Rektör adayı Prof. Dr. Cumali Özkan ile Çok Özel
1. Öz geçmişiniz.
1978 yılında Hakkâri’de doğdu. İlkokul eğitim öğretimini Hakkâri Şehit Selahattin İlköğretim Okulu’nda, ortaokul eğitim öğretimini Malatya Kuluncak Lisesi orta kısmında, Lise eğitim öğretimini ise Hakkâri Lisesi’nde tamamladı. 1995 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesini kazandı ve 2000 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesini derece ile bitirdi. Aynı yıl Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans çalışmalarına başladı. 2003 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Doktora çalışmalarına başladı ve 2009 yılında doktor unvanı aldı. 2010-2015 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda yardımcı doçent doktor olarak görev yaptı. 2015 yılında Veteriner Klinik Bilimleri alanında doçentlik unvanını aldı. 2015-2020 yılları arasında doçent olarak görev yaptı. Halen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Profesör olarak görev yapmaktadır.
Ayrıca idari görevleri arasında; 2012-2022 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği, 2017-2018 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği, 2021-2024 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Senato üyeliği, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hayvancılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Merkez Müdürlüğü, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kalite Komisyonu üyeliği,
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fakülte Kurulu üyeliği, Van Veterinary Journal dergisinde baş editörlük görevlerinde bulundu. 2016-2020 yılları arasında kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Van Bölgesi (Van, Hakkâri, Bitlis) Veteriner Hekimleri Odası genel sekreterliği, 2022-2024 yılları arasında Van Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası başkanlığı, 2020-2022 ve 2024-2026 yılları arası Van Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası büyük kongre delegesi olarak görev yaptı. Uluslararası ve Ulusal Hakemli dergilerde yayımlanan çok sayıda bilimsel makalesi, uluslararası ve ulusal kongre, sempozyum, panel, çalıştay gibi bilimsel toplantılarda da sunulan çok sayıda sözlü ve poster bildirisi ve çok sayıda projede yürütücü ve araştırmacı görevleri bulunmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
2. Niçin Hakkâri üniversitesine rektör adayı olmak istediniz
Öncelikle Hakkâri Üniversitemize yapılacak olan yeni Rektör atamasının; Hakkâri Üniversitemize, güzel Hakkâri’mize ve Ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Doğup büyüdüğüm, bu günlere gelmemde emeği olan güzel Hakkâri’me hizmet etme, vefa borcu ve sorumluluk alma duygusuyla bu göreve talip oldum. Genç, dinamik ve bölgeyi bilen biri olarak, aldığım akademik eğitim ve bölgenin pozitif yönlerini bilen bir bir akademisyen olarak faydalı olacağıma inanıyorum.
Hakkâri Üniversitesinde görev alan akademik ve idari her personelin, ildeki her vatandaşın sahip olduğu ve gizli kalmış enerjisini ortaya çıkaracağıma olan inancım tamdır. Üniversite ve ilimize katkı sağlayacağıma ve üniversiteyi günümüz çağdaş şartlarında fark edilen bir üniversite haline getirilmesi için tüm çabamla çalışacağıma inandığım için aday oldum.
3. Hakkâri’yi nasıl tanımlıyorsunuz.
Hakkâri birçok medeniyete ev sahipliği yapan, köklü tarihi ve kültürü, güzel coğrafyasıyla, el değmemiş bakir doğal yapısı ile ülkemizin en güzel şehirlerinden birisidir. Benim için Hakkâri doğup büyüdüğüm, acı tatlı anılarımın olduğu, ilham aldığım, taşına toprağına âşık olduğum memleketim diyebilirim.
4. Hakkâri üniversitesi 16 yaşında. Sizce beklentilere yanıt verebildi mi?
Maalesef, HAYIR!. Keşke evet diyebilme şansına sahip olabilseydim. Keşke geçen 16 yılda yapılanlar beklentilerimizi karşılayabilse, hepimiz gururla bunu söyleyebilseydik.
Hakkâri Üniversitemiz, 22. 05. 2008 tarihinde kurulmuştur. Yapılan çalışma ve girişimlere rağmen, Üniversitemiz geçen 16 senelik süre zarfında maalesef tam anlamıyla bir kampüs alanına kavuşturulamamıştır. Kampüsün tamamlanamaması; Üniversitenin öğretim ve araştırma faaliyetlerinin sağlıklı ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için gerekli olan derslikler, laboratuvarlar, kütüphane, çalışma ortamları, sosyal ve kültürel alanlardan yoksun olmasına neden olmaktadır.
Hâlihazırda kentin farklı yerlerinde ve bir üniversite için hiç uygun niteliklerde olmayan binalarda yürütülmeye çalışılan eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri sağlıklı bir şekilde yürütülememekte, bu durum Üniversitenin, sahip olması gereken kimlik, itibar ve imajdan uzak bir görüntü vermesine neden olmaktadır. Aynı zamanda bu eksiklikler nedeniyle bir üniversite iklimi ve kültürü oluşamamaktadır.
Oysaki üniversite akademik ve idari personeli ile öğrencilerinin yanı sıra; yerleşkesi, binaları, teknolojik olanakları, derslikleri, kütüphanesi, laboratuvarları, sosyal ve kültürel merkezleri, çalışma ortamları, kurumsal kültürü ve iklimi gibi unsurlardan oluşan bir bütündür ve bu unsurlar ancak uygun bir yerleşkede bütünleştirilebilmektedir.
Dolayısıyla Üniversitemizin yeterli bir kampüs alanına ve imkânlara bir an önce kavuşması büyük önem arz etmektedir. Büyük emek ve bütçeler harcanarak yapımına başlanan ve bir türlü tam anlamıyla tamamlanamayan üniversitemizin planlı bir yerleşke yapısına kavuşturulması, öğretim ve araştırma faaliyetlerinin verimli bir şekilde yürütülmesi, üniversitenin gelişimi ve saygınlığı için öncelikli hedef olmalıdır. Üniversitenin bu önemli eksikliğinin giderilmesinden sonra sosyal barışın sağlanacağı, her bireyin üniversiteye aidiyet duygusu duymasına, eğitim kalitesi ve akademik başarının üst seviyelere ulaşacağı kanısındayım.
5. Üniversitelerin temel amaç ve görevi nedir.
Üniversiteler; eğitim-öğretim faaliyetlerini yerine getirme, nitelikli insan gücü yetiştirme, bilimsel araştırma yapma, bilgi üretme, toplumsal katkı sağlama, ulusal kültürü ve bilinci geliştirme ve yayma, ülke ve bölgenin gereksinimlerine cevap veren, bulunduğu bölgeye katma değeri olan kurumlardır.
6. Rektör olarak seçilirseniz ne tür projeleriniz var.
2008 yılında kurulan Hakkâri Üniversitemiz, yapılan çalışma ve girişimlere rağmen, geçen 16 senelik süre zarfında maalesef tam anlamıyla bir kampüs alanına kavuşturulamamıştır. Kendisi ile birlikte kurulan üniversitelerin gelişimi ile kıyaslandığında oldukça geride kalmıştır.
Kampüsün tamamlanamaması; Üniversitenin öğretim ve araştırma faaliyetlerinin sağlıklı ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için gerekli olan derslikler, laboratuvarlar, kütüphane, çalışma ortamları, sosyal ve kültürel alanlardan yoksun olmasına neden olmaktadır. Hâlihazırda bir üniversite için uygun niteliklerde olmayan binalarda yürütülmeye çalışılan eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri sağlıklı bir şekilde yürütülememekte, bu durum Üniversitenin, sahip olması gereken kimlik, itibar ve imajdan uzak bir görüntü vermesine neden olmaktadır.
Aynı zamanda bir üniversite iklimi ve kültürü oluşamamaktadır. Oysaki üniversite akademik ve idari personeli ile öğrencilerinin yanı sıra; yerleşkesi, binaları, teknolojik olanakları, derslikleri, kütüphanesi, laboratuvarları, sosyal ve kültürel merkezleri, çalışma ortamları, kurumsal kültürü ve iklimi gibi unsurlardan oluşan bir bütündür ve bu unsurlar ancak uygun bir yerleşkede bütünleştirilebilmektedir. Dolayısıyla Üniversitemizin yeterli bir kampüs alanına ve imkânlara bir an önce kavuşması büyük önem arz etmektedir.
Büyük emek ve bütçeler harcanarak yapımına başlanan ve bir türlü tam anlamıyla tamamlanamayan, uygun olmayan ve heyelanlı bir alana çok ciddi harcamalar yapılarak inşa edilmeye çalışılan kampüs yerleşkesi şehre ve üniversiteye uygun değildir. Bu nedenle zararın neresinden dönersen kardır şiarıyla, yeni yatırımların yapılabileceği ve şehre katma değer katacak, aynı zamanda şehri geliştirecek olan yeni bir kampüs alanının belirlenmesi ve yapılacak yeni yatırımların bir an önce buraya kaydırılması gerekmektedir. Üniversitemizin planlı bir yerleşke yapısına kavuşturulması, şehrin gelişmesi, öğretim ve araştırma faaliyetlerinin verimli bir şekilde yürütülmesi, üniversitenin gelişimi ve saygınlığı için öncelikli hedef olmalıdır.
Üniversitenin bu önemli eksikliğinin giderilmesinden sonra eğitim kalitesi ve akademik başarının üst seviyelere ulaşacağı kanısındayım. Fiziki ve sosyal alanlarıyla tam ve eksiksiz bir öğretim, araştırma ve yaşam kampüsünün oluşturulması ile beraber, personel ve öğrencilerin yanı sıra, ildeki her bireyin üniversiteye olan bakışı değişecek, öğretim ve araştırma faaliyetlerinin verimliliği yükselecek; öğrenci, idari ve akademik personelin yaşam kalitesi, çalışma performansı ve başarısı en üst düzeye çıkacaktır. Böylece ilin üniversitesine üniversitenin iline olan aidiyet duygusu üst düzeye çıkacaktır.
Bir üniversitenin topyekûn gelişimi ve bilgi üretmesi, ülkeye ve bölgeye katkı sağlaması gerekmektedir. Bunun için üniversite bünyesindeki tüm idari, akademik personel ve öğrencinin yanı sıra, ildeki her birey, kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun da üniversitesine güçlü bir aidiyet duygusu taşıması, ona sahip çıkması ve gelişmesi için elinden geleni yapması gerekmektedir.
Hakkâri Üniversitemizde görülen en önemli eksikliklerden biri de paydaşların üniversiteye yönelik aidiyet duygusunun zayıf olmasıdır. Bunun en önemli nedenleri ise kurumsallaşmada var olan eksiklikler ile üniversitenin kamu, sivil toplum kuruluşları ve halka mesafeli olması; onlarla işbirliği ve dayanışmaya yönelik güçlü ilişkiler kuramamasıdır.
Bu bağlamda Üniversitede kurumsallaşma eksikliklerinin giderilmesi ve kalite standartlarına uygun bir işleyişin sağlanması büyük önceliğe sahiptir. Personelin aidiyet duygusunun güçlendirilmesi ve kurumsal hedeflere odaklanmalarının sağlanması için nesnellik, adalet ve liyakat ilkeleri doğrultusunda görev ve sorumluluklar verilmesi, adil fırsatlar ve olanaklar sağlanması, işbirliği ve sinerji oluşturmaya yönelik olumlu ilişkiler kurulması, güçlü bir çalışma iklimi oluşturulması büyük önem arz etmektedir.
Görevlendirme, terfi ettirme, performans değerlendirme, ödüllendirmenin liyakate ve nesnel kriterlere göre yapıldığı bir ortamda çalışanlar kuruma güçlü bir aidiyet duygusuyla bağlanır, yüksek bir motivasyona sahip olur, kurumun hedeflerini ve ilkelerini benimser, böylece performans üst düzeye çıkar. Bu anlayış doğrultusunda Üniversitenin sahip olduğu genç ve dinamik insan kaynakları ile el ele vererek büyük başarılar elde edeceğimize inanıyorum.
Özellikle üniversitenin gelişmesi için fikir ve proje üreten, yoğun çaba gösteren personel ve kurumların desteklenmesi ve ödüllendirilmesi oldukça önemlidir. Böylece diğer pasif olan güçlerin de aktif hale geçirilebileceği düşünülmektedir. Üniversitede genç ve dinamik bir kadro olmasına rağmen, bu güne kadar bazı görevlere dışarıdan personel desteğinin alınması, tüm kamu kurum ve kuruluşlarla ilişkilerin kurulmaması, gerek idari ve gerekse akademik personelin küstürülmesi ve umutsuzluğa sevk edilmesinin, üniversite bünyesinde var olan idari ve akademik personelde enerji kaybına neden olduğu görülmektedir. Bu nedenle üniversitede bulunan genç ve dinamik kadroya fırsat verilmeli, desteklenmeli, başarının bu şekilde sağlanacağı mutlaka gösterilmelidir.
Zira bir üniversitenin gelişmesi ve başarıya ulaşması için; üniversite idari ve akademik personellerinin, öğrencilerin, mezunların ve şehirdeki tüm paydaşların aktif katılımı ve katkısı ile mümkün olacağı asla unutulmamalıdır. Bu bağlamda şehirdeki tüm kamu kurum ve kuruluşları, Sivil Toplum Kuruluşları, özel sektör ve vatandaşlarla işbirliği sağlanacak, ortak projeler ve bilgi alış verişi gerçekleştirilecektir.
Üniversitede kurumsallaşma ve aidiyet duygusunun sağlanması, bu dinamiklerin personel, öğrenci ve halka aşılanması sonucunda, üniversitenin hem evrensel değerleri yakalayan hem de bölgesel kalkınmaya önem veren, yerel özellikleri ile ön plana çıkan bir üniversite olacağı düşüncesindeyim. Bunun da topyekûn bir sosyal barış ile mümkün olacağını düşünmekteyim
Üniversiteler sadece teorik bilgi üreten, halktan ve üretici aktörlerden kopuk bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır. Gerçek anlamda bilgi üreten, üretim yapan, ülkeye ve bulunduğu bölgeye her alanda öncülük eden ve çok yönlü menfaat sağlayan bir kurum haline getirilmelidir.
Üniversiteler her branşta uzman çalışanlara sahip olduğu için bölgede en donanımlı insan kaynağına sahip kurum olarak görülmektedir. Ancak bu güçlü potansiyel ve değişik mesleklere sahip olan akademisyenler, bulunduğu üniversitesine, iline ve bölgesine yarar sağlamalı, halktan izole yaşamamalıdır. Üniversitelerin kendi stratejik hedefleri ve amaçlarını oluştururken, bölgesel potansiyel ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurması önemli bir zorunluluktur. Böylece özellikle bölgesel olarak kalkınmaya odaklı geliştirilen akademisyen ve öğrenci projelerine destek olunmalıdır.
İklim koşulları, doğa özellikleri nedeniyle Hakkâri’de temel üretim ve ekonomik faaliyetler hayvancılık ve tarımdır. Ancak yörede bu faaliyetler halen geleneksel ve verimsiz yöntemlerle yapılmaktadır. Hayvancılığın yanı sıra bitki örtüsünün zenginliği ve çeşitliği, mevsimlerin uygunluğu arıcılık için çok önemli bir potansiyeldir ve ülkemizin başta gelen en kaliteli bal üretim yörelerinden biridir.
Fakat geleneksel ve ekonomik olmayan yöntemlerle arıcılık yapıldığı için yörenin potansiyeli kullanılamamaktadır. Oysaki Hakkâri Üniversitesi’nde veterinerlik, zootekni, ziraat, biyoloji vb. alanlarda uzman pek çok akademik personelimiz bulunmaktadır. Bu bağlamda Üniversite yörede hayvan sağlığını ve yetiştiriciliğini geliştirmeye, uygun türler belirlemeye ve çiftçilerimizi eğitmeye yönelik bir araştırma üniversitesi olma misyonunu üstlenebilir.
Yöredeki ikinci temel ekonomik faaliyet ve geçim kaynağı tarımdır. Ancak arazi oldukça engebeli olduğu için özellikle meyvecilik ve bahçe tarımı için elverişlidir. Yöreye uygun tarımsal faaliyetleri araştırma, çiftçilere eğitim ve danışmanlık yapmak üzere bir Hayvancılık Uygulama ve Araştırma merkezi kurulabilir.
Hakkâri tarihi ve coğrafik açıdan müstesna bir güzelliğe sahip olan ve birçok medeniyeti bünyesinde barındırmış olan bir ilimizdir. Böylece hem tarihsel dokusu hem de doğal güzellikleri ile turizme uygun bir konsepte sahiptir. Dağlık coğrafyası ve doğal özellikleri dağcılık, trekking, hiking, kayak, kampçılık, yamaç paraşütü, rafting vb. spor ve aktiviteler için son derece uygundur. Bu bağlamda büyük bir turizm potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla Hakkâri Doğa Sporları ve Turizmi Uygulama ve Araştırma merkezi kurularak bu alanda çalışmalar yapılacaktır. Ayrıca el sanatları, halıcılık vb alanlarda var olan potansiyelini ön plana çıkarılacaktır.
Hakkâri’nin sahip olduğu doğası gereği dünyada son yıllarda çok popüler olan büyük bir yaban hayatı potansiyeline, zengin yeraltı kaynakları ve maden yataklarına sahip olması önemli bir artı olarak görülmektedir. Bu alanda kurulan ve üniversite bünyesinde bulunan araştırma merkezlerinin aktif ve faal hale getirilmesi öncelikli hedefimiz olacaktır. Böylece Hakkâri Üniversitesini diğer üniversitelerden farklı kılacak belli alanlara önem verilecek ve örnek bir üniversite haline gelecektir.
İlde büyük bir eksiklik olan konut eksikliğinin giderilmesi için girişimlerde bulunarak, konut eksikliği giderilmeye çalışılacak, üniversiteye ait konut ihtiyacı için acil adımlar atılacak. Böylece il dışında ikamet etmek zorunda kalan tüm personelin ilde ikameti sağlanacak, böylece üniversiteye olan katkıları artırılacak.
Hakkâri’de eğitim kurumları ile ortak projeler yapılarak, ildeki eğitim ve öğretimin gelişimine katkı sağlanacaktır.
Kampüs alanı içinde sosyal alanların kurulmasına öncelik verilecek, böylece hem öğrencilerin hem de şehirdeki gençlerin sosyal alanlara sahip olması sağlanacaktır. Öğrencilerin gelişimi ve ile katma değeri sağlanacaktır.
İlde mevcut olan temel sosyal sorunlara (madde bağımlılığı, işsizlik, intihar, vb) akademik açıdan üniversite katkı sağlayacak, bu konularda çalışmalar yapılarak sosyal sorumluluk gereği ciddi sorumluluklar alınacak, böylece toplumsal katkıya önem verilecektir.
Tüm kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar, vatandaş ve kısaca her bireyle güçlü bir iletişim kurulacak, ilişkiler geliştirilecektir. Üniversite ile ortak proje ve çalışmalar yürütülecek ve üniversitenin toplumsal katkısı en üst düzeye çıkarılacaktır.
Yüksekova ilçemizde var olan kampüs alanına MYO inşaatı başlanacak, özellikle tarım ve hayvancılık ile ilgili yeni bölümlerin kurulmasına çalışılacaktır. MYO bölümlerimizin Şemdinli ve diğer ilçelerimizde de kurulması çalışmalarına başlanacaktır.
Hakkâri üniversitemizin gelişmesi için, il ve bölgedeki tüm iş adamları, STK’lar ile güçlü bir iletişim kurulacak. Bu konuda her bireyin öneri, fikir, katkı ve projeleri değerlendirilecek. Bu çalışmaların üniversitenin gelişimine katkı sağlaması için ciddi girişimler yapılacaktır.