Dünya üzerindeki yönetim şekillerinin en güzeli demokrasidir. Demokrasi kişi hak ve hürriyetlerini teminat altına alan özgürlükler düzenidir. Bunun da en büyük göstergesi demokrasi ile yönetilen ülkelerde kurulan siyasi partilerdir.
Demokratik bir ülkede kişi kendi düşünce ve yaşam şartlarına, ideolojisine ve siyasetine en yakın partiye oy verir bunu tutar, gerekirse bunun yönetimine girerek ülke yönetimi için iktidara da talip olur.
Partiler demokratik ülkelerde kurulurken bunun için ne gibi şartlar gerekiyorsa hazırlayarak kurucu başkan ve kurucular kurulu tarafından hazırlanan tüzük ve parti programı İçişleri Bakanlığına sunulur. İçişleri Bakanlığı tarafından gerekli inceleme yapıldıktan sonra ve izin verilirse parti siyasi hayatına başlar.
Kurulan ve faaliyet gösteren her partinin öncelikli amacı ülke yönetimine talip olmaktır. Bunun için çalışır, bunun için ülkedeki vatandaşlara çeşitli vaatlerde bulunur. Bunu iktidara geldiklerinde gerçekleştirecekleri sözünü verir. Vatandaşa daha demokratik ve özgür bir ülkede ve yaşam şartlarının iyileştirileceği gibi daha bir sürü vaatlerde bulunur, bunları sıralar.
Vatandaş kendilerine sunulan veya dinledikleri partilerin gerek başkan ve gerek sözcüleri tarafından sıralanan vaat ve söylemlerine inanırsa bunlara oy verir gerekirse iktidar getirir. Vatandaşın hangi partiye oy vereceğini yine vatandaşın kendi kararı, kendi iradesi belirler.
Vatandaş için hangi parti kendisine yakınsa, hangi parti kendi düşüncesini yansıtıyorsa ve hangi parti program ve tüzüğü aklına yatkınsa ona gider oyunu verir, ona oyunu kullanır.
Vatandaşın A veya B veya herhangi bir partiye oy verme hakkı ve salahiyeti vardır. Bu vatandaşa demokrasinin verdiği en büyük haktır. Dört veya beş yılda bir önüne gelen sandıkta gider vatandaşlık görevini yerine getirir ve kutsal bildiği oyunu kullanır.
Hangi parti olursa olsun vatandaşın kendisine vermediği oy için vatandaşı kınama, vatandaşı hor görme, vatandaşı küçümseme ve vatandaşa lanet okuma hakkı yoktur. Vatandaş özgür iradesiyle ve dilediği siyasi partiye gider oyunu verir. Bunun için bir baskı görmez ve görmemeli. Bana oy verdiğinde iyisin de bana vermediğin zaman iradesini satan, düşman veya lanet okunacak kişi asla olmamalıdır.
Bunu diyen hangi siyasi parti başkan veya yönetici ve milletvekili veya sözcüsü olursa demek ki daha demokrasiyi kendisi içselleştirmemiş ve demokrasinin çok gerisinde kalmış bağnaz bir kişiliğe sahiptir.
Ne demek! Filan partiye oy verenlerin Allah belasını versin.
Ne demek! Kendisine oy vermeyen vatandaşlar iradelerini satmış olsun.
Ne demek! Oy alamadığı seçmelere iki elim yakanızda olacak tehditkâr sözleri.
Ne demek! Sana oy verilirken demokrasi oluyor da senin haricindeki partilere oy verildiğinde demokrasi tehlikeye giriyor hezeyanları.
Seçime giren ve izni alınmış her parti demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Birisi için demokrasi hak oluyor da diğeri için demokrasi düşmanı demek asla kabul edilebilecek bir şey değildir demokrasilerde.
Türkiye’de başta partilerin kendilerini bir süzgeçten geçirmelerini ve demokrasiyi önce kendi içlerinde yaşattıktan sonra vatandaşa söz söylemelerini isteriz.
Vatandaşa sözlenecek söz en son sözdür. Vatandaş bunu hak etmediği gibi bunu söyleyen kişi her kim olursa olsun ister parti başkanı ve ister parti sözcülerinin buna asla ve kata hakları yoktur.
Demokrasi her düşüncenin temsil edildiği ve birbirlerine tahammül ve saygı gösterdiği partilerin oluşturduğu ülkelerdeki yönetimdir.
Ama söylenen ve duyduklarımız bizim ülke olarak henüz tam olarak demokrasiyi benimsemediğimizi, içselleştiremediğimizi bize gösteriyor ne yazık!
Ne dersiniz!
Demokrasi bize o kadar uzak mı?