Son bir hafta da haberlerle yorumculara bakarken gerçekten başbakanımız adına üzülüyorum. Mehmet Metiner gibi dostu vardır diye; Gün ortasında bir başsavcı şehit oluyor
İzinli giden, konvoyla giden, önlemle gidildiği iddia edilen askerlere düz ovada saldırı yapılıyor. Güya bu toplanan askerler ferdi olarak giderlerse can güvenliği olmaz. Konvoy ile gidilirse güvenlik sağlanır bu nasıl güvenlik ise.
Akşam ÜLKE TV’yi izlerken Prf. Dr. ERSAN ŞEN’in bu açıklaması ne kadar güzel günümüzü anlatıyor. Bu gün bu yasalar, bu yöntem bu tedbirler yeterli olsaydı bu yüreklerimizi yakan felaketler yaşanmazdı. Veya bu tedbirler, yasalar bu uygulamalar yeterli değil ise ki yeterli görünmüyor. AKP hükümetinin TBMM’deki çoğunluğu var iken neden yeni yasalar çıkarılmıyor.
Görünen o ki uygulayıcılarda da büyük kusurlar var. Dost Mehmet Metiner Kürt sorununu çözdük diyor. O zaman Metiner’e sormak lazım bu cenazeler nedir siz bu ülkede yaşamıyor musunuz?
Başbakanın Mehmet Metiner gibi dostları varken sonumuz ne olur bilinmez. ALLAH sonumuzu hayırlara götürsün.
BAŞBAKANIN DOSTLARI BAŞBAKAN’A DÜŞMAN MI?
Şimdi bakınız Hakkari’den bakalım;
Başbakanımızın dostları ve yöneticilerinin yaptıklarına.
Başbakan Hakkari’ye Üniversiteyi yasa ile kurmayı kararlaştırır.
Başbakanın sahip çıktığı YÖK, ildeki rektörlük ve ildeki yöneticiler üniversite kampüsünü dağın başına eteğine kurmak için karar alır.
Bu arsa bakanlar kurulu kararınca imar iskan bakanlığınca heyelanlı alandır diye konut yapımı iptal edilmiştir. Kampüs inşaatı yerine kampüse yol inşaatı için milyarlar yatırılmış Kampus ortada kalmış.
Bu kararın sonunda Hakkari halkı umutla beklediği üniversiteden umudunu kesip devlete ve de hükümete küsmeye, uzaklaşmaya başlamıştır.
1978’de EİE tarafından Etüd çalışmaları yapılan 1985’lerde yapımına başlanması gereken ZAP HAVZASI barajları. Aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen ortada hiçbir eser yok. Halk onun için ayrıca darılmış.
1998’de bakanlar kurulunca kabul edilen yasalaşan resmi gazetede yayınlanan Hakkari’nin Şemdinli Derecik ve Çukurca’nın Üzümlü Sınır Ticaret kapıları aradan 14 yıl geçtiği halde hala hizmete girmemiş, ortada kalmış.
Irak’ın merkezi hükümeti kabul etmiyor gerekçe olamaz. Rahmetli Özal’ın metodu ile sınır ticareti yapılabilir. Zamanın il planlama müdürü Kemal KAYA’yı çağırın hizmeti anlatsın gerçekleştirin olmayınca tabi ki halk küsmüş uzaklaşmıştır.
Bunlar sadece bir kaçı.
Şimdi bakınız Hakkari’den Ankara’ya kadar başbakanın seçilmişleri ve de atamışları başbakanımızı yanlış yönlendirdikleri veya yanlış bilgilendirdikleri için ülke ve yurttaşlar refahı huzuru bulamıyorlar.
Neden mi yapıyorlar büyük ölçüde bu ülkede rant duygu ve düşüncesi ön plandadır. Bu huzursuzlukta her tarafa yansıyor; Hem Türklerde hem Kürtlerde hem Hakkari’de hem Ankara’da hem bayırda hem dağda rantçılar cirit atıyor.
Neden Kürt sorunu çözülmüyor.
Neden çözülsün ki rantçılar bu rant cennetini neden kaçırsınlar ellerinden.
Uludere’nin Robozki katliamı ayrı bir karanlık, açıklama yok.
Bingöl’ün izinli gelen güvenlikli konvoyu ayrı bir karanlık olay.
Gaziantep olayları ayrı bir handikap
Karlıova’daki gündüz başsavcının şehit olması ayrı bir karanlık nokta. Afyon ilinde açıklanması henüz netleşmeyen mühimmat deposunun patlaması sonucu 25 askerin şehit olması için açıklama yok.
Robozki’yi soranlar hain
Afyon’da ne oldu soranlara alçak.
Düşürülen uçak nasıl düştü soranlara yalaka derseniz bu sorunlar çözülmez.
Son PKK’li ölünceye kadar operasyonlara devam edecek söylemi sorunu çözmüyor.
Neden mi her ölen 100 PKK’linin yerine yeni gençlerin dağa gittiğini illeri yönetenler pek ala biliyorlar neden başbakana söylemezler.
Demek ki dağa gitme devam edecek
Öldürmelerde devam edecek
Şehit cenazeleri ve törenleri sürecek
Türkiye kan ağlayıp anne ve babaların yürekleri yanacak.
Bakınız CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dahi bu kan duracak ise PKK ile görüşmeler yapılabilir diyor.
İçişleri bakanı gittiği her yerde tepki ile karşılaşıyor.
Dışişleri bakanı kafasını Suriye’ye takmış tüm komşu ülkelerle düşman oldu AKP hükümeti bu bakan sayesinde.
İmam hatiplileri ülkenin birinci gündemi yapmış Milli Eğitim Bakanı sabah akşam aynı söylem.
Bu ülke bu millet sabah akşam Suriye’yi gündem yapmakla huzur bulmuyor. Bu ülke imam hatiplilerin konuşulması ile refaha kavuşmuyor. Başbakanın etrafındaki dostları başbakana düşman mı ki vatandaşın ihtiyaç duyduğu hizmetleri unutmuşlar.
Bu ülkede tam demokrasi uygulanmaz ise
Bu ülkede Kürt sorununa çözüm bulunmaz ise
Bu ülkede işsizlik ve istihdama çare aranmaz ise
Bu ülkede geri bırakılmış bölge ve yöreler yatırım ve hizmetlerle kalkındırılmaz ise Hakkari gibi küçük bir yerde 20-30 yıl önce 10’larca üretim tesisi varken bu gün bunlara yenileri eklenmesi gerekirken
Yenileri yapılmaz eskileri kayboluyorsa
Bu şehit cenazeleri ve törenleri devam eder.
Hakkari’den Ankara’ya kadar
Seçilmişler ile atanmışlar sadece makamlarınızı korumak için ülkeyi toz pembe tablolarla anlatıp başbakanı yanıltmayınız.
Sizler başbakana ve AKP hükümetine ülkeye, devlete halka yarardan ziyade zarar veriyorsunuz. Halkı her geçen gün devletinden, hükümetinden uzaklaştırıp küstürmek marifet değildir illettir.
Demokrasiden, hukuktan, barıştan, eşitlikten başka çare yok.
Felaket tellallarına hatırlatmak gerek bu ülkede yapılan anketlerde Kürtlerin %90’ı bölünmek istemiyor.
Kürtlerin bölünmek istediği tellallığından, rant vurmaktan herkes elini çeksin artık. Başbakana, AKP’ye devlete dost olmanın koşulları hizmet ile demokrasi ile eşitlik ile halkı barıştırmaktır.
Neden barışık olalım deyimini yaratan nedenleri kaldırmaktır. Barış ve kardeşliğe derken başbakana düşmanlığa son verin. Başbakanın dostları gibi görünenlere diyoruz.
