Sevgili okuyucularım bundan birkaç gün önce Amerika Birleşik Devletlerinden bir mektup aldım. Mektubu gönderen 1960-1970 Yıllarında Hakkâri’de Futbol oynamış ayrıca Babası Artvinli Annesi Hakkârili olan bu değerli abimiz Doktor Ali TAMŞEN’İn mektubunu sizlerle paylaşıyorum.
Dr.Ali TAMŞEN
Nerden nereye.Bir gün hazırladığınız futbol albümü aracılığı ile doğup büyüdüğüm ve hiçbir zaman unutamadığın Hakkâri 'de gecen gençlik yıllarımın anıları ile tekrar karsılaşabileceğimi hiç tahmin etmemiştim.
Tahminen 1951'de Hakkâri’de dünyaya geldim. Tahminen diyorum çünkü doğum tarihim okula kayıt olurken verilmiş bir tarih. Annem Mavigoz (Cavshin)'lerden, Babam ise Artvin'den ayrılıp çok genç yaşta Hakkâri’ye yerleşmiş biri.Asıl mesleği marangozculuk olmasına karşın çoğunlukla Hakkâri’de yol ve okul inşaatlarının müttehitliğini yapmış biri.Babam, Halit TamŞen’in, Hakkâri’de yerli biri ile evlenen ilk Türk olduğunu söylerler. Kendisi Kürt’çe bilirdi ve en çok söylediği türkü “mamir mamir mamirlo mamalo”idi.
Dr.Ali TAMŞEN
Lise 1’e kadar Hakkâri dışına çıkmamıştım. Lise 2 ve 3'u İstanbul’da Nazif ağabeyimin yanına giderek Pertevniyal lisesinde tamamladım. Hakkâri’deki en son eğitim yılım 1966 olmalı.Her yaz Istanbul’daki okul biter bitmez Hakkâri’ye gitmek için sabırsızlıkla beklerdim.Yaşamımın en güzel anıları Hakkâri’deki çocukluk anılarımdır.O zamanlar Hakkâri’ye girişte nüfus olarak 5000 yazıyordu.Hakkâri’ye en son yurt dışına çıkmadan önce 1979 veya 1980 yılında uğrayabildim.
Gönderdiğim 2 resimden biri Sait Ertuş veya Ertuş'lardan birine ait ve arkasında kendi el yazısıyla "22 Nisanla oynamaya çıkmadan önce çekilmiş" diye bir not düşmüş. Hatırladığım kadarıyla o dönemde Emek Spor dışında 22 Nisan ve Akın adlı 2 ayrı futbol takımı daha vardı. İstanbul’a geldikten sonraki gelişmelerden haberim olmadı. İkinci resimdeki Emek spor formasını taşıyan benim yani Ali TamŞen. Yanımdaki kişi bence Yüksekova formasını giyen ne yazık ki ismini hatırlayamadığım Yüksekova’lı bir arkadaş.
Dr.Ali TAMŞEN Avukat Cumhur KESKİN
Köşenizdeki yazıları okuyunca eski bir filmi tekrar izler gibi oldum.Salih Selek’i çok iyi hatırlıyorum ama ne yalan söyleyeyim kendisini görseydim çıkaramazdım, eminim o da beni çıkaramazdı.Yazısını okuyanca şimdi neden İstanbul’dan ayrıldığını öğrenmiş oldum.Sağ olsun kendisi ile ilgili çıkan yazılarından birinde “Ben de Emek Sporda genç olarak A takımıyla antrenman yapardım.Yeteneğim görülmüştü,takımın orta sahasında oynayan Ali TAMŞEN beni yanına alarak maçlarda oynatmaya başladı” diyerek benden bahsetmiş.
Çocuklarıma (Berivan ve Şirin) her zaman yaşam bir filmdir derim. Yaşam filmini sinemalarda veya TV’de izlediğimiz filmlerden ayıran en önemli özellik, yaşam filminin süresini bilemeyisiniz ve yaşam filminin senaryosunu büyük ölçüde bizlerin yaşarken uygulamasi.Geriye dönüp baktığımda yaşadığım yaşam filminin hiçbir bölümünü değiştirmek istemezdim.
Köşenizde yazdığınız yazılar aracılığı ile beni Hakkâri’de yaşadığım güzel anılarla buluşturduğunuz için teşekkür ederim. Bu vesile ile tüm dostlara, özellikle Mesut Ertuş kardeşime, en sıcak sevgi ve selamlarımı iletirim. Biminin xweşiye da. Silavén germin ji bo hemû hevalen heja.