Rahmin düz kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu tümörler olan miyomlar ülkemizde her 5 kadından 1’inde görülüyor.
En sık üreme çağı olan 25-45’li yaş grubu kadınlarda teşhis edilen miyomların yaygınlığı, son yıllarda doğurganlık oranlarının azalması ve yüksek östrojen maruziyeti nedeniyle giderek artıyor.
Her ne kadar iyi huylu tümörler olsalar da miyom dokusu içinde 1000’de 1 olasılıkla kanser dokusu bulunabiliyor. Ayrıca rahmin iç duvarında yerleşmiş olan miyomlar embriyonun gelişmesine engel olarak çocuk sahibi olmayı önleyebiliyor. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi miyomlarda büyük öneme sahip.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cihan Kaya, genelde belirti vermedikleri için miyomların çoğunlukla rutin muayeneler sırasında tesadüfen fark edildiklerine işaret ederek, “Dolayısıyla hiçbir yakınma olmasa dahi 21 yaşından itibaren yıllık jinekolojik muayeneler ihmal edilmemeli.
Ayrıca miyomlar büyüdüklerinde düzensiz ya da miktarı artmış adet kanamaları, kasık bölgesinde baskı-dolgunluk hissi ve ağrı, sık idrara çıkma, idrarı tam boşaltamama hissi, kabızlık ve erken doyma gibi şikâyetlere yol açarlar. Bu tür sorunlarda da mutlaka hekime başvurmak gerekiyor” dedi.
Miyomların ilaçlar ve açık veya kapalı cerrahi yöntemlerle tedavi edilebildiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cihan Kaya, “Ancak toplumda miyomlar hakkında doğru sanılan pek çok hatalı bilgi mevcut.
Gerçeği yansıtmayan bu bilgiler hastaların gereksiz yere endişeye kapılmalarına veya hekime başvurmayarak teşhis ile tedavinin gecikmesine neden olabiliyor” uyarısında bulundu. Doç. Dr. Cihan Kaya, miyomlar ile ilgili doğru sanılan 10 hatalı bilgiyi anlattı, önemli önerilerde bulundu. basından