EKSİK SATIRLAR

EKSİK SATIRLAR

 İlk kez psikiyatri alanında birkaç satır karalıyorum ve bunu da sizlerle paylaşmaktan hoşnudum. Balkonumdayım, kulağımda sevdiğim bir müzik ve gün yeni ağarıyor. Evet, bu sayfada sizlerle psikiyatri konuşacağız, birbirimizle satırlar üzerinden anlaşmaya çalışacağız. Genel olarak merak edilen konular, sorulan sorular var, aslında sorulanlardan fazla sorulamayanların merakı var biliyorum. Nerden mi biliyorum? Sizlerden öğrendim.

 Bu satırlarda cevabını benim de halen merak ettiğim pek çok konuya değinmeye çalışacağız. Sözle açığa çıkaramadıklarımızı yazıyla bulmaya çalışacağız. Kendimizi anlamaya, dünyayı kavramaya ve insanda süren bu uçsuz bucaksız yolu akıl feneriyle aydınlatmaya çalışacağız. Fakat şunu da söylemeliyim: “Ruh Sağlığı ve Hastalıkları” isminden de anlaşılacağı üzere hiçbir devirde tek başına akılla gidilecek bir yol olmamıştır. Kavramlar karışmıştır. İnsanlar karışmıştır. Kafalar karışmıştır. Göz görmese de gönül katlanmıştır. Gönülleri olan varlıklarız biz. Görüntüleme yöntemleriyle göremediğimiz duygularımız var.  Geçmişimiz var. Elle tutamadığımız anılarımız, kimseye itiraf edemediğimiz kabahatlerimiz, bir gün birisi deşmezse asla görmeye cesaret edemeyeceğimiz acılarımız var. Ne kadar mantıksız gelse de yapmaya devam ettiğimiz hatalarımız var. Hep aynı yerde aynı şekilde düştüğümüz çukurlarımız var.

 Savunma mekanizmalarımız var. Kabullenmek yerine inkâr etmeyi seçtiğimiz suçlarımız, mantıksız olduğu anlaşılmasın diye akla yakınlaştırmalarımız, yanlış anlamalarımız, yanlış anlaşıldığımızı zannedip izah etme çabalarımız var. Bir kusur kapatacağız diye kırk dereden su getirmelerimiz var. Herkesi kurtarıp kahraman olmaya çalışırken, eşimizin gözünde sinek kadar değerimizin olmadığını anladığımız hüzün zamanlarımız var. Dışarıda aslan olma gayretlerimiz var, içerde kedinin kovaladığı fare bile olamadığımız zamanlarda.

 Derecesine göre hüzünlerimiz var. Majör ve minör depresyon diye adlandırılan, kimini derin bir çökkünlük olarak yaşayıp “Dünya dar sanki. Ölsem de kurtulsam diyorum Doktor Hanım” diye ifade ettiğimiz. Kimini tatlı bir hüzün olarak yaşadığımız zamanlar var. Gözyaşlarımız kesilmesin diye, insan olduğumuzu unutmayalım, gözlerimizden akası yaşlar aksın diye antidepresan kullanmayı reddettiğimiz hüzünlerimiz.

 Hasılı, derdim paylaşmak sizlerle. Sizlerden geleni sizlere aktarmak.  Aktarırken öğrenmek, ruhunuzdan ruhuma bir yol bulabilmek. Ama asla akıl vermek, öğretmek, ders vermek değil.

 Son olarak çok sevdiğim bir tanımlamayı  sizlerle paylaşmak istiyorum. Psikiyatrik görüşme, biri diğerinden daha dertli iki insanın karşılıklı konuşmasıdır. Siz dertlerinizi benimle psikiyatri odasında paylaştınız. Ben dertlerimi buradan size iletmeye çalışacağım. Anlayacağınız dertleşeceğiz.

 Fakat insan deyince her şey biraz eksik kalır. Eksik satırlar için şimdiden özür dilerim. Kalanı da siz tamamlarsınız.

 Sevgiyle kalın.[email protected]

 
 
 

Bu yazı toplam 4257 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi