1970 yılında Hakkari’de ilk kırtasiye açıldı. “TAŞ KIRTASİYE” ilimizde marka haline geldi. İlk esnaflarımızdan olan Ahmet Taş’ı bilmeyen, tanımayan, görmeyenimiz yoktur. Müşteri olarak kırtasiyeye giden herkes ile sohbet eden, kaliteli ve ucuz satış yapan, parası olmaya öğrencilere bile defter kalem hediye eden koca yürekli abimiz…
TAŞ KIRTASİYE, zamanla kapasitesini arttırarak büyük bir sektör haline geldi. Sonuçta hepimizin hayatına dokunan ve hepimizin veli, öğretmen ve öğrenci olarak uğramak zorunda kaldığı bir adresti.
Zamanla birçok kırtasiye açılmış olsa da Taş Kırtasiye kıdem ve tercübesiyle, değişmeyen adres ve kalitesiyle yine hep gözde oldu. Ahmet Taş, velilerle hayata dair, öğretmenlerle okul ve eğitimi, öğrencilerle de geleceği konuşurdu. Ayrı bir okul ve özel bir eğitimci gibiydi.
Hakkari’de başlayan hayat hikayesi ne yazık ki Ankara Hacetepe’de son buldu. Hastalığını önemsemedi, acısını içinde gizledi, gözlükler arkasında sığınan gözlerindeki gülümsemeyi eksik etmedi. Dost canlısıydı, yardımseverdi. Akraba ve dostlarının iyi ve kötü günlerinde hep yer alırdı.
Acı haber gece yarısı geldi. El sallayarak binip gittiği uçakta bu defa tabutun içinde sessizce geldi. 1970 yılından beri kendisini yakından tanıyan herkesi çok üzmüştü. Gerçek bir esnaf, iyi bir ağabeydi. Ölüm haberi soğuk bir hava estirdi. Yüksekova Havalimanında onu gözyaşlarıyla karşıladık. Yüzlerce araç konvoyu Sümbül’ün altından, Zapsuyu’nu selamlayarak geçti. Sadece ailesi değil, bilen ve tanıyan herkesi ağlattı.
Seyida olarak tanıdığımız ve her cenaze merasiminde imam olarak görev yapan H.Ahmet Dağgöl, Kuran sürelerini okurken zaman zaman tıkandı ve gözyaşı döktü çünkü orada tabutun içinde yatan eniştesiydi.
Oğlu Yener Taş’ı yıllarca o taşıdı sırtında ve yüreğinde. Bu kez Yener, babasının tabutunu omuzuna aldı. Ağlama limitini doldurmuştu ve göz pınarları korumuştu. Ama içindeki acı sıçradığı her yeri adeta yakıyordu.
Kardeşi Ramazan Taş’a ağabeyine el sallama, arkasında gözyaşı dökme fırsatını bile vermediler. Yürek yangınına kelepçe vurarak daha büyük bir acı yaşattılar. Dik duruşundan ödün vermezse de sessiz çığlığı Ankara’dan Hakkari’ye ulaştı.
Gazi Mahallesi aile mezarlığında herkesi ağlatarak yine efendice gitti. Üç gün süren taziyesinde pandemi yasaklarına rağmen 10 bin kişi ailesine ziyarette bulunarak başsağlığı diledi.
Bu dünyadan Ahmet Taş geçti, ama herkese dokunarak ve her yürekte bir iz bırakarak…
Gidişin çok erken oldu. Seni özleyeceğiz Ahmet Abi…