Değerli okurlarım 2011-2012 sezonu amatör futbol ligimiz sevabıyla, günahıyla bitti. 2012-2013 sezonu başlayana kadar futbola emek vermiş ve vermekte olan eski duayenler, futbolcular teknik adamlar ve futbola emek vermeye devam eden spor adamlarımızla röportajlar yaparak köşemizde ki yazılarımıza devam edeceğiz.
Yazı dizimizi genç teknik adamımız Necmi GÜLDAL kardeşimiz ile birlikte yapmaktayız. Simit sarayında oldukça sıcak bir havada geçen sohbetimizde söze ben başladım; Keyifli ve faydalı olması dileğiyle acemiliklerimizin kusuruna şimdiden bakmayınız. İlk söyleşimizi Hakkâri futbolunun eski dua yenlerin den ve Hakkâri’nin profesyonel olmuş olan ilk futbolcusu İsmail DİNÇ’le yaptık. Simit sarayında oldukça sıcak bir havada geçen sohbetimizde söze ben başladım;
İsmail DİNÇ kimdir?
1965 Hakkâri doğumluyum. Eğitimimi Hakkâri Lisesi, eğitim fakültesi ve MYO Harita ve kadastro teknikeri olarak tamamladım. Halen özel sektörde yemek imalat şirketinde çalışmaktayım. Evli ve 5 çocuk babasıyım.
Futbola başladığınız ilk yıl ve ilk takımınız hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Futbola herkes gibi mahalle arasında, okulda başladım. 1977 yılında ilk olarak zap sporda amatör futbol hayatıma başladım. Zap sporda kaleci olarak oynadım.
Amatör futboldan profesyonel futbola geçen ilk Hakkârili futbolcu alarak duygularınızı bizle paylaşır mısınız?
Evet, Hakkâri’nin profesyonel olan ilk futbolcusuyum.3 yıl Zap sporda amatör futbol oynadıktan sonra 1980 yılında Van spor’a transfer oldum. 1yıl orda oynadıktan sonra Şanlıurfa spor’a transfer oldum. Orada da 3 yıl oynadıktan sonra Hakkâri spor da futbolcu ve teknik adam olarak ta futbola hizmet ettim. Tabi ki benim için büyük mutluluk ve keyif verici bir süreçti tüm bunlar.
(Hakkari şehir stadı 11.06.1977 Zap spor)İsmail DİNÇ, Süleyman KAYA, İlhan GÜLTEKİN..
Futbola başladığınız ilk maçınız hangisiydi ve nasıl bir başlangıç yaptınız?
Zap spora ilk seçildiğimde takımımız Y.ova Sporla bir hazırlık maçı istemişti beni kalede denemek amacıyla. İlk maçım o oldu ve Y.ova sporu 5/2 yendik. Tabi Hakkari’de en büyük rakibimiz Sümbül spor’ dan sataşma oldu ve gelsinler kalecilerini bizimle oynayacakları bir maçta denesinler demiştiler; Sümbül sporla oynadığımız maçı da 5/0 kazanmıştık buda merkezde oynadığım ilk maçımdı.
O günün şartlarıyla bu günün şartları arasındaki fark nedir sizce?
O günkü sporcular cep harçlıklarıyla malzemelerini alır ve kendi harçlıklarıyla deplasmanlara giderdik. Bugün ise para almadan bir futbolcu kramponu ayağını giymiyor. Tabi ki bu onların suçu değil, günümüz gençliğinin yetişme tarzı bu. Biz o zaman önce bir başarı elde ettikten sonra işin kaymağını yemek isterdik. Böylece daha içten daha kolektif bir futbol oynardık. Bugün ise futbolcular cefa çekmeden işin sefasını sürmek istiyorlar. Bu durum günümüz futbolcularında; içten, yürekten ve kolektif bir futbol oynanmasına engel olmakta. Bizde herkesin bir birini tamamlama çabası vardı, mücadelemiz önce forma sonra takımın başarısı içindi. Şimdi ise futbolcularda önce maddiyat geldiği için, beraberinde bencillik ve dolaysıyla bireysel bir oyun anlayışı ortaya çıkıp, kolektif futbol oyun yapısını yok eden bir düzensizlik oluşmakta.
(1977 Zap spor –Askeriye gücü müsabakası/ Hakkari şehir stadı)
Sizin zamanınızda sporseverlerin futbola olan ilgisi nasıldı?
1970/1980’ler de futbol seyirci profilinin %70 i orta yaş ve üstüydü. %30 genç ve çocuk seyirciydi. Futbola destek ve yardım konusunda da, herkes çok kısıtlı olan imkânlarına rağmen mutlaka ama mutlaka katkı sağlardı kendi çapında. Vilayet, belediye ve Gençlik spor il müdürlüğü amatör kulüplere yardımda bulunurdu. Günümüzde ise oldukça yetersiz. Futbolcularımız ve amatör kulüplerimizde halkla bütünleşme ve içtenlik geçmişteki gibi değil.
Hakkâri futbolu neden bir türlü istenilen başarıyı yakalayamıyor nedeni sizce nedir?
Hakkari futbolunun başarıyı yakalayamamasının en büyük nedeni tesis sorunu ve alt yapı eksikliği.. Hakkâri kısıtlı imkânlarıyla profesyonel liglerdeki mücadelede yer alabilmek için dışarıya dayalı futbolcu bağımlılığından kurtulamadığı için bu duruma geldi. Taşıma suyla değirmen dönmez, dışarıdan çok sayıda transferle üst liglerde tutunmak mümkün değil. Profesyonel takım için alt yapınıza eğitimini almış, bilimsel, doğru hocalar kontrolünde doğru ve bilimsel bir eğitim, ruh sahibi, kişilikli, ahlaklı ve iyi bireyler olmuş sporcular yetiştirmek lazım. Böylece takımının ideal iskeletini oluşturduktan sonra 6/7 kişilik bu iskeletine ihtiyaca göre dışarıdan çok iyi takviye o zaman yaparsın. Ama ana iskeletin yerli olmalı.
(1977-78 sezonu Hakkari şehir stadı)
İlimizdeki tesis olmaması sorununa ne diyorsunuz ve Futbolumuza bakışınız şuan nasıl?
Hakkâri futbolunun başarıyı yakalayamamasının en büyük nedeni tesis sorunu ve alt yapı eksikliği. Buna ayrıca ekonomik nedenlerde ilave edilince fotoğraf ortaya çıkıyor zaten. Tabi ki saydığımız önceliklerimizin oluşması için tesislerin, alt yapıların, iyi bir ekonominin olması şart. Bunun için belediye, il özel idare ve üniversitemizin mutlaka bu işe el atması lazım. Onların oluşturacağı tesislerle geleceğin her branşın dan sporcuların yetişmesi lazım. İşte o zaman her branşta profesyonel takımlarımız oluşur. Futbolumuzun ayakta durması için mutlaka diğer branşlarında canlı ve aktif olması lazım. Bunlar birbirini tamamlayan ayrılmaz bir bütündür.
Amatör futbol ligimizi takip edebiliyor musunuz?
Maalesef amatör ligimizi izleyemiyorum ama takip etmeye çalışıyorum. Amatörde yeterli futbolcu potansiyeli bulamıyorum. Fiziki ve teknik anlamda kaliteyi daha üst seviyeye taşımak için futbolcularımızı teknik ve fizik kapasite olarak daha da geliştirmeliyiz.
Bal liginde oynayan Zap sporu nasıl buluyorsunuz, nasıl başarılı olur sizce?
Zap spor’ u çok izleme şansım olmadı. Ama takip ediyorum. Onlar için umutsuz olduğum en büyük konu büyük ölçüde dışarıya bağımlı futbolculardan oluşması. Futbol takımının iskeleti mutlaka kendi alt yapından olmalı.
( 1977-1978 sezonu Hakkari şehir stadı Zap spor-Sümbül spor derbisi)
Hakkâri futboluna aktif olarak geri dönmek isteğiniz var mı?
Hakkâri futboluna hizmet etmek bende uhte olarak kalmıştır. Elbette içinde aktif olmak isterim ama içinde bulunduğum şartlar maalesef yakından ilgilenmeme olanak vermiyor.
Futbol yaşantınızda unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Hiç unutamadığım anım, Sümbül sporla oynadığımız ilk maçımızdı. Nedeni benim taraftar kitlem genelde çocuk ve gençlerden oluşuyordu, Maçın bitiminde beni omuzlarda çarşıya kadar getirmişlerdi. Unutamadığım diğer bir ilginç anımda; Y.ova sporla oynadığımız bir maçta penaltı noktası üzerinde durduğum bir anda kale arkasından ayaklarımın dibine canlı ve sağ büyük bir yılan atıldı korkmam için. Bende o yılanı kuyruğundan tutup onlara geri attım.
(Yüksekova ilçe stadı 05.05.1978, Yüksekova cilo spor – Zap spor) not:müsabaka 3/3 sona erdi. (Zap spor:Süleyman KAYA,Hüseyin ÖZKAN, İsmail DİNÇ, Ahmet ÜMİT, Gürbüz SITKI,İbrahim BAŞ,Sabuş, Hasan GÜR,Osman nuri KAYA)
Hakkârili futbol severlere öneriniz neler olacak?
Onlara önerim, futbol dahil tüm branşlar; pozitif düşünen, yaratıcı, yapıcı ve toplumun olmazsa olmasıdır. Spordan bugüne kadar zarar gören hiçbir kişi ve toplum olmamıştır. Toplumumuzdaki her ferdin fiili olarak, zihinsel olarak spora maddi ve manevi katkı sunması gerekir. Toplumsal olarak da dayanışmanın buna çok ihtiyacı var.
Sevgili İsmail abiye bize ayırdığı değerli vakti için teşekkür ederek sohbetimizi sona erdirdik.Oldukça keyifli ve bizleri maziye götürüşü ile duygu yüklü bir sohbet yapmış olduk.Buradan okurlarım adına İsmail DİNÇ abimize teşekkürlerimi sunarım.