Hakkari ülkenin en uç noktalarından biridir. İki yabancı devlete yani İRAN ve IRAK’a komşudur. Kuruluşundan günümüze sınır olayları, eylemleri, operasyonlar, kan davaları, olağanüstü hal uygulamaları, faili meçhul cinayetlerle iç içe yaşadı bölgemiz. Huzurlu olduğumuz dönemlerde oldu ancak büyük çoğunlukla yaşantımız huzursuzluklar ve yokluklarla geçti
- Geri kalmışlıkta birinciyiz her zaman
- ÖSYM ve KPSS’de her zaman gerilerde kaldık
- Fabrikası olmayan tek il
- Hala ilinde eğitim veren Fakültesi olmayan tek il
- Tren yolu olmayan il
- Havaalanı olmayan il
Daha birçok yoklar ve sıkıntılar. Yoklarla, sıkıntılarla, eylemlerle, operasyonlarla, tutuklamalarla, Anti Demokratik uygulamalarla, sürgün kamu personelinin buruk yüz hatları ile yaşamaktan bıktık doğrusu. Ülkenin genelinde her alanda geri kalmışlık yarışması olsa birinciliği hiç kimseye kaptırmayız. Oysaki Askerlik, Vergi ve yurttaşlığın gereği olan hizmetlerde de kusursuz geliriz. ülke genelinde yurttaşlık sınavları yapılırsa derece alırız.
- Yetti artık diyerek 2012 yılını atılım ve yatırım yılı yapalım diyoruz.
2012 yılını MEGA projelerin açılışları ile yeni gündemlerle yaşayalım diyoruz.
Dünya genelinde devletler, toplumlar, kuruluşlar ve kişiler daha güzel ve daha gelişmiş yaşam koşulları mücadelesi vermektedirler.
Bizler yıllardır kalkınma, refah, yatırım programlarını unutmuş bulunuyoruz. Ülke genelinde 12 HAZİRAN 2011 milletvekili genel seçimlerinde AKP birinci parti olup 3 milletvekili olan tüm ilerde milletvekilliği kazandı Hakkari’de kaybetti. Türkiye’nin Demokrasi sorunu, Kürt sorunu, geri kalmışlık sorunu, milli gelirde düşük pay alma sorunu, bölgesel kalkınmadaki adaletsizlik sorunları elbette vardır. Ancak bu sorunlar Hakkari’nin kalkınmasına müsait olan MEGA projelerini engellemeye yeterli nedenler değildir.
Yeri gelmişken şunu da söylemeliyim. Türkiye’nin her köşesinde ayrı bir yokluk vardır. Ama Hakkari’de tüm yoklukların tamamı mevcuttur. Gerçekten Hakkarililer halkı takdire şayan bir sabır ve üstün bir sağduyu anlayışına sahiptirler. Bunca yokluğa, sıkıntıya, rağmen bu geri kalmış yörede yaşam savaşı vermektedirler. Çok uzun anlatıma gerek yok.
1- Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun sınır kentleri sınır ticaret ile yaşar, kalkınır ve refaha ulaşır.
Üstelik bu sınır kenti Hakkari gibi iki ayrı devlete sınır ise çoktan köşeyi dönmüş olması gerekirdi.Hakkari’nin 1997’de zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman DEMİREL’in talimatları ile sınır ticaret kapıları gündeme alındı.
1999’da zamanın Gümrük Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler tarafından Şemdinli Derecik kapısı ve Çukurca’nın Üzümlü kapıları açılış aşamasına geldi. 2011’de AKP hükümetince kesin karara bağlanmış ancak bu güne kadar açılmamıştır.
- Sınır ticaret kapılarımız Hakkari’de işsizliği sonlandıracaktır
- Boş gezen insanlarımız olmayacaktır. Ticaretimiz gelişecek ülke ekonomisine ihracaat için olağanüstü gelir kaynağı olacaktır. Hakkari’nin Asayiş, Emniyet, Huzur, Refah Kalkınma ve ÇAĞI yakalama alanındaki yaşamını büyük ölçüde olumlu yönde geliştirecektir. 2012 yılının ilk üç ayında davulla, zurna ile halayla, bu açılışları yapalım.
Hakkari’nin bıktırıcı gündemini değiştirelim.
Bu gün hiçbir açılışa itibar etmeyen Hakkarililer 7’den 70’e herkes ticaret kapılarının bu açılışlarına zevkle heyecanla katılacaklardır. Hükümetimizden, Valimizden, Yöneticilerimizden, oturmaktan yorulan Bürokratlarımızdan, Hakkari’nin DERECİK ve ÜZÜMLÜ sınır ticaret kapılarının açılışını bekliyoruz. 2012 yılı sınır kentinde sınır ticareti ile evden kahveye, sokaktan meclise, gündem oluşturalım.
2- İsmi olan amma cismi olmayan Hakkari Üniversitesinin Fakültelerini açmakla müşerref olalım 2012’nin ilk çeyreğinde. Bilindiği gibi Hakkari Üniversitesi kanunla kurulmuş Rektörü, Dekanı, Öğretim Üyeleri atamış, ancak Hakkari’de Fakülteleri kurulamamıştır. Nerede kurulacağı tartışmaları sürüp gitmiş. Nerede kurulsun tartışmaları Fakülte açmaya engel olmamalıydı. Bir sürü bina kiralanmış, Şemdinli’de bal ormancılığı planlanıyormuş bunlar gündem saptırmadır.
Kel başa şimşir tarak gibidir.
Fazla detaylara girmeyeceğim:
Eğer Üniversite ile ilgili detaylara girersek ildeki bürokrat ve öğretim üyelerinden büyük bir kısmı sancılanır. Bende sıtma ilacıda, zehiride yeteri ölçüde var. Biz bugün 2012’de neler yapılması gerektiğini yazacağız. 2012’de Hakkari Üniversitesi Merkezde en az 2 Yüksekova’da 1 Fakülte açmalıdır. Halkın, gençlerin, işsizlerin dikkatlerini okumaya, okullara yani fakültelere dönüştürelim. Bakınız okumaya olan ilgiden dolayı bir iki yıl öncesine göre gençlerimiz ve aileleri okumaya yönelmişlerdir.
3-Üretime yönelik iki tesis istiyoruz
İşsizler, köylüler, tarlaya bağlanmıştı.
Yüksek bir gelir kaynağı olmuştu şeker pancarı.
İRAN’dan kaçak şeker tozu alacağımıza kendi ilçemizde, kendi işçimiz ve köylümüzün emeği ile kendi tarlamızda şeker üretip İRAN’a ve IRAK’a şeker satalım.
Yüksekova’da şeker fabrikası bekliyoruz.
4-Hayvancılık bölgesi olan ilimizde 30 yıl önce kurulup çalıştırılan ve son yıllarda yok pahasına satılan Et kombinasının kurulmasını istiyoruz. Düşünün 35 yıl önce Hakkari’de YÜN ve YAPAĞI satın alan devlet kuruluşu vardı ilimizde. Hakkari’de o yıllarda üretilen yaklaşık 2 milyon küçük baş hayvanın yününü, yapağısını alıyor anında peşin ödemesini yapıyordu. Yün ve yapağı alım kuruluşumuz Yüksekova’da 30 yıl önce kombina vardı. Üreticinin koyununu, keçisini, sığırını, alıyordu bugün yok. 30 yıl önce vatandaş için devletin tesisleri vardı bu gün yok ne kadar ayıp ne kadar acı.
Daha önemli MEGA projelerimizde vardır.
El sanatları, kilim üretimi, Yüksekova Havaalanı
Zap havzası barajları
Dağ ve yayla turizmi
Kış sporları kayak tesisleri
Şemdinli balı ve tütünü
Çukurca’da ipek böcekliği
Durankaya-Geçitlide ceviz üretimi, ceviz kaplamalı mobilya üretimim
Devlet 50 ila 40 yıl önce Hakkari’de tesis kurmuştu.
İşsizliğe çözüm arıyordu, üretim tesisleri kuruyordu.
Bu gün Hakkari’de istihdama ve üretime yönelik hiçbir kuruluş yok.
50 yıl öncesine göre katlanarak güçlenen bu devlet bu sabırlı halka hizmete başlamalıdır.
Geliniz elbirliği ile gönül huzuru ile yurttaşlık duygusu ile ülke sevgisi ile 2012 yılını huzur, atılım, kalkınma, istihdam, üretim, ihracat yılı yapalım.
