Her Şey Bitmiş Değil.
Hakkâri Zapspor zorlu ve büyük bütçelerle kurulu takımlarla mücadele etti.
Takım, Küçük bütçe ve Hakkâri’nin futbol altyapısındaki sınırlı kaynaklara ve bölgedeki zorluklara rağmen Bölgesel Amatör Lig’deki en güçlü rakipleriyle yarışan bir takım haline geldi.
Hakkari Zapspor’un yolculuğu, her şeyin en başında büyük engellerle başladı. Hakkâri, futbol açısından çok gelişmiş bir bölge değildi ve takım, genellikle maddi sıkıntılar, yetersiz altyapı ve düşük imkânlarla mücadele etmek zorunda kaldı.
Hakkâri Zapspor’un en büyük gücü, takım ruhu ve dar bütçelerle kurulu oyunculardan oluşan kadrosu oldu. Hakkâri Zapspor, büyük bütçelere sahip kulüplere rağmen grubunda büyük bir başarı sağlayarak her kesimin takdirini kazandı.
Ayhan Tunç, Hakkari Zapspor’un sadece bir kulüp başkanı değil, aynı zamanda bu memleketin yüreğiyle atan bir dava adamıdır. Dağların gölgesinde, imkânsızlıkların ortasında bir umut ışığı yakarak, gençlerin hayallerine yön vermiştir. Sahipsizliğin kol gezdiği bir coğrafyada, Zapspor’a sahip çıkarak adeta bir direniş bayrağı açmıştır. O, maddi gücün değil, yüreğin başkanlığını yapar. Altyapıya verdiği önemle, çocukların sadece futbolcu değil, iyi bireyler olmasına öncülük eden. Ayhan Tunç, Hakkâri’nin sessiz çığlığını Hakkâri Zapspor’un formasında yankılatan, sabrın, azmin ve inancın adıdır.
Takımın en önemli dönüm noktalarından biride, Mikail Özdemir'in teknik sorumlu olarak göreve başlamasıydı. Özdemir, sadece futbol bilgisiyle değil, aynı zamanda oyuncularıyla kurduğu güçlü bağlarla da takıma büyük bir ivme kazandırdı. Takımın idmanları daha disiplinli hale geldi, oyuncuların motivasyonu arttı ve oyun felsefesi daha modern bir yapıya büründü.
Takımın Zorluklar karşısında takımına inanan taraftarlar, Zapspor’un en büyük itici gücü oldu.
Hakkari Zapspor’un başarı hikayesi, sadece bir futbol takımının zaferi değil, aynı zamanda bir toplumun ve şehrin direncinin de simgesidir. Takım, bu sezon sadece Hakkâri’nin değil, tüm Türkiye’nin dikkatini çekti. Bölgesel Amatör Lig’deki bu başarı, Hakkâri’yi futbol dünyasında önemli bir yer haline getirdi. Başarı sadece şampiyonlukla değil, aynı zamanda her zorluğa rağmen mücadele etme ruhuyla da öne çıktı.
Bugün Hakkâri Zapspor, sadece futbol değil, aynı zamanda azim, direncin ve umudun da simgesi oldu.
Hakkari Zapspor, şampiyon olamamasının birkaç temel sebebi vardı.
-Kulübün sabit bir geliri olmadığı için futbolcu maaşları, deplasman masrafları ve tesis giderleri gibi temel harcamaları karşılamakta zorlanıldı.
-Yerel ya da ulusal düzeyde güçlü sponsor desteği olmadan kulüp, diğer rakip takımlarla ekonomik anlamda yarışamadı.
Hakkâri Zapspor’un tesis eksiklikleri, başarıyı önemli ölçüde etkiledi. Bir kulüp için iyi tesisler, oyuncuların gelişimi, motivasyonu ve genel performansı açısından kritik öneme sahiptir. Altyapıdan yetişen oyuncular için yeterli antrenman alanlarının ve donanımların olmaması, oyuncuların potansiyelini tam olarak gerçekleştirmelerini zorlaştırdı.
-Hakkâri Zapspor gibi kaynakları sınırlı bir kulüp için tesis eksiklikleri, daha büyük kulüplerle rekabet etmekte zorluk yarattı.
-Uzak deplasmanlara gitmek için araç, yakıt ve konaklama masrafları zaman zaman karşılanmada sorunlar yaşadı.
-Rakip kulüplerin haksız avantajlar elde etmesi (örneğin hakem hataları ya da masa başı oyunları) Zapspor'un emeğine rağmen şampiyon olamamasına yol açtı.
-Birçok kulüp, finansal gücünü sadece saha içindeki başarılara değil, aynı zamanda şampiyonluk için oyun kurallarını etkilemeye başladı. Rakip kulüpler, ligdeki hakemler veya federasyonlarla olan güçlü bağlantıları sayesinde avantaj sağlayarak. Hakkari Zapspor’un emeğine rağmen haksız rekabetle karşılaşmasına neden oldular.
-Belki de, en büyük sebeplerden biride, Hakkâri Zapspor sahipsiz kaldı. Ne şehrin iş insanları arkasında durdu, ne de yetkililer ses verdi. Kimse destek olamadı. Yalnız kaldılar, direndiler… Ama yetmedi. Şampiyonluk hayalleri, sessizliğin içinde kayboldu.
Yukarda saydığım nedenlerden dolayı Hakkâri Zapspor’un sahadaki mücadelesini gölgeledi. Hakkâri Zapspor, her şeye rağmen direncini korusa da, bu zorluklar şampiyonluk hayalini ertelemesine neden oldu.
Ancak, maddi imkânsızlıklar, sponsor bulamaması, tesis eksikliklerine rağmen gösterilen direniş ve başarı, bence takdire şayandır.
Her türlü imkânsızlıklara rağmen bu tür başarılar, sadece futbolcuların yetenekleriyle değil, aynı zamanda takımın birlikte hareket etme, zor şartlar altında bile pes etmeme kararlılığıyla mümkün oldu. Eğer takım, maddi ve manevi zorluklarla başa çıkabilseydi sonuç çok daha farklı olabilirdi.
Şunu da unutmamak gerekir, Hakkâri Zapspor’a maddi ve manevi olarak en büyük desteği veren takımın 12 adamı olan Hakkâri Valisi Sayın Ali Çelik’in Hakkâri Zapspor’a maddi ve manevi katkısıdır, şehrin spora olan ilgisini artırdığı gibi, kulübün başarılı olmasına ve buralara gelmesine vesile oldu. Manevi olarak ise, Hakkâri Valisi, kulübün şehrin kültürel ve sosyal dokusunda önemli bir rol oynadığını vurgulamak gerekir.
Manevi olarak ise, Hakkâri Valisi, kulübün şehrin kültürel ve sosyal dokusunda önemli bir rol oynadığını vurgulamak gerekir.
Şimdi, Hakkâri Zapspor’un önünde 3 maç var. Bu maçlarını kazandığı takdirde play-off’larda bir üst tura çıkmak için mücadele edecek.
Her şey bitmiş değil, bu kalan süreçte Hakkâri Zapspor'u yalnız bırakmamamız gerekir. Maddi anlamda ayakta durabilmesi ve başarılı olabilmesi için sponsorluk anlaşmaları, yerel iş insanlarının finansal desteğini sağlamaları gerekir.