Devlet kurumlarıyla vatandaşlarına hizmeti götürür. Bu kurumlar vasıtasıyla vatandaşın ihtiyaç ve sıkıntılarını giderir. Kısacası devlet kurumlarıyla vardır.
Kurumlar vatandaşa hizmet götürdüğü gibi vatandaşın da kurumları zarara uğratmamaları ve kurumların yaptığı hizmet karşılığında katkı ve aldığı hizmet bedelinin karşılığını ödemesi vatandaşlık görevidir.
Kurumun vatandaşa hizmetteki bir aksaması hoş karşılanmayacağı gibi vatandaşın da kurumları zarara uğratma hakkı yoktur, olamaz ve olmamalıdır.
Daha önce devletin olan birçok kurum özelleştirildi.
Büyük holding ve konsorsiyumlar bunlardan aslan payı kaptı.
Daha önce adı TEDAŞ olan Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi de bunlardan biriydi. Ve özelleştirildi. Türkiye’nin birçok kenti gruplara bölünerek buralara elektrik dağıtım ve hizmetin götürülmesi farklı farklı firma ve holdingler tarafından alındı.
Bölgemizden de Van ilinin merkez alındığı ve Ağrı, Bitlis, Muş ve Hakkâri’nin dâhil olduğu iller Vangölü Elektrik Dağıtım Müessesi tarafından Türkerler Holding tarafından alınarak özelleştirilme kapsamına alındı.
Vedaş adı alan şirket bu bölgelere elektrik verme, elektrik ücretlerini alma ve bilumum ekip ve personeliyle hizmetine başladı.
Elektrik büyük bir nimet! Bugün elektrik hava kadar su kadar insanın ihtiyaç duyduğu bir tüketim malı durumuna geldi. Evimiz veya işyerimizdeki herhangi bir elektronik araç elektriksiz çalışmamakta, değil bir gün bir saatlik elektrik kesintisi bile insan yaşamında çok büyük olumsuzluklar yaratmaktadır.
Gelin görün ki bu kadar büyük bir nimetten de yararlanan insanoğlu birçok kez kaçak kullanıma yönelmekte ve bu durum elektik kaçağına sebebiyet verdiği gibi elektrik parasını zamanında ödeyenlere de haksızlık yapılmaktadır.
Bunları tasvip etmediğimiz gibi bunlara karşı savaşmakta ve mücadele etmekteyiz.
Elektrik pahalı diye veya ödeyecek durumda değilim diye kaçağa yönelenler bunu bazen alışkanlık boyutuna getirmekte ve dinimize göre haram yemektedirler.
Bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Bir diğer kabul edilebilir durum da Vedaş’a bağlı Hakkâri Vedaş Müdürlüğünün Hakkâri’deki bir uygulaması bir tutumudur.
Hakkâri Vedaş’a göre Hakkâri ve ilçelerindeki bir binada eğer kardeşler ve yakınlar oturuyorsa onlardan bir tanesinin elektrik borcunu ödememesi tüm binadakilerini ilgilendirmekte ve gerekirse elektrik borcu olan kişinin borcuna binaen binanın tüm elektriğinin kesilmesinde bir beis görülmemektedir.
Kişinin yaptığı suçu kedisini bağlar. Benim yaptığım veya işlediğim bir suç nasıl ki babamı veya oğlumu ilgilendirmiyorsa benim tükettiğim enerjinin bedelini babam veya oğlum veya kardeşim ve yakınım ödemek zorunda değildir.
Ama gelin görün ki Hakkâri’de Vedaş “Aile Binası” adı altında nasıl bir karar almışlarsa binada borçlu bulunan bir abonesinin borcuna binaen tüm binanın elektriğini kesmekte ve ne kanun ve nede yasalarda olan bir keyfi uygulamayı sürdürmektedir.
Elektriğini kestiğin ve icra takibini başlattığı abonesinin alacağının baba, amca veya yeğen aynı binada oturuyor diye nasıl ve hangi hakla keser.
Gerek 186’yı aradığımızda ve gerekse Tüketici Heyetine yaptığımız başvurularda böyle bir uygulamanın Türkiye’de sadece Hakkâri’de uygulanabileceğini ve uygulandığını göstermiştir.
Bu haksız ve kabul edilebilir bir durum değildir. Nasıl ki kaçak elektrik kullanımı haksız bir durum ise bu durumda aynı haksız durumu içermektedir.
Devlet ve kurumları vatandaşa hizmet için vardır. Öncelik vatandaş memnuniyetidir. Vatandaşa haksızlık ve vatandaşa zorluk çıkarmak değildir.
Durumu Hakkâri Vedaş Müdürü ve yetkililerin dikkatine sunarız.
Sadece Hakkâri ve ilçelerinde uygulanan bu durum ve uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini diliyoruz.
Haksızlık nereden ve kimden gelirse gelsin karşı tarafa zulümdür.
Zulmün karşısında olmak insanlık ve vatandaşlık görevidir.
