Burdur Tefenni Kaymakamı olarak görev yaparken 2003 yılında ilk doğu görevini yapmak üzere kendi isteğiyle Çukurca ilçemize Kaymakam olarak atandı.
O tarihte Irak, Amerika tarafından işgal edilmişti. Türkiye’nin işgal sürecindeki tutumu ve işgal sonrasında gelişen olaylara dair ciddi boyutta tartışmalar da vardı. Irak sınırında bulunan Çukurca ilçemize böyle bir zamanda atandı Kaymakam Coşkun.
İlçede görev yaptığı süreci kitaplaştırdı ve “Sınırdaki Cumhuriyet” ismiyle duygu yüklü bir eser oluşturdu. Kitap öylesine beğenildi ki dördüncü baskıyla okuyucusuyla bütünleşti.
Geçen hafta Çukurca ilçemize gittiğimde yakın dostum, başarılı Kaymakam Hasan Kurt’u ziyaret ettim. Masasında, sehpalarda, hükümet konağı, daha doğrusu her yerde Ünal Coşkun’un kitabıyla karşılaştım. Ben tam isteyecekken Kaymakam Kurt, bana ve meslektaşlarıma birer tane hediye etti. Uykumdan bile feragat ederek iki gecede bitirdim. O günlere yeniden döndüm. Anılar farklı olsa da adres aynıydı.
Silahların gölgesinde, ateş hattında, sınır noktasında Kaymak olmanın ne demek olduğunu, yaşanan acılar ve güzellikler 236 sayfaya sığdırılmış, göz yaşartan bir eser.
Kaymakam-Yazar Ünal Coşkun, duygularını şöyle dile getiriyor; “Tarihin bu topraklar için biçtiği kaderden iki senelik bir pay aldım. Çukurca’da her gün, hatta her saat anı torbama doldurabileceğim olaylar yaşadım. Görev yaparken zaman zaman hayal kırıklıkları, tatsızlıklar, aynı zamanda dostluklar ve şahsi olarak küçük, ama coğrafyaya göre büyük mutluluklar gördüm. Usulca yağan karın, mahrumiyet bölgelerinde mutluluk olabileceğine şaşırdım. Baharda kuşların ötüşü bazen bir ağıt oldu.
Bir ceviz ağacı insan elinde başka bir forma girerken talaşlarında hayaller kurdum. Üniversiteyi kazanan kız çocuğunun gözlerinde umutsuzluğun yerini gururun aldığına şahit oldum. Devletin varlığının yokluğa, yoksunluğa, yolsuzluğa, hukuksuzluğa nasıl karşı durduğuna şahit oldum.
Çukurca’da iki yıllık dönemde yaşadığım, izlediğim gerçek siyasal olayları, gerçek ve hayali karakterler üzerinden, anı-roman kurgusuyla değerlendirme çabasıdır. Kitabı okuyanlar, dünde kaldığı sanılan pek çok tarihsel olgu ve olayın “tarih tekerrür eder” cümlesini doğrular şekilde, uygun zemin bulunduğunda başka bir adla ve başka bir suretle yeniden ortaya çıktığını fark edeceklerdir”…
Kaymakam Coşkun, mesleki tecrübelerini gelecek kuşaklara faydalı bir eserle çok iyi bir iş çıkartmıştır. Ben ve diğer tüm okuyucular bu eseri okuduklarında 2003 yılına dönerek ilçeye, olayların geçtiği “Çel’e gezinti yapabiliyoruz.
Şimdiki Kaymakamımız Hasan Kurt’un bir söylemi var, “Burada görev yapan tüm Kaymakamlar şanslıyız”…
Kol kola girmiş hüzünlü dağlar, sevdalı vadiler, ağlayan laleler, halaylar, yanık türküler, yaylalar Vali ve Kaymakam’ları da şair yapar, yazar yapar…
Ünal Coşkun’un ilk aşkı Hakkari-Çukurca’dır. Giderken kalbinin yarısını, yarım kalan gülüşünü, gözyaşını burada bırakarak gitti. Bu sevda bitmez diyerek aşkını kitaplaştırdı. Yakında imza günü için kendisini yeniden Çukurca’da ağırlayacağız. Ve eminim bir kez daha ağlatacağız.
Bu güzel eseriniz için teşekkürler sayın Kaymakam’ım, pardon sayın YAZAR’ım…
