Remziye Kaya Berat Kandili yazısında," Öncelikle Yüce Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize olsun.Beraat kandili; sözlükte aslı beraet olan dînimizce mübarek kabul edilen ,Şaban-ı Şerifi'nin on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan bu gece Beraat Gecesidir.Beraat'ın anlamı; kurtulmak,günahlardan affolunmak beraat etmek...Allahu Teala kullarının temize çıkmaları,ihsana kavuşmaları için böyle mübarek geceler yaratmıştır.
Kullarına böylesine güzel fırsatlar sunmuştur. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor:Recep Allah'ın,Şaban benim,Ramazan ümmetimin ayıdır.Efendimiz (sav)yine buyuruyor: Benim ayımda bana yardım edene Allah rahmet etsin. Burdaki yardım maksadı nedir?Efendimizin yardıma ihtiyacı mı var böyle buyuruyor . Elbette ki yok. Sahabinin biri Peygamberimiz'e gelerek :ya Resulullah bana dua eder misiniz?
Efendimiz(sav) nasıl bir dua istiyorsun diye sorar. Bu nimete bakar mısınız kime nasip olur Allah'ın en sevdiği kulu; Peygamberi arada vasıta olmadan yüz yüze birine dua ediyor. O duanın yüzde yüz kabul olacağını, asla reddedilmeyeceğini bilerek dua istemek...Ne kadar büyük bir şeref.
Biz olsaydık belki mal,mülk,şöhret,güzellik,dünyalık isterdik. Bunun üzerine Efendimiz sorar:Nasıl dua etmemi istiyorsun yani ne istiyorsun ? Sahabi :Ya Resulullah ben cennette sana komşu olmak istiyorum. Buradaki teslimiyete bakar mısınız Efendimiz dua eder ve buyurur:
Dua ettim kabul olması Yüce Allah'a kalmış ama bunun için sende bana yardım edeceksin. Efendimizin yardıma ihtiyacı mı var? Elbette yok , buradaki maksadı iyi anlayalım. Sahabiye buyurur:Tam bir teslimiyetle Allah'a kulluk yaparak, salih amelleri işleyerek mahşerde bana yardım edecek, sana şefaat etmem için işimi kolaylaştıracaksın buyurarak tüm ümmete mesaj vermekte.Bizler de kulluğumuzu tam bir teslimiyetle yerine getirip mahşerde o büyük duruşmada işini kolaylaştırıp şefaatine nâil olacağız inşallah Allah. Örnek verecek olursak ;bir davamız var ,bu davanın görülmesi için delile ihtiyacımız var.
Delil olmadan avukatımız bizi savunulabilir mi? Ya da hâkim delilin nerede diye sorduğunda bir cevabımız olabilir mi?elbette olamaz. Oysa delillerle çıktığımızda mahkeme bizi haklı bulup beraatimizi vermez mi ,tabiiki verir.Hele kimseye haksızlık yapılmadığı o büyük mahkemede ,sanık bizler ,avukat Efendimiz (sav)hâkimler hâkimi yüce Allah olacak.
Bize düşen o büyük duruşma için tüm gücümüzle çalışıp delil toplamak...Efendimiz son nefesine kadar ümmetim ümmetim dediği bizler onu mahçup etmemek için,o mahkemede beraatimizi almak için çalışmalıyız. Bu mübarek aylar ,geceler bunun için tam da fırsattır.
Allahu Teala sadece bir kuluna bahşettiği,tüm Peygamberlerin gıptayla imrenerek baktığı şefaat makamı,makamı mahmud beraat gecesinde verilmiştir. O öyle bir makam ki tüm Peygamberler Allah'a şirk koşanlar hariç tüm inananlar içindir. O şefaate nail olmayı Rabbim hepimize nasip etsin Allah (cc)bu gece kullarına seslenir: İstiğfar eden yok mu affedeyim,rızık isteyen yok mu rızık vereyim,başına musibet gelen yok mu sağlık afiyet vereyim.
Bunlar yaşadığımız bu sıkıntılı döneme nasıl da denk geliyor. Burda bizlere çok güzel bir mesaj var aslında. Allah bizleri kulluğa davet ediyor ,fırsat veriyor,bizlere merhamet ediyor . O zaman bize düşen hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekmek,yanlışlarımızı bir tarafa bırakarak Allah'a yönelmek bu fırsatı değerlendirip tam bir teslimiyetle tövbe istiğfar etmek.
Müslüman olup da Allah'a hiç el açmamış,isyan içinde olan ,harama batmış insanlar var. Rabbimiz in hükmü açıktır ki bunlar samimiyetle tövbe etmeden günahlarına sed çekmeden duaları da kabul olmaz . Tam tersine haşa Allah la alay etmiş olurlar.
Bu şuna benzer; Sürekli bir marketten veresiye alışveriş yaparak hesabımızı kabartıyoruz bir daha veresiye istemeye yüzümüz olur mu? Ya da market sahibi sana veresiye yok önce borcunu öde demez mi ?
Bizler de Allah la karşılıklı bir alışveriş içinde olmalıyız.
Elimizden geldiğince emirlerine uymalıyız. Rabbimiz cömerttir Efendimiz bir hadis-i şerifte: Allah'tan her şeyi isteyin çünkü vereceği hiç bir şey ona zor gelmez buyuruyor. Buna bir kıssayla örnek vermek istiyorum Büyük Allah dostu Behlül Dana Hazretleri bir yerden geçerken, adamın biri ellerini açmış duasında Allahım bana cennetini cemalullahını nasip et diyerek dua ediyor.
Behlül Dana hazretleri orda bulunan bir kazana kafasını sokarak göz gezdirir. Bunu merak eden adam duasını bitirip sorar :Hayırdır Behlül ne arıyorsun?Behlül Dana: Devemi arıyorum der. Adam ,ilahi Behlül devenin kazana sığacağına inanıyor musun?
Behlül hazretleri adama dönerek:Sen devenin bu kazana sığamayacağına inanıyorsun da insanları sömüren,yalan söyleyen,faiz yiyen sen Allah tan cennetini ,cemalullahını istiyorsun . Peki dualarını kabul edeceğine inanıyor musun deyince adam büyük bir mahçubiyetle kafasını öne eğer,bir daha o yanlışlara dönmemeye söz verir tövbe eder.
Bunun için bizim de RABBİMİZ'den nasıl istediğimiz çok önemli. Allah (cc) bu fırsatlardan istifade edenlerden,Beraatimizi alamlardan eylesin. Beraatiniz Mübarek olsun