Son günlerde ülkenin gündemine giren dil tartışmaları her zaman yazdığımız gereksiz gündemin yeni bir halkasıdır. Gerçekten Başkentimiz, Başkentimizdeki seçilmişler ile büyük atanmışlar sorun çözme yerine gereksiz gündem oluşturuyorlar.
Çağdaş dünyada 3 dil yarışı yapılıyor.
YEREL DİL: ANA DİL Kürtçe, Lazca ve diğerleri.
ULUSAL DİL: DEVLETİN Resmi dili Türkçe.
KÜRESEL DİL: Günümüzde tüm dünyada önemsenen İNGİLİZCE.
Daha devlet diye bakmadığımız bunca sıkıntılarla yaşayan IRAK’a bakınız.
Devletin Resmi dilli ARAPÇA YEREL DİL KÜRTÇE okutuluyor, bölgesel olarak.
KÜRESEL DİL İNGİLİZCE IRAKTA ilkokuldan itibaren öğretiliyor, konuşuluyor.
Bu gün ülkede dil tartışması yaratanlar Başkentliler Kürtçeye karşı çıkanların tamamı bugün çocuklarını İngilizce eğitim veren kolej ve özel okullarda okutuyorlar.
Dünyanın küresel dil yarışması başlattığı günümüzde dünyanın kuruluşundan beri yaşayan Türkçe ve Kürtçe tartışması yaratmalarını bu halk ibretle karşılamaktadır.
Bundan böyle iki dil yaşanacak diyenleri de hayretle karşılıyoruz.
Türkiye’nin Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde iki dilli yaşam Anadolu’da birlikte yaşamaya başladığımız binlerce yıldan beri devam etmektedir.
12 Eylül Ara rejim dönemindeki Evren yasası yani 2232 sayılı Kürtçeyi yasaklayan yasaya rağmen Kürtçe bu toplumun yaşamın da hiç eksik olmamıştır.
Geçenlerde yine yazmıştık o yasaklı dönemlerde ilimizle gelen yazar Zeynep ORAL Kürtçe ile yaşayan bir köy aradı. Kırıkdağa gitti. Biçer, Mezran, Yenimahalleri gezdi, yaşamın her anı Kürtçe olan yaşantıyı gördü hayret etti.
Bizim yöneticilerin gözlerinde, kulaklarında arıza mı var Kürtçe yoktur diyorlar demişti.
=Okulda derste çocuk Türkçe konuşuyor, teneffüste Kürtçe konuşuyor.
=Resmi dairelerde amirin makamında Türkçe konuşuyor makamdan çıkınca Kürtçe konuşuyor. Bölgede Kürtçe yaşamın her alanında devam ediyor.
Yasaklar Kürtçeyi engelliyemedi.
=Devletin Kürtçe diye bir dil yoktur demesi ve ambargoları tutmadı.
=Devletin TRT Şeşi Kürtçeyi dil olarak kabul etti.
Kültür bakanlığı Şeyh Ahmedi Xaninin, Mem-u Zin eserini Kürtçe ve Türkçe olarak Resmen yayınladı.
Kürtçenin bölgesel olarak yaşaması bu ülkeyi bölmez bu halkı birbirine düşman etmez.
Yöresel dil belli bir yöreye mahsustur.
Ulusal dil üzerinde itirazı olan yok, ülkede karşı çıkan yok.
=Tüm ülkede Türkçe eğitim zorla değil, gönüllülük temeli ile öğrenilip yaşanıyor.
Bu gün ülkenin doğusundaki Türkçe ve Kürtçe, İngilizce okullar olsa her kes ama herkes çocuğunu önce Türkçe eğiten okuluna gönderecektir, bu kesin.
= Buda birlikte yaşama duygusunun sarsılmaz azminden gelmektedir.
Devletin Resmi TRT’sinde Kürtçe yayın yapılıyorken,
Cumhuriyet hükümetinin kültür bakanlığı Kürtçe kitapları bastırıp yayınlarken,
Devletin izni ile Kürtçe özel okul, dershane açılması, benimsenip kabul ediliyorken,
Bazı resmi kurumlarda adli ve idari yargılama safhasında bilinmeyen dil olarak kesip atma işlemi gereksiz gündem oluşturuyor.
Kimsenin ulusal dil olan Türkçenin resmi dilimiz olarak kabullenmesine karşı olmadığı ülkemiz ve günümüzde bilinmeyen dil yaygarası iki dilli yaşamın yani başlamış olmasını gündem yapmak abesle iştigaldir diyoruz.
İstesek de istemesek de Selçukludan, Osmanlıdan, başlayıp Türkiye Cumhuriyetinde devam eden Kürtçe yöresel dildir.
Bu dil tüm yasak ve baskılara rağmen edebiyatı, şiiri, fıkrası, hikayesi, masalı, destanı, romanı ile yaşayıp gelmiş hiç kimse hiçbir şekilde yok sayamaz.
Yok, sayanlar yasalarda, ambargo koyanlarda, pişman olmuşlar.
Bu dilin yaşaması, var olması kabullenmesi ülkeyi bölmez işte TRT Şeş, Denge TV.
Dünya TV DİJLE TV.
Türkçe 1000’lerce yıldır bu halkın ortak dili, bu ülkenin 100’lerce yıl resmi dilidir.
Ne karşı çıkan var ne reddeden,
Kaldı ki tüm ülkede kürdü de, lazı da, çerkezi de, M. Akif ERSOY gibi Arnavut’u da, onurla kabullenmiş gönlünce öğrenmek istiyor, öğreniyor ve yaşıyor Türkçeyi.
Bırakınız bu gereksiz gündemleri;
Şimdi Küresel dili öğrenelim, öğrenmenin yollarını arayalım.
= Bu gün bize üç dil lazım.
= Yerel dil, ulusal dil, Küresel dil,
Ne Kütçe İnkar edilir.
Ne Türkçeden vaz geçilir.
Nede Küresel dil olmadan bu dünyada yaşanır