HAKKARİ GENÇLİĞİ BÜYÜK DÜŞÜNÜYOR
Geçmişimiz geleceğimiz memleket ve ülke sorunları bu sorunların çözülmesi hususunda toplumun bireyleri olarak bilge ve yoksul bir sorumluluk. Geleceği daha yaşanılabilir kılmak için kurulan düşlerin geleceğe ve gerçeğe dönüşmesi için atılan bu kalabalık ve verimli ön adım ve bunun tarafsız heyecanı. Azim-korku, savaş ve barış, haz ve heyecan, stres ve sorumluluk, karalılık ve sadakat...
Doğma büyüme Hakkariliyim ışıkları sönmeyen çiçekleri solmayan, suları berrak, güneşi samimi, baharı doygun, barışı sağlam ve sürekli zengin verimli kültürlü üretici bir toplum bir memleket ve ülke arzuladık hep yıllardır sanat ve eğitim projelerinde yer aldım. Başkanlık ettiğim Hakkari kültür ve dayanışma derneğinde faaliyet gösterdim. 2007 de Öğrenci Velileri Dayanışma Derneğinde mücadele verdim. Özveriyle aşkla pazarlıksız çıkarsız çabaladım hep daha iyi bir toplum için...
Tog vakfının ilk Internet keşfinde, heyecan ve umut sezinledim ideolojileri benzer duyguları sırnaşık sadakatli verimli umutlu pozitivizm saçan bir duygu alışverişi yapan karı ve kocaya benzettim ilk Tog keşfi ve izlerini. Siyasi bir duruşu olmayan etnik, toplumun farklı varlık ve kültürlerini bir zenginlik sayan çok dilli çok ırklı çok sesli çok yönlü bir senfoni orkestrasıydı.
Tog öyleyse hemen bu orkestraya kulak kalabalık ve ses olmalıydık. Tog un iyi bir toplum hassasiyetine sorumlu, azmine yürek ve mücadelesine taraf olmalıydık başlattığım. Girişimler hemen bir sonuç buldu ve tog ile sağlam bir köprü kuruldu TOG VE BİZ bir vücudun organ mekanizmasını oluşturduk. O anki heyecanın aşka (karı koca örneği gibi) ve yıllardır benliğimizde biriken savaşma azmini tutkuya dönüştüğünü kızaran yanaklarımız, titreyen parmaklarımız ve parıldayan gözlerimizden, doğaya ve sistemin olanca yetersizliğine nasıl hükmettiğini keşke görseydiniz!.
15 gün sonra: Yazının başına dönmek istiyorum. Duygu ve mantığın yumuşama ve çatışmasına (gel-gitlere) büyük uğraşın fırtınalı heyecanlı gururlu ve umutlu iç çatışmasına, Tog tan dostlarımız birazdan Hakkari de. Bizim için onca yolu tepip gelmelerini düşündükçe mahcubiyet gurur ve heyecan duyguları bizi yorgun düşürüyordu... ve işte geldiler. Samimi tavırları yaratıcı zihinleri memleketin daha iyi olması hassasiyetine, sümbülün mağrurluğunu Zap ın coşkusunu yüreklerinde taşıyarak geldiler.
Hakkari'nin geleneği, göreneği, tarihi, jeopolitik konumu toplumsal yaşayışı, ekonomisi hakkında bilgilerimizi paylaştık ilkin ve sıra geldi. Tog un verimli konferansına konferansı Sunan Çağların bizleri tanımış olmaktan duyduğu keyfi ve heyecanı mimiklerinden okumak zor değildi. Sıra dışı bir konferanstı! önce küçük guruplara ayrıldık. Toplumsal kavram ve ideolojileri tartıştık. Tartışırken kendi sesimizi dinlemeyi sonrada, kendi düşüncelerimizi başkalarının düşüncesiyle mantıklı ve tutarlı bir bağlantı kurulabileceğini kavradık. Sonrada hem fikir olan gurubumuzun başka guruplarla da herkes ve her şey olabileceğini...
Yani önce taraf olduk, sonra kalabalık böylece Tog un varlık mantelitesini canlı çözdük..
Kinliği, dini, dili, ırkı, kültürü fark etmek sizin içine alan bunu toplumun refahı ve verimi için barışçıl bir kalabalıkta empoze eden bir yuvaydı. Tog dostlarımız çok sevdik ve sabahın erken saatlerinde uğurladık derin izler bıraktılar bizde. Sanki yıllardır tanışıyor ve paylaşıyormuşuz gibi bir samimiyetin rahatlığını soluduk. Artık yanlız değiliz. Artık hiç kimse ve hiç bir şeye uzak değiliz!
Işıkları sönmeyen, çiçekleri solmayan, suları berrak, güneşi samimi, baharı doygun, barışı sağlam, zengin, üretici ve verimli bir toplum, bir memleket, bir ülke ve dünya dileğiyle dedik. Artık faaliyet zamanıydı. Arkadaşlarla hemfikir olduk Hakkari için ne yapabiliriz diye ve karar verdik önce şehri güzelleştirelim dedik çarşımızı boyalamaya başladık bu bir başlangıç bizim için şuan 52 üye olan bir vakıfız Hakkari de daha çok yeniliklere imza atacağız artık Hakkari geçliği bilinçli ve büyük düşünüyor her şey daha güzel olacak.....