Gereksiz gündem
Zaman zaman özellikle medyanın bu arada bazı siyasilerin oluşturduğu gereksiz gündem bu ülkeye zarar veriyor. Son günlerde Garip oğlu Cinayeti insanları bıktırdı. Birkaç gündür bütün TV kanalları Garip oğlu cinayetini birinci haber olarak yayınlamaktadır. Ne özelliği var bilemiyoruz. Elbette ki bu tür cinayetler hareketler nefretle karşılanmalı sorumluların hak ettiği cezalara çarptırılması için herkes bildiğini söylemeli ve yapmalı. Ancak ülkede her gün kavga, suikast ve trafik canavarı ile ölen 10’larca kişinin katledilmesinden sadece birini gündeme almak diğerlerini unutmak veya unutturmak makul ve mantıklı bir davranış değildir.
Yaklaşık bir yıldır Ergenekon davasının iddialarından, Garip oğlu cinayetinden, Fatih Terim’in debdebeli maaş ve yaşantısından ayrıca her gün bir yenisine tanık olduğumuz hırsızlık ve vurgunculuk çete haberlerinden bunaldık artık doğrusu. Son günlerde yapılan kamuoyu araştırmalarının öngördüğü İŞSİZLİK ve EKONOMİK krizlerin ön planda olduğu görülmektedir.
Bu gün ilimizde Fakülte mezunu 300’e yakın kişi vekil öğretmenlik için müracaat ediyor ise işsizliğin korkunç boyutlarda olduğu ortadadır. Siz bu 300’e iki yıllık 600’ü 2400’lük lise mezununu ilave edince ilkokullardan mezun olan 3 binleri de katarsanız işsizliğin oranı hayali rakamlarla belirlenen %13’lerde değil de %25’lerde olduğunu görürsünüz.
Hemen hemen her gün ayrı bir il veya ilçede ayrı bir kamu kurumunda vurgun çeteleri yargıya intikal edip boy boy görüntüler ile önümüze çıkıyor ise bu günkü gündemin ne kadar gereksiz olduğunu anlatmaya gerek kalmıyor. Son bir haftadır DTP Milletvekillerinin yargıya gidecek mi çekişme haberleri ne kadar gereksiz Türkiye nereye gidiyor. TBMM seçilen bir üyenin dokunulmazlığı kaldırılmadıkça yargılanamayacağı Anayasa ve yasa hükmüdür. TBMM’de 300’ün üstünde Milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili dosyaları mevcuttur.
Bunlardan hiç birinin dokunulmazlığını kaldırmayan bir meclis varken yasanın kelime aralarındaki boşluklar ile birkaç milletvekillerini yargı önüne çekme zorlaması kamuoyu vicdanını çok ciddi olarak rahatsız etmektedir. Dokunulmazlığı olan milletin vekillerini zorlamanın ne derece olumsuz olduğunu esasen hem önceki hem bu günkü meclis başkanları anlatıyor vede kararlı tepkilerini gösteriyorlar. 15 milyona yakın gencecik çocukların eğitim ve öğretime başladığı bu günlerde eğitim ve öğretim konuşulması, yazılması gerektiği bir dönemde ne ile uğraştığımızı yadırgamamak elde değil.
Tam bu yazıyı yazdığım zaman TV kanallarında bir SON DAKİKA haberi:
Bilgi üniversitesinde İMF dünya bankası başkanına protesto yapıldı.
Bir öğrenci salonda spor ayakkabısını kürsüde konuşan başkana fırlattı.
Bir başka öğrenci IMF’yi protesto eden bir pankart açmaya başladı.
Her iki öğrenci etkisiz hale getirilerek gözaltına alındı.
TV kanallarını taradım.
Bütün kanallar son dakika haberi olarak bu protestoyu yayınlarına ara vererek yayınlamaya başladılar. Tabii ki İMF başkanına yapılan bu protestoyu aklı başında kimse tasvip edemez. Demokratik ülkelerde, demokratik tepkiler olağandır. Ancak İMF başkanı ülkenin konuğudur. Misafirperverliğe vede demokratik anlayışa uymayan bir davranıştır. Bizde bu davranışı kınıyoruz.
Ancak tam anlamı ile GEREKSİZ gündeme malzeme çıktı.
Artık birkaç gün TV yayınlarımızda bu gereksiz gündem devam eder. Bu gereksiz gündemlerin sonucu olarak TV haberlerini izleyince, dinleyince insanların içi kararıyor. İnsanlar yaşam umutsuzluklarla bakıyor.
Binlerce genç insan bunun için bunalıma düşüyor.
- İşsizliğin
- Yoksulluğun
- Yolsuzluğun
Kol gezdiği ülkemizde vede günümüzde bu gereksiz gündemlerle Türkiye’yi nereye götürdüğümüzü anlamak için kain olmaya gerek yoktur.
Yukarıda saydığım işsizlik, yoksulluk vede yolsuzluğun yanında:
- ÜRETİMSİZLİK
- YÖNETİM VE DENETİMSİZLİK
- HER ALANDA ADALETSİZLİK (Eğitim gelir dağılımı, sağlık ve bölgelerarası) gibi önemli konular üzerinde araştırma anket, yol gösterme çözüm arama dururken, insanların içini karartacak olan haberlerle bu toplumu yanıltmanın kime ne yararı var bilinmez.
Daha doğrusu biliniyor da anlamsız olduğunu kimse inkar edemez.
Allah aşkına eğri oturup doğru konuşalım.
Falanca sanatçının hamileliğini veya çocuğunun cinsiyetini TV ekranlarına getirip 72 milyona dinletmenin, izletmenin etik olan yönü nedir.
Falanca kişinin boşanma haberlerini baş köşeye çekmenin anlamı nedir.
Bu ülke bu millet bu gereksiz gündemlerle kalkınmaz, huzur bulmaz.
Geliniz; ülkenin geri bırakılmış olan Hakkari ve Hakkari gibi yerlerin Eğitim, Sağlık, Kültür, Kalkınma, Ulaşım, yatırım hizmetleri ve çözüm yolları üzerinde gündem oluşturalım.
Gereksiz gündem. Afaki nutuklar atmak, bu ülkeye yarar getirmez.
Hakkari ve Hakkari gibi GERİ BIRAKILMIŞ Orta Anadolu’nun, Doğunun Kara denizin, dağ yörelerinin sorunlarını çözmedikçe ülkeyi kimse huzura, refaha kavuşturdum diyemez. Yazıktır bu gereksiz gündeme son verin diyoruz Hakkari’den