Sivil Savunma yok oldu ve yerini AFAD aldı. Peki AFAD nedir, ne iş yapar, ilimizde bu kurum ne durumda?
İlhan Akbaş, önceki gün beni arayıp AFAD olarak verilecek kahvaltıya davet edince doğrusu sevindim. Yani aslında bazı kurallarım var. Her ortama, her oluşuma, her etkinliğe katılmam. Önemsediğim faaliyetlere mutlaka eşlik ederim.
AFAD’ı elbette gazeteci ve vatandaş olarak biliyordum. Fakat ilimizdeki durumları hakkında bilgi sahibi değildim. Kahvaltıdan sonra AFAD’ın hizmet binasına, ilimizde on yıldır var olan kuruma muhabir arkadaşlarımla birlikte ziyaret gerçekleştiriyoruz. Hakkari AFAD Müdürü Resul Karadeniz ve ekibi bizi tebessüm ile konuk ediyorlar.
112 çağrı merkezi konferans salonunda AFAD ile tanışıyoruz. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı veya kısa adıyla AFAD, 29 Mayıs 2009 tarih ve 5902 sayılı kanunun 17 Haziran 2009’da Resmi Gazetede yayımlanmasıyla, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Afet İşleri Genel Müdürlüğü yerine kurulan afet ve acil durum yönetimi kurumudur.
Deprem riskini azaltmada ve depremlerle baş edebilmede hazırlıklı ve dirençli bir toplum yaratılması, bu amaca yönelik kurumsal alt yapının oluşturulması ve konuyla ilgili AR-GE faaliyetlerinin önceliklerinin belirlenmesini hedeflemektedir.
Eğitim Araçlarında bir zamanlar Hasan Akbaş abimiz vardı. Sinevizyon gösterimini ilk ondan görmüştük. İlhan Akbaş, sinevizyon eşliğinde AFAD’ı anlatırken birden babasını anımsadım. Akbaş; “Afetler insan yaşamını fiziki, sosyal ve ekonomik olarak olumsuz etkileyen olaylardır.
Maalesef toplum olarak afet bilinci kültürü oluşturmada bu güne kadar yetersizlikler yaşadığımız, yaşanan afetlerin ağır sonuçlarından anlaşılmaktadır. Genellikle toplumumuzda doğa olaylarını afed olarak tanımlamak yaygın bir yanılgıdır.
Doğa olayları dünyamızın varoluşsal bir özelliğidir ki, bu durdurulamaz. Doğa olaylarının yarattığı tahribat ise afettir. Dolayısıyla insanlar herhangi bir doğa olayının afete dönüşmesini engelleyebilirler. Örneğin ülkemiz önemli bir deprem kuşağı üzerinde yer aldığı önemli bir gerçektir. Ancak maalesef böylesi önemli bir gerçeklik göz önünde bulundurularak yaşamı planlayamadığımız da önemli bir gerçekliktir. Deprem olacak mı? Sorularıyla sıklıkla karşılaşmaktayız.
Böylesi sorulara verdiğimiz yanıt; Evet kesinlikle olacaktır. Ancak ne zaman nerede olacağını tespit eden henüz bir teknik yok. Dolayısıyla bir kez olmuşsa bir daha olacaktır diye değerlendirmekteyiz. Bu kapsamda afetlere dirençli bir toplum, hedefimiz bir tercihten ziyade bir zorunluluktur.
Toplumumuzun afet bilincini arttırmak ve önemli farkındalıklar yaratmak için eğitim çalışmalarımız hassasiyetle devam edecektir. Çalışmalarımızın önemli bir bölümü risk azaltma faaliyetleri kapsamında eğitim çalışmaları olmasının yanında, afetler sırasında müdahale kapasitemizi arttırmaya dönük çalışmalarımız da devam etmektedir. Bu çerçevede, ilimizde AFAD gönüllülük çalışmalarını yaygınlaştırmak, kentimiz için hayati önemdedir. Afetlerden sonra ilk 72 saat kurtarmada altın saatlerdir.
Kurtarma ekipleri afet bölgesine intikal edinceye kadar illerimizde oluşacak gönüllüler çok etkili olacaklardır. Bu nedenle Başkanlığımızın başlatmış olduğu gönüllülük projesine, sosyal bir sorumluluk olarak yaklaşılması bizlerin çok önemsediği bir nokta olmaktadır.” Dedi.
Hakkari AFAD Müdürlüğüne 100 duyarlı kişinin gönüllü kayıt yaptığını öğreniyoruz. Ve böylesine zor ve onurlu bir vazife üstlenen AFAD Müdürü Resul Karadeniz, bize AFAD’ı enine boyuna anlatıyor.
Projenin tanıtım sunumunda şu açıklamayı yapıyor; “İlimizin afetliği ve yerel dinamiklerin gönüllülük faaliyetleri kapsamında harekete geçirilerek ilimizi afetlere daha dirençli bir hale getirmenin gerekliliği üzerinde durulacaktır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 29 yıl önce ilan edilen 5 Aralık Uluslararası Gönüllüler Günü, Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkeler tarafından gönüllü çalışmanın faydalarını duyurmak ve gönüllü katılımı arttırmak amacıyla kutlanıyor.
Türkiye’de gönüllü olma oranı yüzde 10’u geçmiyor. İnsanlar küreselleşme karşısında genelde kendilerini güçsüz, bağlı olduğu hiçbir dayanak olmadan dalgalarla savrulan bir enkaz gibi hissederler. Gönüllülük, insanlar için bir dayanak noktası olabilir. Zira bu sayede içinde yaşadıkları ortamda değişim yaratabilirler.”
Soyadı Karadeniz olsa da öz ve öz Hakkarili olan Resul Karadeniz ve ekibi böylesine anlamlı ve zor bir görevde bir savaşçı misali hazır kıtada beklemedeler. Çığ, boğulma, deprem, sel, beklenmedik her felakete karşı Hakkari AFAD ekibi hazır durumda. Depolar oluşturularak her türlü kurtarma malzemesine sahip güçtedir.
El tutmaya, cana dokunmaya, hayat kurtarmaya kendini adamış AFAD, hepimiz için gerekli bir güçtür. Başarılı Müdür Resul Karadeniz sözlerini şöyle noktalıyor, “İlimiz valisi İdris Akbıyık, bizleri sürekli denetleyerek gücümüze güç katmaktadır. Valimiz sayesinde her türlü donanıma sahip güçlü bir kurumuz. Allah bizlere hiçbir felaket yaşatmasın. Eğitimli ve fedakar çalışanlarımızla her an hazır kıtadayız”…
AFAD Teknikeri İlhan Akbaş ve AFAD Müdürü Resul Karadeniz’i yürekten tebrik ediyorum…
