Nevzat Kızılban

Nevzat Kızılban

KARMAKARIŞIK ZİHİNLER

KARMAKARIŞIK ZİHİNLER

Savaş ve Barışın Toplumsal Psikolojisi
47 yıllık bir suskunluğun ardından, silahlar sustu ancak zihinler hala savaş halinde. Toplumsal bir psikolojik çöküntü içindeyiz ve kimse kendini kandırmasın. Yönetenler, bu durumu halka açıkça anlatmalı ve süreci şeffaf bir şekilde yönetmelidir.

Neden kavga ettik? Neden bu savaşa girdik? Cevapsız onlarca soru ortada duruyor. Her savaşın bir sonu, her kavganın bir barışı vardır. Yeter ki insanların onuru zedelenmesin. 47 yılın sonunda geriye sadece acılar kaldı.

İttihat ve Terakki zihniyetinin Türkiye toplumuna hediyesi, maddi ve manevi olarak çok ağır oldu. Trilyonlarca dolar ve yüz bin genç fidan dalından koparıldı, milyonlar zorla yerinden yurdundan göçertildi. Onların da hayalleri vardı, yaşam uğruna ölecek kadar seviyorlardı. Kürd'ü, Türk'ü, Laz'ı, Çerkez'i ile bu toplum çok ağır bedeller ödedi.

Dul kalan anneler, yetim kalan çocuklar, asit kuyularında kaybolan "faili meçhuller", yakılan 5.500 köy ve kasaba, harabeye dönen şehirler... Ret, İnkar ve imha, yok sayma, köy ve kasaba isimlerini değiştirme, dilini yasaklama, kimliğini tanımama, kültürünü ve müziğini kendine mal etme...

"Ben varım, Kürdüm, ana dilim Kürtçe" diyerek 28.kez ret, inkar ve imhacı siyasetine, haksız ve hukuksuzluğa isyan eden kadim bir halkın çocuklarıydı onlar. 12.000 yıllık kadim tarihî bir geçmişi olan bir halkın 29. isyanı ve en uzun süren isyanı, 47. yılında "kendimi feshediyorum" dedi. Bir gün soracaklar, neyin karşılığında?

Tarihi irdelemeden, hafızayı yenilemeden savaş ve barış denkleminden çıkamayız. Her şeye rağmen barış kutsaldır ve biz barıştan yanayız.

27 Şubat 2025 tarihinde yapılan çağrı açıklamasında, Kürtlerin milli ve ulusal hak talebi suçlu bulundu. Bunlar için savaştık diyenlerin sayısı az değil. 27 Şubat 2025, Öcalan'ın talimatı ve örgütleri HDP, DEM, PYD, PKK ve Avrupadaki uzantılarının katılması ıile "ulus devlet, eyalet, federasyon, özerklik, otonomi, kanton ve kültüralizm" gibi evrensel ve insanlığın ortak değerleri ulusal statüler, kültürel değerler suçlu ilan edildiği gün oldu.

"Sorarlar bir gün sorarlar"
Neden bu savaşa girdin? Bilmediğimiz bir karşılık mı var? Acı çekenlerin, bedel ödeyenlerin, tek çağrınızla savaşa girenlerin bilme hakkı yok mu?

Hala üstenci bir dil, hala egemen bir böbürlenme devam ediyor. Her parti kendi kitlesini konsolide ediyor, teselli ediyor. İnkara maruz kalan kitlelerin duygusu yok mu? Hani demokrasi şeffaflık, açıklık isterdi?
Mazlum Kürd'ün üç sorusu var:

* Varlığımın kabulü anayasal güvence altına alınacak mı?
* İnsani hakkım olan ana dilimi Eğitim ve kamusal alanda kullanabilecek miyim?
* Gasp edilen iradem geri iade edilecek mi?
Her şeye rağmen sabırlı olmak, açıklanan çağrının her satırını tekrar tekrar okumak, bu mazlum halkı savaş bataklığına çağıranlara inanmak ve güvenmekle tarihi bir tuzağa düşürüldüğü gün yüzüne çıkmaya başlamış olması teselli midir?

Sabırla dikilen barış fidanını gözlemlemek, damla damla su vererek beklemek, barışa güç vermek, hak ve hukukta eşitliğine Dil, Eğitim, Kültür, Tarih ve ulusal statüsüne sahip çıkmak, hakkımızın sahip çıkması önemlidir. Halkımız iradesini bu bilinçle kendi eline almalı, iradesini hiçbir kişi ve grubun gasp etmesine müsade etmeden haklı meşru zeminde geleceğine sahip çıkmalıdır.

Öcalan doğru bir iş yaptı, açıklamasından net ifadelerle "Kürdleri reel sosyalizm gibi tasfiye olmuş yanlış bir rejim modeli değerleri ile yanlış hesap ve hedeflere, yanlış yol ve yöntemlerin içine, kendini sürekli tekrarlayan bir bataklığa çektik" diye itirafı önemlidir. Bu nedenlerle PKK'nın ve türevi grupların kendini Lağvetmesi talimatını vererek tarihî hatalarından dönmesi, Kürd halkını dar radikalist hayali rejim modelci yanlış hesap ve hedeflerden çıkartmaya çalışması daha önemlidir.
Çünkü barış kutsaldır.

Bu yazı toplam 412 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Nevzat Kızılban Arşivi

29. Kürd İsyanına Bir "Sela" mı?

01 Mart 2025 Cumartesi 13:59

ÖCALAN'DAN ÇAĞIN İTİRAFI

28 Şubat 2025 Cuma 08:48

DOĞANIN KUTSAL DENGESÍ

27 Şubat 2025 Perşembe 09:14

DOĞADAN İNSANLIĞA ON NASİHAT

26 Şubat 2025 Çarşamba 16:12

KORPORATİST OTORİTERLİK

22 Şubat 2025 Cumartesi 10:18