Van depremi 2011 yılına damgasını vuran en acı olay olarak tarihe geçti. Van depremiyle ilgili çok şey söylendi, yazıldı. Bu acı olay bazı ırkçı ve siyasilerin de malzemesi oluverdi. Orada insanlar açlıktan, açıktan ve soğuktan can çekişirken bazıları da onlara yardım adı altında taş, bayrak, kirli çamaşır gönderdiler. Yani bu enkazda asıl ölen insanlık oldu.
Bazı TV programları ve gazetelerdeki gafları kırılarak izledik ve okuduk. Bunlara yenisi eklendi. Şovmen M. Ali ERBİL, bir barda iki genç kızla münasebetsiz yakalanıyor. Etrafını saran basın ordusundan kaçamıyor ve “Siz yanlış anladınız. Bu iki genç garibimVan’lıdırlar. Onların karnını doyurdum, ilgilendim ve gönderdim” diye yanıt veriyor.
Sözde espri yapıyor. Bunu gülerek söylerken milyonlarca insanı nasılda kırdığını hesaba katmıyor. Dengesiz ve ezber konuşmalarıyla dolaşmadığı TV kanalı kalmayan Şovmen ERBİL’e yanıt vermeseydim inanın patlardım.
Bu ülkede sanatçı olmak ne kadar da kolaymış. Oysa sanatçı, sanatı gerçek anlamda özümseyen, sanatı kendi kişiliğinde eriterek, güzel şeylere dönüştüren, insan olmak bilincini en üst düzeyde tutan, kendini aşan kişidir.
Birçok TV kanalından kovuldu, birçok kişinin saldırısına uğradı, birçok kişi ile mahkemelik oldu ama halen dengesiz davranışlarına, gaflarına, tanımını bilmediği ezber laflarına ve ortalığı bulandırmaya devam ediyor. İşte bunları yapan adama “sanatçı” diyorlar. Kumar ve kadın düşkünlüğüyle bilinen ve tanınan M.Ali ERBİL, bu soğuk espiriyi ve Van’lı insanlarımızı rencide eden bu talihsiz açıklamayı yapmayacaktı. STAR TV den sonra şimdi de halk TNT binasını mı taşlasın…
Van depremi ve yaşanılan acılar magazin malzemesi değildir. 600 insanın hayatını kaybettiği, yok olmuş bir kent hafızalarımızdan asla çıkmayacaktır. Herkes sözlerine ve attığı adımlara dikkat etmek zorundadır. Umarım bu gaf son olur.