Hakkâri Zapspor takımına yapılan olağan üstü haksızlıklar ve saldırıları tüm çıplaklığıyla herkes gördü.

Bununla ilgili tüm detaylar ulusal ve yerel basında dile getirildi.

Şimdi gelelim neden bu olaylar yaşandı?

Neden, Hakkâri Zapspor, bu haksızlıklara ve bu çirkefliğe maruz kaldığını kısacada olsa anlatayım.

Kurtalan spor Hakkâri deplasmanında en iyi şekilde ağırlanmış. Her iki takım oyuncuları maçtan sonra beraber yemekte buluşmuş. Birbirlerine sarılarak vedalaşmışlar.

Nereden bilsin ki Hakkâri’de kardeşlik ruhuyla karşıladığı Kurtalanspor ve taraftarlarının Hakkâri Zapspor takımına saldırması onlara bu haksızlığı yapacaklarını akıllarının uçundan bile getirmediler.

Gelelim maçın bu duruma gelme sebepleri?

Futbol sadece sahada oynanan bir oyun değil, çevresindeki etmenlerle birlikte çok daha geniş bir anlam taşır. Teşvikler, hakem hataları ve çirkin seyirci tutumları gibi faktörler, futbolun ruhunu ve sonucunu doğrudan etkileyebilir. Sahada oynanan futbol, bazen dış etmenlerin yarattığı stres ve gerilimle daha da zor hale gelebilir.

Birçok takım, dışarıdan gelen baskılara ve hakem hatalarına rağmen direnirken, bu etmenler aynı zamanda futbolun adaletli bir şekilde oynanmasını da zorlaştırabiliyor. Bu çirkin seyirci davranışları ve adaletsizlikler, oyuncuların psikolojilerini etkileyebilir ve takımların motivasyonlarını zorlayabilir.

Futbol ve diğer spor dallarında "teşvik" genellikle, bir oyuncuyu ya da takımı daha iyi performans sergilemeye yönlendirmek amacıyla yapılan maddi ya da manevi bir ödüllendirme anlamına gelir. Bu, bir oyuncuya veya takıma belli bir hedefi başarması için sunulan prim, ödül veya maddi destek şeklindedir.

Maçın Hakemi?

Hakem, ilk düdüğünü çaldıktan sonra, sanki sahada başka bir şeyler dönüyordu.

Kararları, hiçbir mantığa sığmıyordu.

Maç başladığında, hileci takım, hakemle sürekli iletişim halindeydi. Birçok ofsayt pozisyonunda bile hakem karar vermekte zorlanıyordu. Hileler, Zapspor’un oyununu kesmeye çalışıyor.

Penaltı kararı, hem futbolcuların hem de taraftarların kafasında şüpheler uyandırıyordu. Hakemin verdiği karar, tüm stadyumu şüpheye sevk etmişti.

Hakem, pozisyonlardan önce ve sonra, rakip takımın oyuncularına, görünmeyen bir işaret yapıyordu. O an, herkesin gözünden kaçan bir detay fark edildi. Hakem, maçta gizli bir oyuncu gibiydi.

Hakemin verdiği kararlar, özellikle Zapspor aleyhine olanlar, hiç mantıklı görünmüyordu. Ve bir pozisyonda, rakip takımın oyuncusu çok bariz bir şekilde topu elle oynadı, fakat hakem bu pozisyonda kesinlikle hiçbir şey yapmadı.

Maçın sonunda, hakem düdüğünü çaldığında, Zapspor kaybetmişti. Fakat asıl kaybeden, sadece skordu. Güven, adalet ve sportmenlik kaybolmuştu.

Hakem, sadece bir kuklaydı, gerçek oyuncu ise birileriydi.

Bazıları, futbol dünyasında karanlık işlerle, teşviklerle, maç satın almak, futbolcuları ayarlamak, her türlü haksızlığı ve şikeyi hakemleri etkilemek için para teklif ediyor, hatta bazen rakiplerinin moralini bozmak için korkunç oyunlar oynanıyor.

Bu yöntemler şampiyonluk için her yolu mübah sayıyorlar.

Hilelerle kazanan bir takım karşısında her şey çok zor görünüyor.

Gerçek zaferin sadece doğru olanı yapmakla elde edileceğini bu hileci ve dalavereci kişiler bilmezler.

Bunun gibi nice gerçekler var.

Ne diyelim Allah bu adaletsizliği kabul etmesin.

Gelelim Kurtalan spor ve taraftarına?

Sahada deyim yerindeyse tam bir savaş alanı.

Sahada her türlü kesici madde kul gezmekte, hakaretler ve küfürler yeri göğü inlemekte.

Yani anlayacağınız, tam bir savaş alanı Hakkari Zapspor sahada Filistin, Diğer tarafta İsrail sanki her şeyi organize bir şekilde ayarlanmış.

Yazık bazıları kendi ego ve hırsları için tüm bölge halklarını karşı karşıya getirdiler.

Bunuda belirteyim bizim Kurtalan Halkı ile bir sorunumuz olmadı, olamaz onlar, misafirperver bir halk, iki kadim kardeş halkı, bir futbol bir şampiyonluk için birbirine kırdırtanlara yazıklar olsun.

Şunu da ifade edeyim! Kim kime ihanet ederse, bir gün mutlaka ihanete uğrayacaktır.