Sevgili Hakkari Habertv okurları hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Yazmaya uzun bir ara verdiğimin farkındayım.
Beni mazur görünüz. Bu konuda daha gayretli olacağımın sözünü vererek Hakkari’mizi, Hakkari’deki sporu ve sporcuları yakından ilgilendiren bir hususta naçizane düşüncelerimi ve eleştirilerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yazımın başlığını okuduğunuzda sanıyorum ki hepiniz ne lisansı ne savaşı diye düşünmüşsünüzdür. Yazıyı okuduktan sonra aslında Hakkâri sporunda neler olduğunu ve bu savaşın, mücadelenin neyin üzerine yapıldığını anlayacaksınız.
Yazının içeriği özellikle Hakkari’deki spor potansiyelini ve sporcu geleceğini ilgilendirdiği için bu konuda özellikle yazmak istedim. Konuyla ilgili düşüncelerimin bazı kısımlarından bazı sözde spor adamlarının rahatsız olacağını ve bu durumdan hoşnut olmayacaklarını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Uzun bir aradan sonra ülkemizde spor ligleri başladı. Futbol ligimiz her zamanki heyecanı ile devam ediyor; basketbol, voleybol ve hentbol gibi tüm diğer ligler de çok yakında başlayacaklar. Hasılı bütün ligler belirli aralıklarla başlıyorlar.
Futbol amatör ligimizde 13 takım yer alıyor. Ligimiz iki hafta içinde başlayacak ve bunu basketbol ve diğer ligler de takip edecek. Geçen sezon çok büyük iddia ile lige başlayan takımlardan bazıları istediğini elde ederken bazıları da hayal kırıklığına uğradı. Liglerin başlayacağı bu dönemde “Lisans Savaşları” da şu anda Hakkari spor kamuoyunu fazlası ile meşgul etmektedir.
Mevcut takımlarından ayrılmak isteyen sporcular, lisanslarını almak için kulüp yöneticileri ile görüştüklerinde maalesef son derece ilginç hatta kabul edilemez şartlarla karşılaşıyorlar. Sporculara önceki yıllarda tek kuruş ödemeyen bazı kulüpler ne hikmetse lisansları vermek için sporculardan Hakkâri için yüklü sayılabilecek meblağlar talep etmektedir. 8-10 bin gibi fahiş rakamların istendiği dile getirilmekte ve iddia edilmektedir.
Genç sporcuların “Bizlerden bu parayı neyin bedeli olarak istiyorsunuz?”şeklindeki sorularına; muhattaplar yetiştirme bedeli, emeğimizin karşılığı gibi gayri ciddi cevaplar vermektedir. Sporcuların adını bile bilmeyen yöneticiler, tek bir idman bile yapmamış antrenörler, sporculara birer ayakkabı,
forma, eşofman almakla her şeyi çözdüklerini ve o parayı hakettikleri düşünmektedir. Asıl trajikomik olan başka bir husus var ki yöneticilerin yanında onların emir eri pozisyonunda daha ne oldukları bile belli olmayan, spor için tek bir tuğla koymayan bir takım kişler; tabir-i caiz ise kraldan çok kralcı olmaktadırlar.
İşte bu komik gerekçelerle sporculardan para talep eden sözde spor adamları kanımca ne Hakkari’yi ne de Hakkari sporunu düşünmektedir. Genç sporcuların geleceği hiçbirinin umrunda değildir. Tek düşündükleri konu kendi çıkarları olan spor adamları(!) sorumlu davranmaları gereken makamlarda keyfi davranmaktadır.
İşte yeni sezon öncesi bu tür saçma durumların yaşandığı ilimizde birçok sporcu mağdur durumda ve spor hayatları bitme noktasındadır.
Bu ve benzeri çirkin tabloların, çeşitli ayak oyunlarının gölgesinde başlayacak olan liglerimizde bu tür tartışmalar maalesef bitmeyecek gibi görünüyor. Federasyon ve yetkililer, bu ve benzeri mağduriyet yaşayan sporculara kulak verip, sorunlarının bir an evvel çözülmesi için somut adımlar atmalıdır.
Genç sporcuların lisanslarını adeta gasp ederek elinde tutan bu kişiler Hakkari’ye ve Hakkari sporuna büyük bir darbe vurmaktadır. Bu hayli çirkin ve düşüncesiz tavırlarının nasıl mağduriyetler doğurabileceğinin farkında değiller.
Açıkçası farkında olsalar da çok da önemsediklerini düşünmüyorum. Sporun ruhundan bihaber, bir sporcu yetiştirmenin güçlüğünden uzak şahısların yaptıkları bu kötülüğün kaç gencimizi küstüreceğini ve çaresiz bırakacağını düşündüklerini sanmıyorum.
Mağdur olanlar bizim gençlerimiz, çocuklarımızdır. Zarar görecek olan Hakkari ve Hakkari’deki spordur. Hırs ve açgözlülük kimseye bir şey kazandırmaz, kazandırmamıştır. Bir gencin gözlerindeki umut dünyanın bütün banknotlarından çok daha kıymetlidir.
Spor insan yetiştirilebileceğiniz en özel tezgahlardan biridir.. Tezgah çevirmek, kişisel menfaatlerin peşinde koşmak sporun doğasına ve ruhuna aykırıdır.. Alın teri ve emek kutsaldır. Kul hakkıdır. Kul hakkı yiyen kimse iflah olmamıştır, olmayacaktır.
