Dağlarımız arasından Çukurca ilçesinin güneybatısından Irak’a gider. Musul’un güneyinden Dicle’ye karışır. Uzunluğu 190 kilometredir. Zap vadisi, ülkemizin en derin ve dar vadilerinden biridir. Zap Suyu ve Sümbül dağı ilimizin adeta simgesidirler. Zap Suyu için şiirler ve şarkılar bile yazılmıştır.
Dün, İnsan Hakları Yöneticisi kuzenim Ferzende Taş ile birlikte Üzümcü’ye uzandık ve Çem Lokantasında bir yemek molası verdik. Yol boyu bir gölge gibi bizi izleyen Zap Suyu durgun, renksiz, sessiz ve kirliydi. Tüm kömür artıklarımızı, külümüzü, çöpümüzü, her türlü kirliliğimizi ZapSuyu’na akıtıyoruz.
Tadına doyum olmayan “Zap balığı” adeta tükendi. Rengarenk kömür poşetleri suyun akıntısıyla kenarda duran ağaçların dallarında yapışık kalarak çirkin bir görüntü oluşturmuştur. Uzaktan bakıldığında her dalına renkli bez asılı bir türbeyi andırıyor. Bu çirkin görüntü ve ilgisizlik moralimi çok bozdu.
Kış mevsimini geride bırakıp ilk bahara merhaba diyeceğiz. Her hafta sonu piknik yapmak ve gezinmek üzere Zap Suyu kenarında dinleneceğiz. Zap olan adını Azap hale getirerek kirlettiğimiz bu dereye hangi yüzle bakacağız?
Hepimiz çevremizden sorumluyuz. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığımızı acilen göreve ve ZapSuyu’na sahip çıkmaya davet ediyorum. Geniş çaplı bir temizlik kampanyası düzenlenmelidir. Kömür artıklarını dereye boşaltanlara ağır para cezası verilmelidir.
Yazın akıntı seviyesi yükselen ve adeta kuduran Zapsuyu’na çöpler atıldığında akıntıya kapılarak yok olduğunu düşünenler yanılıyor. Akıntı azaldığında atılan çöpler ortaya çıkıveriyor ve özellikle naylon poşetler Zap kenarındaki ağaçların dallarına yapışarak görüntü kirliliğine sebebiyet vermektedir.
Katı atık arıtma tesisine acil ihtiyaç duyulmaktayız. Üzümcü-Merkez arası çöp kent olarak bilinen yerde yazın çöpler yakılıyor. O pis koku ve simsiyah duman kentin üzerinde kara bir bulut oluşturuyor. Zap Suyu adeta can çekişiyor. Herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum…