Hepimizi üzen Zaho’daki terör saldırısından hemen sonra Irak’tayım…
Zaho’da gerçekleşen terör saldırısı sonucu bir anne olarak ilk tavrım önce şok yaşamak sonra sükut oldu çünkü tüm hayat yükümüze rağmen yüreğimizin en baş köşesindeki insan, söz konusu masumlar olunca; ”Acının Dili Sükûttur…” diyerek lâl olur…
Irak’ta basın, medya, siyaset, bürokrasi kanadı yaşanan saldırının gerçek failini görmezden gelerek Türkiye üzerinden köpürtmeye çalışsa da halk sağduyulu çünkü Iraklılar Türkiye’nin böyle bir şey yapmayacağını biliyor…
Türkiye Malı ürünlere boykot çağrısı yapıldı fakat bu çağrı karşılık bulmadı çünkü Irak’ta en fazla tercih edilen ve en fazla sevilen ürün yelpazesi Türkiye ye ait…Boykot çağrısı yapanlara mantıklı Iraklılar da şu karşılığı iletiyor; “Türkiye su ve vize konusunda tüm hoşgörüsünü gösterirken, Türkiye’den gelen suyu ve aldığınız vizeyi de boykot edecek misiniz?…”
Irak’ta ekranlar adeta akıl tutulması yaşıyor!
Öyle akıllara zarar isimler öyle akıl tutulması yaratacak açıklamalar yapıyor ki ekranlardan; ağzınız hayretler içinde açıkta kalır…
“Irak’a uçak kaldırsın Türkiye’nin dağını, taşını olmadı dağdaki bir tane keçisini vursun ama yeter ki vursun” diyenler bile var…
Olayın hemen akabinde sosyal mecralarda harekete geçen bot hesapların aksine kulislerde ve halkta şu düşünce hakim;Türkiye’nin böyle bir şey yapması imkansız.Bu saldırı,Irak’ı yalnızlaştırarak kendi menfaatleri doğrultusunda yön vermeye çalışanların oyunu çünkü Iraklıların rol modeli ve Irak’ın bütünlüğünü savunan tek ülke Türkiye…”
Özetle Irak’ta tüm taşlar son birkaç gün içinde iyice döküldü… Irak’taki beyazları ve siyahları iyice gördü Türkiye… Ve hatta bana göre Türkiye’nin bu sabrının temelinde tam da bu vardı; Irak’ta kimin elinde ne kadar taş var atılmayı bekleyen onu görmek! Peki bundan sonra ne olacak ve Iraklıların aklındaki sorular neler bir bakalım…
Türkiye’nin diplomatik tavrı ve sabrı ile acıya saygı duyan sükuneti Irak’a feyz olacak mı? Türkiye’nin olayın başından beri ısrarla söylediği, ortak araştırma heyeti kurulmasına Irak yanaşacak mı? Irak’ın sergilediği bunca olumsuz diplomasiden sonra iki ülke arasındaki ilişkiler nasıl düzelecek? Ve tabiki en can alıcı soru; bu saldırının amacı Türkiye’nin Iraklılar ile gönül bağının koparılmasıydı bu net, peki Türkiye bunca olumsuz siyaset-diplomasi-basın-medya tavrına karşı Iraklılar ile ayrı bir frekansta iletişimini güçlü tutmaya devam edecek mi?
Iraklıların büyük bir kesimi “Komşularımızla sorun yaşamaktan yorulduk…Komşularımızla huzurlu ilişkiler istiyoruz… Çünkü dünyaya ilk ve en kolay açıldığımız kapılar komşularımıza ait… Komşularımızla birbirimize muhtaç olmakla birlikte köklü dostluk ve akrabalık bağlarımız da var…” diyor…
Irak’ı her ziyaretimde Türkiye-İran-Irak-Suriye Dörtlü Blok’unun yeri ve önemi öne çıkıyor… Terörden arınmış huzur ve güvenlik içinde yaşayan topraklar için komşuların söz birliği etmesi gerekiyor…
Bunca karmaşa içinde Türkiye ise, kendisine yöneltilen tüm olumsuz haber ve açıklamalara rağmen sabrını ve sükunetini koruyarak örnek alınması gereken bir diplomasi tavrı sergiledi… Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ekranlardan zikrettiği cümleler aslında tüm Irak’ın bildiği ve inandığı gerçekler…
Bu arada Iraklılar Türkiye’nin durdurduğu vize işlemleri için duydukları tedirginliği de dile getiriyor zira turizm, alışveriş, sağlık, eğitim ve iş dünyası başlıklarında pek çok Iraklı İçin Türkiye vazgeçilmez nitelikte…
Kaynak:gazetebirlik.com