. Bunu belli bir yasal statüde kayıt altında herkesin yapabileceği bir alan haline getirmek istiyoruz" dedi.
Toplantıda bazı ilginç ve güzel sorular da dikkat çekti. Hakkari esnafı gıda ve inşaat sektöründe ana bayilerin Van'da olduğu konusunda dert yandı. Hakkari'de üniversite mezunu olup boşta gezen binlerce gencimiz için iş istendi.
Çukurca esnafı ise ilçede sadece 1 banka şubesinin mevcut olduğunu bununda ihtiyaca yanıt vermediğini belirttiler. Sizin anlayacağınız ilk kez bizi samimi ve içten dinleyen bir hükümet üyesi ve önemli bir birimin bakanını karşımızda görünce içimizde biriken ne varsa hepsini haykırdık.
Biz sayın Bakanı Hakkari'de aç bıraktık ama umuyoruz ki kendisi bizi açlığa ve çaresizliğe mahkum etmeyecektir.
