Türkiye geçen hafta demokrasisinde yeni bir utanç sayfası daha yaşadı.
1960 yılında yapılan askeri darbeyle başlayan demokrasiye müdahale ve ayarların ardı arkası kesilmeyerek 60 yıllık süre içersisinde bu kez de tekaüt olmuş ama kendilerini bu vatanın gerçek sahipleri sanan askeri güruh seçilmiş iktidarı tanımayarak ve gece yarısı alışkanlığından hareketle yeni bir bildiri yayımlayarak Türkiye gündemini sarstı.
103 emekli amiralin bu bildiri açıklamalarından sonra siyasette karpuz gibi ortadan ikiye bölünerek kimisi darbeye teşebbüs ve kimisi de ifade özgürlüğü kapsamında bu olayı yorumladı.
İktidar kanadı kesinkes bunun darbeye teşebbüş vesayetin yeniden hortlanması ve halkın hür iradesine parmak sallama olarak yorumladı ve çok sert tepki verdi.
Muhalefet kanadı ise bunun emekli amirallerin bu kez sade vatandaşlar olarak iktidar politikalarına karşı bir eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında olayı dile getirdi.
Cumhurbaşkanı gerek Ak Parti MKYK acil toplantıya çağırarak bir durum tesbiti yaptı ve akabinde hükümet nezdinde alınan bir kararla emekli bu amirallerin derhal oturdukları devlet lojmanlarından çıkarılmasını ve korumalarının kaldırılması kararını aldı.
MHP Başkanı ve hükümeti her konuda destekleyen Bahçeli acil olarak adı geçen bu 103 amiralin apoletlerinin sökülmesini ve emekli maaşlarının kesilmesini istedi.
Ana Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu ise dünyanın neresinde emekli askerlerin darbe yaptıklarını görüldüğünü ve bunun iktidarın bir gündem değiştirmek niyetinin taşındığını söyleyerek amiralleri destekleyen açıklamalar yaptı kendisi ve partisi adına sözcüleri.
İktidarlar halka hizmet için varlar. Bunlar halktan yeteri kadar oy alıp seçilmişler ki iktidar olmuş ve halkın güvenini almışlardır.
Beğenirsin ama beğenmezsin. Demokrasiye inanan ve demokratik ülkelerde bu böyledir.
Tabi ki iktidarların yaptıkları her işin doğru olmadığı eksik hata ve yanlışlarının olmasıda doğal ve tabidir. Bunları eleştirmek eksiklerini söylemek ve yanlışlarını ortaya çıkarmak muhalefetin görevleri arasındadır.
Eleştirisini TV kanallarında yazılı basında ve grup toplantıları ile her düzeyde yapmaları tabidir. %100 yapılan bir işte bile ne yapıp ne edip bir eleştiri yaparlar. Bu muhalefetin tabiatında var. Demokratik ülkelerde bu sık sık görülen olaylardır.
Her kurum veya her sivil toplum örgütü iktidara kendi pencersinden bakarak gördüğü eksiklikleri ve yapılan yanlış ve hataları pekala gündeme getirir eleştirir yorum yapar ve görüşünü açıklar. Bunu yaparken asla ve kata iktidara oy vermiş halkı tehdit etmez edemez parmak sallayamaz ve meşru iktidarın demokrasi dışında gitmesi için çalışmaz. Bunu yaptığı an darbeye teşebbüs suçlamasına muhattap olur.
Ama Türkiye gibi her on yılda bir demokrasisi yara alan askerlerin baskı ve vesayeti altındaki ülkelerde tekaüt olmuş askerlerin her platformda ve yazılı ve görsel medyada rahat ve serbestçe görüşlerini açıklayıp ve iktidarı eleştiriyorsa ve tüm bunlar yetmemiş gibi 103 tanesinin bir araya gelerek ve eski darbe özlemlerini hatırlatırcasına hükümete manifesto niteliğindeki gece yarısı bildiri okumaları darbe çığırtkanlığıdır. Hiçbir batılı ülkelerde ve demokratik bir ülkede bu gibi vesayet bildiriler okunmaz okutulmaz ve askerlerin görüşü yaftası altında gizlenmez.
Bugün buna demokratik hak diyenler eğer bunlar gibi başını Ayasofya imamının çektiği ve 163 kişiden oluşacak bir imamlar grubunun bir Cuma sabahı İslamı kutsayıcı bir bildiri okumalarında alacağı tavır ne olurdu. Demokratik hak ve düşüncelerini açıklayıcı bir hak mı diyeceklerdi yoksa irtica hortladı naraları altında onları linç mi edeceklerdi.
Demokrasi herkes için haktır. Özgürlükler herkes içindir. Kimin daha vatansever olduğu bu vatana yaptığı hizmetlerle sabittir. Hiçkimseyi dışlayıcı ve hiçkimseyi suçlayıcı bir tavırı kendimizde görmemeli ve bu vatan için hizmetlerin en iyisini yapmalıyız.
Bunun da yolu resmi görev dışında vatan için bir hizmet ve çalışmak arzu ve hevesin varsa siyasi partilerden birine girer ve hizmete öyle talip olmaya çalışırsın.
Askeri alışkanlıklarla erata salladığın parmağı iktidara ve iktidara oy vermiş millete sallayamazsınız tekaüt olmuş zevat.
