Dağlıca, Sat Gölleri, Cilo…
Geçmişte şiddet görüntüleriyle sık gündem olan yer. Yani helikopterlerin havada, zırhlı savaş araçlarının karada en çok gezindiği adres.
Vali İdris Akbıyık, “Hakkari’de Hayat Var” sloganı kapsamında dağları yaşanılır eğlence mekanları olarak halka açık tuttu. Eskiden dağa çıkanlara suçlu, şu aralar dağa çıkmayanlarla alay ediliyor İtiraf edeyim ki, Hakkari’li olduğum halde ilk defa Cilo’yu, Sat Göllerini görüyorum. Festival amacına ulaştı. Yerel ve ulusal medyada şık görüntüler etkili oldu.
Dost acı söyler misali bu festivalin perde arkasını, basına yansımayan ama binlerce vatandaşımızı üzen aksaklıklardan bahs etmek istiyorum.
-Organizasyonda büyük eksiklik ve amatörlük vardı.
-Suyun merkezindeydik ama su sorunu yaşandı.
-Kurdukları seyyar tuvaletler yetersizdi. Kadın ve erkeklerden oluşan tuvalet kuyruğu bazen uzadıkça uzadı.
-Asfalt yol bitiminde çile yol başlıyor. Yüzlerce araç çıkamadı ve kaza atlattı. Yol boyu araçlardan dökülen parçalar dikkat çekti. Jandarma Trafik ekibi guruplar halinde araçlara kademeli geçiş sağlamalıydı.
-Araçla gitmelerine izin verilmeyen aileler eşyalarını sırtlayarak tozlu, dumanlı tehlikeli yola koyularak festival alanına ulaşmaya çalıştılar.
-Gece henüz saat 21.30 iken çevreyi coşturan müzik kesildi. Bu duruma kalabalık guruplar tepki göstererek şarkı söylemeyi sürdürüp halaylarına devam ettiler.
-Gazeteci olduğum halde aracımla festival alanına veya yakın bir bölgeye gitmeme izin verilmedi.
-Milli Park ilan edilen bir yerde böylesine önemli bir projede bu aksamalar yaşanmamalıydı. Geçen yılki katılım sadece 20 bin kişi idi. Bu yıl iki günde 10 bin kişi akın etti. İran-Irak-İzmir, Antalya, Bursa, çevre illerden misafirlerimiz vardı ama çoğu üzülerek geri dönüş yaptı. Tıkanan trafiğe ve araç geçişlerindeki sıkıntılara öfke büyüktü. Beni gören yüzlerce vatandaş, “Lütfen bunları yazın” diye ricada bulundular.
Bunları söylerken amaç valilik ve Jandarma’yı eleştirmek değil. 15 bin insanın katılım sağladığı her programda mutlaka aksaklıklar ve şikayetler olur. Yılda bir yine aynı şenlikte buluşacağız. Eksikliklerimizi bir daha tekrarlamamak için görmeli ve daha düzenli hazırlık yapmalıyız. Bana göre bu aksamaların bir sorumlusu varsa da Yüksekova Kaymakamlığıdır.
Allah korusun, o uçurumlarda birkaç araç kaza yapmış olsaydı her araç bir aile demekti. Nitekim orada hayatlarını kaybeden öğretmenlerimizi hala unutmuş değiliz. Bu şenliğimize gölge düşerdi. Cilo’ya giden yol Hakkari’mizin 60 yıl önceki yol modeliydi. Milli Park ilan edilen bir yere ulaşım da milli, modern, asfaltlı olmalıydı.
Geceyi orada sabaha kadar yaktığım ateşin ısısıyla geçirdim. Herkesin gözünden kaçan güzelliklere yakında değineceğim. Cilo ve ben nasıl bakıştık, nasıl dertleştik size sansürsüz itiraf edeceğim.
Tüm bu aksamalara rağmen Vali Akbıyık ve eşinin festivalde herkese gülücük ve tebessüm sunması alkış aldı. AFAD-112 ACİL-Özel İdare ile Gençlik Spor İl Müdürlüğünün emekleri de inkar edilmemelidir. Seneye altıncı festivale yurt dışı dahil 25 bin katılım bekliyoruz. Hadi şimdi sıra eksiklerimizi örtmede…