Kanaat Önderi ve Seyitoğlu aile büyüğü Seyit Tahir Seyitoğlu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İşadamı Eyüp Zibek’ten sonra Seyitoğlu ailesi de Xelat (Hediye almama) kararı alarak görkemli bir düğün merasimi gerçekleştirdiler.
Düğün merasimine yaklaşık 5 bin davetli iştirak etti. Kadir Seyitoğlu, kardeşleri ve amcaoğulları misafirleri düğün alanı girişinde karşıladılar. Görkemli bir halay çekildi ve tüm konuklara yemek ikram edildi.
Aile büyüğü ve Kanaat Önderi Seyit Tahir Seyitoğlu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Pamuk dede misali sözleri yumuşacık, üslubu efendi, güler yüzü, hayat tecrübesiyle anlamlı sözler sarf ediyor. Hakkari merkeze ilk yerleştiklerinde çeşitli sektörde alın teri dökerek çalışmaya başladı. Aile fertleri onun yolunu izleyerek yaz ve kış dinlenmeden hep çalıştılar. Çok kişiye iş imkânı vererek şirket olarak büyüdüler. İnşaat, maden, fırıncılık ve birçok alanda hizmet sundular.
-Xelat almama kararı nerden çıktı, neden böyle bir karar aldınız?
“Hakkari’mizde çok fazla sayıda düğün merasimi yapılıyor. İşsizlik oranı yüksek, geçim sıkıntısı yaşayan çok sayıda insanımız mevcuttur. Düğünlerimiz maddi ve manevi büyük külfet yaratıyor. Maddi durumu iyi olan aileler bari hediye almasınlar. Açlık sınırı ve asgari ücret ile orta gelirli aileler alabilir. Düğün yapan aileler büyük bir borç batağına saplanmaktadırlar. Onları desteklemek sevaptır. Fakat hali vakti yerinde olan ailelerin hediye ve maddi desteğe ihtiyaçları yoktur. Umarım bu akım böyle devam eder”…
Seyit Tahir Seyitoğlu kısa bir süre önce Ankara’da ameliyat oldu. Beni Hakkari’ye götürün, orada nefes alıyorum deyince çocukları kendisini buraya getirdiler. Evinde ziyaret ettim. Eski geleneklerini hiç unutmamış tok olduğumuz halde hazırlanan sofraya bizi buyur ediyor. Otlu peyniri tandır ekmeğine “balole” dediğimiz dürüm yaparak zorla ikram ediyor.
Hakkari sevdalısı olan Seyitoğlu iki konuda dertli. Dinleyince hak vereceksiniz.
“Hakkari ilimiz bayramlarıyla farklı güzeldi. Biri diğerine gitmediği zaman arkasından adam gönderilir, “bayrama bize niye gelmedin” diye sorgulanırdı. Üç gün boyunca bayram heyecanıyla birbirimize gelir giderdik. Bu geliş gidiş ve dayanışma yok oldu. Bayramlar sevgiyi, güzelliği pekiştirir. O günleri çok arıyoruz. Sizlerden ricam, birbirinizi sevin, bayramları önemseyin.”
Seyitoğlu, eskiyi anlatırken gözleri doluyor. Yeleğinin sağ cebinde mendilini çıkartarak dökülmek isteyen gözyaşlarını siliyor. Yeğeni Gıyasettin Seyitoğlu araya girerek bir bardak su uzatıyor. Elini omuzuma dokundurarak o doyumsuz sohbetini sürdürüyor.
“Reşit Keskin’in belediye reisi olduğu dönemde bizler her ay mahalle ve köy bazında toplantılar düzenlerdik. Bir araya gelerek hem hasret giderir hem de hoş sohbet ederdik. Oysa bu zamanda neredeyse birbirimizi ya düğünlerde ya da cenazelerde görebiliyoruz. Gençlere önerim şudur, dedelerinden, babalarından gördükleri saygıyı paylaşsınlar. İnsan olarak hepimiz birbirimize muhtacız.
Hakkari’de yaşayan her insan, her aile, her kabile ve aşiret değerlidir, özeldir”…
Seyitoğlu ile gerçekleştirdiğim ziyaret ve sohbet beni çok mutlu etti. Bu arada düğün töreni ile ilgili İşadamı Kadir Seyitoğlu da mutlu günlerine iştirak eden her kese, gelemeyip telefon ederek sevinçlerine ortak olan tüm dost ve akrabalarına aracılığımızla teşekkür etti. Zibek ailesi başlattı, Seyitoğlu sürdürüyor, bu akımın devam etmesi dileğiyle…
