Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir kentiz. Örf ve adetlerimize bağlı, misafirperver bir halkız. Bize aykırı olan büyük bir yanlışın içindeyiz.
Güvenlik güçlerine ait eski lojmanlar yıktırıldı. Bu durum kiralık ev arayışını arttırdı. Hakkari’de mevcut 15 mahallede boş tek bir ev yok. Her taraftan herkes kiralık ev arıyor.
Fırsatçılık devreye girdi ve 2+1 sobalı dairelerin fiyatı 300 liradan 650 liraya yükseldi. Kaloriferli daireler ise 1200 liraya kadar çıktı. Hakkari’de ki kiralık daire fiyatları İstanbul piyasasıyla aynı dereceye geldi.
Bu kadar acımasız olmamız gerekmiyor. Değerinden üç kat fazla ücret talep ederek bu haksız kira bedeli boğazımızdan nasıl geçer.
Birkaç araştırma yaptım. Van 2 Nisan mahallesinde 3+1 doğalgazlı dairenin aylık kirası 750 lira. Hakkari Gazi Mahallesinde ise 900 lira. Ankara Çankaya’da 2+1 dairenin aylık kirası 800 lira iken Hakkari Çevreyolunda 1100 liradır.
Antalya Güllük’te 3+1 dairenin aylık kirası 750 lira iken, Hakkari Kıran Mahallesinde 900 liradır. İzmir Bornova’da 2+1 dairenin aylık kirası 700 lira iken HakkariMerzan mahallesinde 950 liradır. Buna benzer yüzlerce örnek verebilirim.
Burası Hakkari, nasılsa ötesi yok, herkes mecburdur diyerek ve düşünerek insanlığa ve vicdana sığmayan bu uçuk fiyat artışını doğrusu yakıştıramadım. 15 mahallede 22 bin hanemiz var. Yeni evlenecek olan bir çift; “ 1 haftada yaklaşık 10 bin haneyi dolaştık.
Boş daireler hiç yok. Dört tane sobalı ev bulduk her birisi için 800-900 lira istediler. Ben zaten asgari ücretle çalışan biriyim. 900 lira kiraya verirsem nasıl geçiniriz” diye dert yandılar.
Kira sözleşmeleri 2011 yılından itibaren 6570 sayılı gayrimenkul kiraları hakkında kanun ile değil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile düzenleniyor. Hakkari’de kontrat ve yasal uygulamalar da sanırım fazla resmiyet kazanmıyor.
Her kiracı handikap mağdur sayılır. Bu mağduriyete bir de yüksek fiyat eklenince ne kadar insafsız olduğumuz net biçimde ortaya çıkıveriyor.
Tartışmamız gereken ciddi konulardan biri de düğünlerimizdir. Yaptığımız tüm masrafı davetlilerden çıkartmak gibi usulsüz ve ölçüsüz bir davet biçimimiz var. Tüm kamu kurumlarının personel listesini çıkartarak yakınlık derecesi hesaba katılmadan her kese davetiye yazılıyor.
Geçenlerde ilimizde tanınan bir esnafımız dükkanına çay içmeye beni davet ederek; “Hakan bey, bir haber yapsanız da, düğünlerde damatların yanına pos cihazı kurulsun. Xelat verirken kredi kartından birkaç taksit ile hediye kabul edilsin” dedi.
Yani trajikomik bir durum. Hafta sonları yetmediği için artık hafta içi her gün düğünler yapılıyor. Herkesin aylık ortama en az 1.500 lira düğün davetiyesine karşılık vermesi gerekliliktir.
Yanlışlarımızı görmeliyiz, eleştirileri kabul etmeliyiz ve her hususta anlayış ve vicdanımızı devreye sokmalıyız.