Malatya ve Kahramanmaraş fayı uzun zamandır suskun, büyük bir enerji birikmesi olduğuna ve ciddi tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekmişti. Maalesef aradan dört yıl gibi kısa bir süre ancak tedbir alınması için yeterli bir zaman geçtikten sonra o bölgede büyük bir deprem felaketi yaşandı.
Yönetim her zamanki gibi bilimi dikkate almadı ve gelecek tehlikelere karşı hiçbir tedbir almadı. Bugün yaşanan deprem felaketinde mazlum ve mağdur halkımız ve ülkemiz çok büyük bedeller ödedi, çok büyük zararlar gördü. Görevi ihmal etmiş elinde yetki bulunduranların hesap vermesi gerekirken aynı sorumlu yönetim halkımız için timsah gözyaşı döküyor. Bilimin ve gelecek tehditlerin, hassasiyetin farkında olmayan mazlum ve mağdur halkımız bu timsah gözyaşına kanabilir, kanmasın.
Aynı bilim dünyası bugün Marmara, Bingöl-Erzincan ve Hakkari bölgesinde ciddi enerji birikimine dikkat çekiyor. Hakkâri'de olası deprem felaketi için ciddi bir sıkışmışlığın varlığı söz konusu, hatta zamanın geçtiğini açıklıyorlar. Bu durumu toplum korksun diye ifade etmiyorum, yönetim tedbir alsın diye dikkat çekiyorum.
Bilimin bu çabası artık karşılık bulmalı diyorum ve yönetim, depreme dayanıklı olmayan konutların büyük bir hızla depreme dayanıklı konutlara dönüştürmesini sağlamalıdır. Yönetimin böylesi bir görevi ve sorumluluğu vardır, Malatya Kahramanmaraş hattı bölgesi geliyorum diyen deprem felaketine karşı görevini ihmal eden yönetim burada görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyorum.
Olası bir deprem için Hakkarimizde hiçbir tedbir alınmamıştır. İktidarı ve muhalefetiyle her türlü duyarlılığı, hükümet, valilik, kaymakamlıklar, belediyeler tüm sosyal ve siyasal kurumlarıyla çok acil olarak depreme dayanıklı olmayan konutların dönüşümünü sağlamalıdır.
Kent içi toplanma alanları ve temel ihtiyaç maddeleri tedbirleri alınmalıdır.
Kentte acil olarak gönüllü kardeşlerimize arama kurtarma eğitimi verilmeli, yeterli arama kurtarma ekipleri oluşturmalı, deprem anında müdahale araç ve gereçlerin teminini sağlamalıdır.
Deprem anında barınma ihtiyacı yerleri, yeterince çadır, konteyner tedbiri alınmalıdır.
Başta belediyeler, sağlık kuruluşları, güvenlik kuruluşları olmak üzere tüm kurumlar olası deprem felaketine karşı duyarlı hale getirilmeli, kurum çalışanları ve yurttaşlar eğitime tâbi tutulmalıdır.
Halkımız büyüğünden küçüğüne, köylüsünden kentlisine herkesin olası deprem felaketine karşı hazırlıklı, bilinçli ve duyarlı olması sağlanmalıdır.
Bunu örgütlemek, bu süreci doğru yönetmek elinde yetki olanların görevidir.
Bu görevlerini bugüne kadar yeterli şekilde yerine getirmediler, yetkilerini kullanmadılar. Halkımız ve ülkemiz bu ihmallarin, yetersizliklerin bedelini çok ağır ödedi ve ödüyor. Artık ülkemize ve halkımıza böylesi ihmallar ve yetersizlikler sonucu ağır bedeller ödetmeyelim, elinde yetki olanlar görev ve yetkilerini layıkıyla kullanıp, yerine getirerek olası deprem felaketi sonucuna olumlu etki etmelerini bekliyoruz. Çünkü tedbir almak hayat kurtarır, zararı en aza indirir.