5-10 yıl önce nüfusumuz 30 bindi.
Herkes herkesi bire bir tanırdı.
Husumet, kavga, kin, küskünlük yoktu.
Kocaman ama huzurlu bir aileydik.
Kent nüfusu beşe katlandı. Otluca’dan üzümcüye boş arazi kalmadı. Müthiş bir yapılanma oldu. Dış göç iç göçü tetikledi. Türkiye’nin her kentine yerleşmiş Hakkari’li vardır. Gidenlerin çoğu Mersin ve Van’a yerleştiler. Hatta Van’lı bir arkadaşım şu espiriyi yaparak incitmeyi başardı beni; “Siz önce Hakkari’yi yıktınız şimdi deVan’ı. Bizde Van’ı size bırakıp batıya kayıyoruz”… Hakkari’den batıya müthiş göçün nedenlerini araştırdım;
-Köyden kente olan göç.
-Artan işsizlik.
-Büyüyen huzursuzluk.
-Aşiretler arası kavga.
-Eğitim ve sağlık sorunları.
-Tefecilik…
Hakkari’de hala hemen hemen her hafta bir aile göç etmeye devam ediyor. Yüzlerce kamu çalışanı gitmek için resmi dilekçe vermiş yanıt bekliyor. Şehir merkezinde birçok dükkanın camında asılı “satılık ev ve arsa” duyuruları dikkat çekiyor.
Açılıp kapanmaktan bıkan kepenkler, ciğerlerimizi kaplayan biber gazı, alışkanlık haline gelen kavgalar, araçlara taş atma hobisi bu kenti bizden soğuttu. Yakında bende size “elveda” yazımı yazıp göçler kervanına katılacağım. Allah aşkına haksızmıyım!..