Herkes konuştu o hep sustu. İlk kez o konuştu herkes onu dinledi. Keskin'i çarşı merkezindeki ofisinde ziyaret ediyorum. İçerisi her zaman ki tıklık tıklım. Rahmetli babası Abdurrahman Keskin'in koltuğu halen boş duruyor. Küçük Keskin masanın yanına yanaştırdığı bir sandalyede oturuyor.
Ne zamana kadar rahmetlinin koltuğuna oturulmayacak. Nereye kadar bu yas diye soruyorum? "Yas zaten hiçbir zaman bitmez de fakat acımız daha çok taze. Sanki heran gelecekmiş gibi. Bu ölümü nedense ne ben ne de sevenleri kabullenemedi daha. Ben onun yerine oturacak konuma ve duruma daha geçmedim. Hak ettiğimde oturacağım" dedi.
Bu seçimlerde heyecanın en yoğun olduğu yer Durankaya beldesidir. Hakkari merkezde ikamet edenler oy sahibi olmadıkları halde belde seçimini ve gelişmeleri titizlikle takip etmektedirler. Fatih Keskin, bana demeç borcu vardı. Seçime az kala borcumu almak için ofisine baskın yaptım ve konuşturdum. İşte kendisine has mütevazi ve anlamlı açıklamaları;
DURANKAYA'YA TARİH YAZACAĞIM
" Benim seçmenim hiçbir partiden aday olmamı istemedi. Ben halkımın adayıyım. Onlar beni nerde isterlerse orada olurum. Bağımsız aday olarak gireceğimiz bu seçimlerde alacağımız başarı ile beldede tarih yazacağız. Bana destek olan yüzlerce seçmenim üç aydır uyumadan bu seçime hazırlanıyorlar"...
ÇEKİLMEM İSTENDİ
" Bağımsız adaylığımdan ve başarımdan rahatsız olan bir gurup siyasetçi çekilmem için bana uyarı gönderdiler. Durankaya beldesi rant yeri değildir. Orada yaşayanlar kendi yönetimlerini kendileri belirlemelidirler. Benim adaylığım önceden tasarlanmış bir olay değildir. Bağımsız olarak aday olmam istendi.
Yani adaylığı ben değil onlar istedi. Biz kimselerden korkmuyoruz. Bu memlekette yaşayan ve en mülayim 15 bin aşiret mensubuyuz. Bize dayatma yapıldığı takdirde bizde meydana iner kavgamızı korkusuzca yaparız. Bırakın artık bu halk kendi içinden, kendi istediği adayları belirlesinler. Diyelim ki ben çekildim, o zaman Ak Parti büyük bir zaferle seçimi kazanır"...
BDP ADINA YANLIŞLAR YAPANLAR VAR"
BDP bu halkın özgürlükçü sesidir. Barışı ve demokrasiyi en çok savunan güç olduğu için BDP adını almıştır. Bu partide ben ve babamda yer aldık ve çalıştık. Lakin parti adına yanlış yapanlar var. O kişiler kendi yanlışlarıyla parti doğrusunu yok edenlerdir. Partiyi bu yanlış davranış ve tutumlarıyla yıpratan bu kişiler uyarılmalıdırlar."
BENİM KEMAL VE RESUL KAYA İLE SORUNUM YOK
" Benim ne Kemal Kaya ne de Resul Kaya ile hiçbir sorum yoktur. İkisi de benim yakın akrabalarımdır. Bu bir demokrasi yarışıdır. Orada yaşayan belde halkı kimi tercih ederse onun başımızın üstünde yeri vardır"...
ABDURRAHMAN KESKİN SEVGİSİ
"Babam vefat ettikten sonra yokluğuna alışamayan binlerce insan bana sahip çıktı. Rahmetli o kadar saf ve temiz yüreklere girmeyi başarmış ki onun oğlu olmaktan ve bıraktığı yerden devam etmekten onur duyuyorum. Bana akan bu sevgi seli aslında Abdurrahman Keskin'e duyulan özlemdir, saygıdır. Ve babam öyle bir miras bıraktı ki bana işte bu sevgi, bu destek kimselere nasip olmayan mirastır"...
BEN DURANKAYA'YA REİS DEĞİL HİZMETÇİ OLARAK GİDİYORUM
" Benim koltukta ve ünvanda gözüm yok. Belde halkı beni reis olarak istiyor ama ben onların çobanlığını yapmaya hazırım. Geçmişte küçük hesaplar peşinde koşarak hatalar yaptık. Ama artık o yanlışları yapma şansımız yoktur. Bu onurlu ve ciddi görevde beldenin kalkınması ve halkının hak ettiği güzelliklere kavuşması için elimden geleni yapacağım"...
DURANKAYA İÇİN ACİL PROJELERİM
" Beldede çok zeki gençlerimiz var. Ama ne yazık ki eğitim görebilecekleri bir lise yok. Ben çok acil bir lise yapılması konusuna ağırlık vereceğim. Gençlerin yine yoğun bir halısaha talebi var. En kısa zamanda modern bir halı sahayı da gençlerin hizmetine vereceğim. Beldeye gerekli gördüğüm hizmetlerden biri de en az bin kapasiteli bir taziye evi projesidir. Diğer projelerimizi de zamanla hayata geçireceğiz"...
Evet, biz genç başkan ile söyleşi yaparken osif hınca hınç doldu ve alkış sadece ona değil bana da yapıldı. Çünkü bir birikim vardı ve susmayı tercih ediyordu. Ama ben onu tahrik etmeyi başardım.
Ofisi her zaman dolu, her kabineden insanları orada görünce merak edip soruyorum. Aldığım yanıt beni şaşırtmadı; "Burası bizim seçim büromuz değildir. Burası yirmi yıldan beridir Ertuşi-Pinyanişi ayrımı yapmadan, burada yaşayan herkesin gelip dinlendiği, çay molası verdikleri ve babamla sohbet ettikleri sıcak bir mekandır. Bu gelenek o gün, bugün devam ediyor. Çünkü rahmetli babam her yüreğe dosttu.
Belde ile ilgili kalemime aldığım ilk yazıda şu başlığı kullanmıştım; "KEMAL KAYA-RESUL KAYA- DURANKAYA" ama şimdi ise başlığım "DURANKAYA FATİHİ GELİYOR...
