Ruhumuzu alıp gidememektir aslında bütün mesele.. Belki el yordamı saklayabilir yüzünü, sözlerden cümlelerden duvarlar örebilir çepeçevre, bir yüreğin çarpıntısından kaçarak kurtulabilir insan.. Hiç hesapta yokken yara bere içinde kalmış olabilir.. İhtimaldir ki incinebilir, anlaşılmayabilir.
Ansızın yorgun düşebilir yaşamaktan.. Ruhunu alıp gitmek kolay değildir hele içine sevdanı saklamışsan öyle peşine takılıp gelmez, şaşırıp kalırsın o vakit.. Asıl o vakit incinir, asıl o vakit yaralanırsın da duyanın da olmaz bilenin de.. Gözlerinin önüne serdiğin yaşama dair konuşabilir, hesaplar yapabilirsin..
Gözlerinin arkasında sakladıkların hiçbir hesap çetelesinde kendisine yer bulmaz, bulursa zaten yeri orası olmaz.. İyisi mi biz gözümüzün gördüğünden, elimizin tuttuğundan değil, yüreğimizin sustuğundan, gözlerimizin arkasında sakladıklarımızdan konuşalım.. Bilirsin, aslında bütün mesele ruhumuzu alıp gidememektir. Yoksa alabildiğine yürüyebilir, kaçabilir insan kaçmak istediği her şeyden..
Ruhumuzu alıp gidememektir aslında bütün mesele.. Belki bir şarkının sözleri unutulabilir.. Hatta çok derinlerde kaybolacağı zannına bile kapılabilir insan.. Başka şarkıların salıncağında salınırken bulabilir kendini.. İhtimaldir ki gözleri buğulanabilir, sızı içinde yanakları da ıslanabilir.. Gün gelir adı bile hatırlanamayabilir. Ruhunla dinlediğin bir şarkıyı unutmak kolay değildir, hele içine sevdanı saklamışsan sana hatırlattıklarını asla ama asla gömemezsin, işte şaşırıp kalırsın o vakit.. Asıl o vakit o şarkıya ağlarsın, asıl o vakit sızın tarifi mümkün olmayan bir acıya döner de duyanın da olmaz bilenin de..
Ezgisi de güftesi de eskiyebilir bir şarkının.. Sevdana nağme ettiğin şarkının sana hatırlattıklarını asla ama asla gömemezsin.. Gömdüğünü zannedersin sadece yüreğine değeceği bir sonraki zamana kadar.. Güzel şarkıların hizasında kendini unutabilir insan..
Şarkıları düğüm düğüm ilmek yapıp boynuna asabilir.. Nefessiz kaldıkça ayaklarının altındaki tabureye nedamet içinde bir tekme de savurabilir..
Bir şarkıyı unutursa iflah olabilir insan bir yol bulabilir elbet; âmâ kendini bir şarkı da unutmuşsa onun için bütün yollar “çıkmaz sokak-kör kuyu” hükmündedir artık.. Ruhumuzu alıp gidebilseydik şarkılar da olmazdı ya.. Bilirsin, bütün mesele ruhumuzu alıp gidememektir.. Yoksa alabildiğine yürüyebilir, kaçabilir insan kaçmak istediği her şeyden..
Ruhumuzu alıp gidememektir aslında bütün mesele.. belki insan, her sabah aynı sabahmış gibi evden çıkabilir.. Kahvaltı yapabilir, gelen geçen herkese gülücükler de dağıtabilir.. Hatta kahkahalar içinde boğulduğu hissine kaptırabilir kendini.. İhtimaldir ki mutlu olduğunu zannedebilir ,her şeye rağmen hayat devam ediyor teranesine de inanabilir..
Yol yürür, sözler kuşanır.. Düş satan tacirlerden düş satın almaya bile yeltenebilir.. Saçlarını tarayabilir, cicili biçili elbiseler içinde saklanabildiğine inanabilir.. Küçük ve şirin bir çocuğun saçlarını okşarken onun masum tebessümünde saklı olan anlamın, yaşam olduğuna da kanaat getirebilir.. Her şeyden herkesten kaçabilir.. Yalnızlığın kalesinde bir sultanlık payesiyle kendini taçlandırabilir.. Kendinden kaçmak için her kapıyı çalabilir.. Zira insan bir kendine yeniktir; bir kendine aciz.. Bir tek ruhuna yeniktir ;bir tek ruhuna uzak. Suretine bakmayı sever insan kendine değil.. Bu sebepledir kalabalıklara kaçışı, sözlere ve şarkılara meyledişi.. Suretine bakmayı sever insan kendine değil.. Bu yüzdendir suretperestliği, gördüğüne aldanışı, anlamdan ve anlamaktan uzak duruşu.. Surete aldanmak aslolan’dan uzak düşmektir. Hakikati perdelemektir. Surete aldanmak göze itibar etmek, akla teslim olmaktır..
Oysa surete bakıp hakikati görmek ona ulaşmak, ona dokunmak kendine/ ruhuna dokunmaktır. Görüneni /olanı kalp ile de anlamaya çalışmak kendini bulmak, ruhunla bütünleşmektir. Kendinden kaçan herkesten kaçar.. Kendini bulamamış, kendiyle yüzleşme cesaretini gösterememiş insan kaybolmuştur.. Onu başkalarının bulması yaşamını anlamlı kılmaz sadece suretini görünür kılar; kendini değil..
Bu sebepledir ki asıl mesele ruhumuzu alıp gidememektir bir kez sevdaya bulamışsak ellerimizi, yüreğimize aşk muskasını takmışsak.. Sözlüklerden bazı sözcükleri çıkarmak kolay olsa da onları taşımak zordur.. “Merhaba ”ile “Elveda ”arasındaki mesafeyi bilmek lazım.. İkisi arasında dünyanın en büyük mezarlığı vardır her gün kendini ve ruhunu yineden yeniden gömdüğün..