Dünya çağ atladı biz halen ilkçağ elektrik tellerini kullanıyoruz. Kâbus demek kış demek. Kış demek soğuk demek. Soğuk demek elektriklerimizin sık sık kesilmesi demek…
Gökyüzü ağlasa, rüzgar öksürse elektrik devrelerimiz kesintiye uğruyor. Tedaş’mı, Edaş’mı, Vedaş’mı nedir bilmem. Özelleştirildikçe bir harfi eksiliyor, hizmet kalitesi daha da düşüyor. Elektrik sorunu sadece ilimizde değil, bölgemizde kanayan bir yara. Haberlerde izliyor, gazetelerde okuyoruz. Kesintiler bıktırınca kurumun camları taşlanıyor, halk sokağa dökülüyor…
İlimizdeki elektrik idaresi Türkerler şirketi tarafından özelleştirildi. Kurum el değişti ama sistem değişmedi. Hakkari Elektrik Dağıtım Şirketinde çok iyi ve başarılı eleman ve yöneticilerimiz mevcuttur. Lakin şebeke değişmedikçe verim almamız mümkün değildir.
Bu kış sürekli bizler karanlıkta, çalışanlar dağlarda, çığ tehlikesi altında arıza giderme çalışmasında olacaklar. Kış mevsimi yaklaştığında soğuğu yaşayan tüm yerleşim birimlerinde herkes sadece yakıt sorunu yaşarken bizler hem yakıt hem de elektriksizliği düşünüyoruz. Sonbahar yağmurları ve soğuğu bir nevi kış mevsiminin bir fragmanıdır. Geçenlerde hafif bir yağmurda aynı gece beş kez kesinti meydana geldi.
60 yıl öncesinin şebekesini kullanmaya mahkum bırakılmış talihsiz bir yöreyiz. Kablo-direk ve manüel demode olmuştur. Elektrik artık çağa uygun dijitalleşmiş ve cihazlar modern hale getirilmiştir. En çok tükettiğimiz, en çok kullandığımız elektriğimiz siyasete kurban olmuş ve unutulmuştur. Bu ciddi sorunu daha öncede Enerji Bakanımız sayın Taner YILDIZ’a hatırlatmıştım. Hükümet ve hükümeti temsil eden valimiz ne yazık ki enerji konusunda ciddi uğraş ve çalışmalar içine girmemiştir. Kaçak elektrikle mücadelede de kurum fazla mesafe katedilememiştir.
Kış kapıda, soğuklar acımasızca geliyor.
Yasak olmasına rağmen ilimize sokulan kirli kömüre mi yanayım.
Oluşan hava kirliliğine mi yanayım.
Sık sık yaşayacağımız elektrik kesintilerine mi yanayım.
Herkes bol bol ışıldak, mum ve fener alımı yapsın şimdiden benden söylemesi…