Son bir aydır gerek sanal basında ve gerek görsel basında Hakkâri Merkez Bulak Mahallesindeki üç engelli kardeşin dramları anlatılmakta ve bunların tedavi ve insanca yaşamı için bir yardım kampanyası düzenlenmiş bulunmaktadır.
Onbir çocuklu işçi bir babanın çocukları olarak dünyaya geldiler.
Baba ve anneleri sağ oldukları zamanda her çocuk gibi mutlu yuvalarında gözlerini açtılar ve bu yuvada büyüdüler.
Evlenen iki abla ve üç ağabeyleri kendilerine yeni yuva kurarak ayrıldılar.
Yirmili ve otuzlu yaşlara doğru önce babalarını, akabinde annelerini kaybettiler.
İbrahim adlı bir kardeşleri de İstanbul’da vefat etti ve bu o kardeşlere çok dokundu.
İki bacı ve dört kardeş kalmışlardı.
En küçük kardeşleri de evlenerek ve yanlarına iki kız kardeşlerini alarak ayrıldılar.
Koca evde kala kala zihinsel engelli üç kardeş kalmışlardı.
Rahmi, İslam ve Hamza Bal.
Rahmi Bal gerek okul hayatında ve gerekse daha sonra çalıştığı matbaamızda çok başarılı ve iyi bir çalışan durumundaydı.
İslam Bal Okulu bitirmeden askere gitti ve askerliğini bitirerek döndü.
Hamza Bal ise inşaatlarda demir işi bağlıyor ve hayatını sürdürüyordu.
Yaşları ilerledikçe kendilerini kontrol edemez, dalgın ve evden dışarı çıkmamaya ve bir iş görmemeye başladılar.
Bunun en büyük belirtisi Rahmi Bal’da gözüküyor ve tedavi olmakta istemiyordu. Bazen haftalar ve aylarca evde kalarak dışarı çıkmıyor, çıkamıyor ve dış dünyayla bağlarını kopartıyordu.
Saç sakal birbirine karışmış ve biçare durumda sefil bir hayat sürüyordu.
Aile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yiyecek yardımı yapılıyor ve hayatta kalmaya çalışıyorlardı.
İslam Bal ise iki-üç kez Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine Hakkâri Devlet Hastanesinden naklediliyor ve süre bitiminde hayatlarına kaldıkları yerde devam etmeye çalışıyorlardı.
Bakımsız, sahipsiz, kimsesiz ve yalnız kalmışlardı.
Kaç kez mahalleli olarak yanlarına gitmişsek bile bazen görünmüyor ve kendi hallerinde bulunuyorlardı.
Dayıları ve mahalleli de onları bu durumdan kurtarmaya çalışıyor ama bir yere kadar güçleri yetiyordu.
Arsaları vardı ama bunu değerlendirecek kapasite, düşünce ve idrakten yoksun duruma düştüler.
Sonunda tedavi olmalarının şart olduğu ve özür raporları da göz önüne alınarak devlet tarafından hastaneye kaldırılarak gerekli tedavi ve yardımlar almaya başladılar.
Şimdi onlarca Hakkârili ve dışarıdan yardımsever vatandaşlar bu üç kardeşi derme çatma evden yaşanabilir bir evde yaşatmak ve insanca bir hayat sürmeleri için büyük çaba sarf ediyorlar.
İnsanca yaşamak herkesin hakkı! Sosyal Devlette bunu gerekli kılar.
Yardım ve destek olan herkese teşekkür ediyor bu üç kardeşimizin bir an önce mutlu yuvalarında ve bakımları yapılarak hayatlarını idame etmeleri en büyük dileğimizdir.
Allah herkesten razı olsun.