Hemşehirlimiz sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın ağabeyi Mustafa Erdoğan tarafından İstanbul’da kurulan Anadolu Ateşi Sanat Topluluğu kuruluşunun üzerinden fazla bir zaman geçmeden yaptıkları gösteri ve programlarla adından sık sık söz ettirmiş ve bu dalda Türkiye’de marka olmuştur.
Türkiye’nin bir mozaiği olan Anadolu Ateşi Hakkâri Oyunlarından tutun da Zeybek, Horon, Dadaş, Trakya kısacası tüm Türkiye’nin her bölgesinin oyunlarını yüzlerce oyuncularıyla aynı tempo ve uyum içerisinde oynatmış ve seyircileri kendilerine hayran bırakmışlardı.
Ünü ta Çin’e ve oradan Amerika ve Avrupa’ya kadar uzanan bu topluluk birçok yerlerde günlerce süren gösteri ve programlarını sürdürmüş ve onbinlerce insana zevkli ve güzel vakitler geçirtmişti.
2017 yılında dönemin Hakkâri Valisi Cüneyit Orhan Toprak’ın kurulmasına vesile olduğu ve isim babalığını da üstlendiği Reng-i Hakkâri Sanat Topluluğu Hakkâri Belediyesi Kültür Müdürlüğü bünyesinde kurdurulmuş ve bu toplulukta yetmişe yakın gencimiz görev almıştı.
Asgari ücret karşılığı ve sözleşmeli olarak çalışan bu gençlerin iş sahibi olmaları ailelerinde de büyük bir sevinç yaşatmıştı.
Kısıtlı ve dar imkânlarına rağmen içlerindeki sanat aşkı ve azimleriyle yine bir Türkiye Mozaiği oluşturan Reng-i Hakkâri Sanat Topluluğu başta Hakkâri olmak üzere Doğu Anadolu’nun çeşitli şehirleri, İstanbul, Ankara gibi büyük metropollerde, 22 Ocak 2019 Salı günü TRT Kurdi’de “ÇEPİK” programında ve en son Konya ilinde halkla buluşmuş ve yaptıkları gösteriler büyük beğeni alarak ayakta alkışlanmışlardır.
Kısacası İstanbul ve Türkiye için Anadolu Ateşi ne ise Hakkâri ve Türkiye için de Reng-i Hakkâri o.
Başlarında Ayhan Tunç gibi genç ve azimli müdürlerinin gayretleriyle ve yoğun çalışma tempolarından taviz verilmeyerek bazen günde 6-8 saat kadar çalışmalar ve provalar yaparak oyunlarındaki ahenk ve tempoda en ufak bir aksama verilmeden çalışılmış ve bugünkü “Reng-i Hakkâri” Sanat Topluluğu oluşmuştur.
Bu topluluğun ünü çoktan Hakkâri sınırlarını aştı. Bir yandan dengbejler, bir yandan mahalli sanatçılarının okudukları Kürtçe ve Türkçe şarkı ve türküler, diğer yandan oynanan halaylar seyredenleri kendilerinden geçirmiştir.
Yerine göre soldan oynanan Hakkâri halayı, yerine göre Erzurum Baş Barı, yerine göre Karadeniz Horonu, yerine göre Aydın Zeybeği ve yerine göre de Roman oyunlarıyla ahengi oyunlarını sürdürmüşlerdir.
Oynadıkları her yörenin oyununu o yöre halkı kadar iyi oynayan ve seyredenlerde doyumsuz bir haz ve tat bırakan Reng-i Hakkâri Sanat Topluluğu böylelikle Hakkâri’nin tanıtımında ve sanatla anılmasında çok önemli bir görevi icra etmiş ve etmektedir.
Birçok yerden davet aldıklarının da habercisiyiz. Buralara da gidip sanatlarını icra etmelerini ve Hakkâri’nin olumsuz çıkmış adının olumlu olarak anılmasında ve Hakkâri’nin daha iyi tanıtılmasında Reng-i Hakkâri Sanat Topluluğun öncelikli görevleri arasındadır.
Ancak toplulukta bu aralar bir tedirginlik olduğu ve seçimlerden sonra feshedilmeleri veya işlerine son verilmeleri konuşulmakta.
Böyle bir topluluk artık o parti bu parti değil bundan sonra tüm Hakkâri’nin malı olmuştur.
Kolay kolay yetiştirilmeyecek bu sanat topluluklarının neleri yapabildikleri, iletişim ve sevgi bağlamında ne denli roller üstlendikleri ortadadır.
Belediyeyi kim alırsa alsın Reng-i Hakkâri Sanat Topluluğu devam etmeli, gerekirse çalışanları kadroya geçirilmeli ve Vali Cüneyit Orhan Toprak’ın emaneti olan bu topluluğu yeni Valimiz Sayın İdris Akbıyık himayelerine almalıdır.
Çünkü sanatsız kalmış bir toplumun hayat damarlarından biri kesilmiş demektir.
Hakkâri’nin bu sanat dalına Reng-i Hakkâri’ye hayat verelim, yaşatalım.