Hakkari çok acılar yaşadı. Her gün çatışma, her gün biber gazı, her gün gözaltılar, her gün kepenk kapama…
Tüm bu olayları alevlendiren de zamanın başarısız valileriydi. Makamından hiç çıkmayan dönemin valisi, Emniyet Müdürüne; “vurun, yıkın, dağıtın” talimatını veriyordu. İsrail ve Filistin’i andıran gerçek savaş ortamını gördük ve yaşadık. Hükümet konağına giriş yasağı konulan bir gazeteci olmuştum. Dönemin valisi ve yönetim kadrosunu eleştirdiğim için, yanlışlarına ortak olmadığım için…
Vali Toprak, Hakkari’ye atandığında hükümetten bir ricada bulunmuş. Yönetim kadrosunu kendisi belirlemiş. Özellikle Emniyet Müdürü Suvat Dilberoğlu’nu istemiş. Vali Toprak; “Ben Hakkari’ye görev süremi doldurarak, maaşımı alarak keyif yapmaya gitmeyeceğim. Ben en zor bölgede en zor görevi yaparken bu tansiyonu düşürmek, bölgeye huzur getirmeye gidiyorum diyerek kararlı ve kapsamlı geldi.
Vali Toprak, Hakkari toprağına bereket saçtı ve halkın kahramanı oldu. Eşi Dr.Funda Toprak ise onu tamamlayan ve Hakkari’nin “yengemiz” dediği halk ile kucaklaşan ilk vali eşi oldu.
Şimdi gelgelelim asıl meseleye. Vali Toprak,Hakkari’de göreve başlayalı 2 yıl oldu. İki yılda ilimiz merkezde sadece iki olay meydana geldi. Biri Hakkari-Yüksekova maçında, diğeri ise geçen gece yaşanan tatsızlık…
Hakkarispor ile Yüksekova spor arasında oynanan maçta çıkan olaylarda taş ve sopalar havada uçuştu. Valimiz ve protokolün bulunduğu tarafa bir taş bile atılmadı. Bu gerginlikte bile polis silahları devreye sokmadı çünkü valimiz buna izin vermedi. Lakin her ilde, her maçta yaşanan rutin olaylar bunlar.
Geçen gece birkaç polis ve Hakkarili gençler arasında yaşana gerginlik sinirlerimizi bozdu. Unuttuğumuz silah sesleri halkı huzursuz etti. Esnaf kepenk kapattı, çarşı merkezi boşaldı, herkes evine koştu. Buna benzer ufak bir gerginlik geçen hafta Gazi Mahallesine de sıçradı. Şunu herkes bilmelidir ki artık asla eski günlere dönmeyeceğiz. Kimseler birliğimize, kardeşliğimize, huzurumuza nifak sokamayacaktır.
Türkiye’nin dörbir yanından ilimizi ziyaret edenler var. TV ve haber kanalları Hakkari’den övgüyle bahseden tanıtım programlarına yer veriyor.
Kimselerin endişesi olmasın ki valimiz ve emniyet müdürümüz buradan ayrılsalar bile bıraktıkları mirasa gelen kim olursa olsun sahip çıkmak zorunda kalacaklardır. Hakkari’de artık kimseler huzursuzluk istemiyor. Çünkü acı ve gözyaşı limitimizi doldurduk.
Huzur ve güven içerisinde nice mutlu günler dileğiyle herkese hayırlı bayramlar