Sılehi Aşireti Lideri Fatih KESKİN, ilimizde bir dizi temaslarda bulunan İşadamı Teoman Zeydan onuruna Sefa Lokantasında bir yemek verdi. Kebaplar acılı ve lezzetli, sohbet ise tatlıydı. Fatih Keskin’in bulunduğu her ortam aslında zaten neşeli ve güzel olur. Yuvarlak masada siyasiler ve basın bir araya gelince sohbet de koyulaştı.
KESKİN,”DERDİMİZ HAKKARİ”
“Ben halkın hizmetkârıyım. BEN demekten vazgeçmeliyiz. BİZ demeyi benimseyerek halk ve bölge yararına kararlar vererek çabalamalıyız. Aşiret elbette olsun ve olacak. Ama aşiretçilikten, ötekileştirmekten vazgeçmeliyiz. Hepimiz bir birimize yakın akrabayız.
Hakkari için elimizi, gerekirse gövdemizi taşın altına koymalıyız. Yüksekova ilçemiz il olmayı hak ediyor. 2 vilayet, 1 millet oluruz. Ben şuan hiçbir siyasi partinin resmi üyesi ve yandaşı değilim. Bizde kararları biz değil halkımız verir. Halk bana hangi adresi gösterip emir verirse ben orada olurum ”dedi.
Aslında bunlar bana verilen demeç değil. Yemek ortamında yapılan bir sohbet. Biz gazetecilere güven olmaz diyerek konuştuklarımızı sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.
ZEYDAN,”VEFA BORCUMUZ VAR”
Teoman Zeydan’ı yakından izler köşeme hep taşırdım. Basit bir yanlış anlaşılma ile biraz ters düşerek son 1 yıldır hiç değinmedim. Ama kendisine olan sevgim hep devam etti. Çünkü hiçbir çatışma ve nefret bile gerçek sevgi ve aşklara zarar veremez. Özgüveni, şık giyimi, üslubu, iyimserliği, mertliği, mesleki başarısı ve siyasi kariyeri hoşuma gidiyor.
Vefalıdır, bazen bir taziye, bir düğün, bir hasta ziyareti için Ankara’dan ilimize gelip aynı gün geri gidebiliyor. Vefa dedim de kendisi de zaten vefadan bahse etti; “Hepimizin halka ve bölgemize bir vefa borcu var. Ben bir işadamıyım. İlimizin sorun ve sıkıntılarını, derdimizi, kederimizi haykıramıyorsak, konuşamıyorsak günah işliyoruz demektir. Bu işin vebali boynumuzdadır. Yapılan hizmetleri de görmeli ve inkar etmemeliyiz. İlimize beş yılda 15 Katrilyon devasa hizmetler gerçekleşti.
Seçimden seçime sandık başına gidip oy kullanmak yetmiyor. İstişare ve dayanışma ile yaşamımıza dokunan her hizmetin takipçisi olmalıyız. Ben işadamıyım ama asla İlimizdeki hiçbir ihaleyi almıyorum. Ankara’da kalıyor olsam da asla ilimiz ve bölgemizden kopmadım. Hal hatır sormak için bir gezinti yapıyorum. Bu gezintiye siyasi kimliğimi karıştırmıyorum. Halkımız aday ol derlerse oluruz.”…
ZEYDAN-KESKİN DOSTLUĞU!
Rahmetli Mustafa Zeydan ve rahmetli Abdurrahman Keskin iyi dosttular. Zeydan merkeze her gelişinde mutlaka Keskin’e uğrardı. Keskin’de her platformda Sayın Zeydan’ı onure ederdi. Babalar dost olunca bu sevgi ve vefa evlatlarına da sıçradı. Teoman Zeydan, ziyaretleri kapsamında Fatih Keskin’i makamında ziyaret etti. Keskin’de Sayın Zeydan ve beraberindekileri yemeğe aldı. Siyasi Show ve gövde gösterisi değildi. Son derece mütevazı ve anlamlı bir yemekti.
Teoman Zeydan ve Fatih Keskin’in ortak özelliği ikisinin halk tarafından sevilmeleridir. Keskin’i bilen bilir. Süslü lafları, yalakalığı bilmez. Dobra ve cesurdur. En ciddi ortamlara bile sohbetine espriyi katarak ortamı keyiflendirendir. Teoman Zeydan gülümsemekten yemeğini yiyemeyince kebaplarını da Keskin’e kaptırdı.
İki lider ile lezzetli bir yemek ve keyifli bir sohbetle günü kapadık. Bakalım ikisi yaklaşan seçimlerde hangi parti ve adreste boy gösterecekler.