Çocukluğum, gençliğim hep savaş haberleriyle geçti. Yıllarca İran-Irak savaşı, Rusya-Ukrayna, Azerbaycan-Ermenistan, İsrail-Filistin savaşı ve diğer savaşlar. Ekonomik ve siyasal anlaşmazlıklar sonucu siyasal ilişkileri keserek birbirlerine karşı ordularıyla girdikleri silahlı çatışmanın adıdır savaşlar…
Ortadoğu’da yaşamadım ama Doğu ve Güneydoğu’da gördüğümüz iç çatışmalarla savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu gördük ve biliyoruz. 1990’lı yıllarda sınır boyunda yıllarca savaş muhabirliği de yaptım.
Gençlik yıllarımda yayımladığım ilk şiir kitabımda da, “Kalbimin Ortadoğu’sunda savaşlar hiç bitmedi. Ben Filistin oldum, sen İsrail. Kayıplar veren, yara alan, ölen hep ben oldum” diye başlayan bir şiirim de vardı.
Tüm dünya çok iyi biliyor ki bu savaşın mağduru ve masumu Filistin, haksız ve vicdansız olan da İsrail’dir. Ana haber bültenlerinde yıllardır İSRAİL saldırılarıyla öldürülen çocuk ve kadınları üzülerek izliyoruz.
Savaşlarında kuralları, kanunları, ölçüsü olmalıdır. Hastane ve okul binalarını hedef alıp bombalamak savaş kuralının dışında tam bir insanlık suçudur. İsrail’in şuan yaptığı şey savaş değil katliamdır. Türkiye’nin dışında bu katliama tepki gösteren ülke de yok gibi. Haber bültenlerinde masum ve mazlum halkın yok oluşu görüntüleri yüreklerimizi dağlıyor.
O kadar güzel bir ülkemiz var ki, herkes siyasi kimliğini bir kenara bırakarak aklı ve vicdanıyla hareket ederek tek yürek Filistin’e destek oldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, çocuk ve kadın katliamının sona ermesi için ateş hattında geceli gündüzlü mücadele veriyor. 81 ilde insanımız sokağa çıkarak bu savaşın sona ermesi için sesini yükseltiyor. Çocuklarımız kumbaralarında biriktirdikleri kuruşları küçücük avuçlarında, kocaman yüreklerinde birikerek Filistin’e bağış yapmak istiyor. Ülkemizden tırlar dolusu gıda ve giyim desteği sunuldu.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın cesur ve sert tavrı örnek liderliğini tartışmasız kılıyor. Filistin’de insanlar ölüyor, dünyada insanlık ölüyor. Hiçbirimiz yatağımızda rahat uyumuyor, soframızda afiyetle lokmayı boğazımızdan geçiremiyoruz. Katliamları destekleyen her ülke bir gün mutlaka katliam kanı içerisinde boğulacaktır.
Hakkari Gazeteciler Cemiyeti olarak da İsrail’i bu acımasız katliamından dolayı kınıyoruz.