Ne vicdansız komşular var
Hakkari’de şehrin tamamına doğalgaz hattı çekildi. Her evin sıcak bir kışı geçirebilmesi adına yapılan bu güzel hizmet, maalesef bazı vicdansız komşuların anlayışsız tutumu yüzünden eksik kalıyor. Birçok aile, kış aylarında soğukla mücadele ederken, yakınlarındaki evlerin doğalgazdan mahrum bırakılmasıyla daha da zor bir duruma düşüyorlar.
Bu durum, yalnızca maddi bir sıkıntı değil, aynı zamanda insan ilişkilerinin temel taşlarını da sarsıyor. Çünkü komşuluk, sadece aynı binada ya da aynı mahallede yaşayan insanlar arasında değil, manevi bağların en kuvvetli olduğu yerlerden biridir.
Komşuluk ilişkileri, yüzyıllar boyunca toplumumuzda büyük bir öneme sahip olmuştur. Ancak, ne yazık ki bazı insanlar, bu kutsal ilişkiyi görmezden gelerek sadece kendi çıkarlarını düşünmekte ve başkalarının hakkını hiçe saymaktadır. Birçok aile, bu olayı sadece maddi bir kayıp olarak görmüyor; aynı zamanda insani bir eksiklik olarak da değerlendiriyorlar. Çünkü komşuluk, yalnızca evlerin yan yana olması değil, kalplerin de birbirine yakın olmasıdır. Kış aylarında büyük zorluklar çeken bir aile, komşusunun yardımını beklerken, doğalgaz hattı gibi temel bir ihtiyacın onlardan esirgenmesi, aslında vicdan eksikliğinin ve duyarsızlığın bir göstergesidir.
Komşuluk: Dinimizin ve İnsanlığın Gereği
Dinimizde komşuluk ilişkilerine verilen önem, her zaman gündeme gelmesi gereken bir konu olmuştur. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de komşuluk haklarını sıkça dile getirmiştir. "Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına en iyi davranandır. Allah katında komşuların en hayırlısı da komşusuna en iyi davranandır" şeklinde, komşuya güven verme ve ona iyi muamelede bulunma zorunluluğunu vurgulamıştır. Bu hadis, komşuluk ilişkilerinin, sadece sosyal bir sorumluluk değil, aynı zamanda dini bir yükümlülük olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Komşusuna kötü davranan, ona haksızlık eden ya da onun ihtiyaçlarına duyarsız kalan bir kişi, aslında sadece manevi bir boşluğa düşmekle kalmaz, toplumda da hoşnutsuzluk yaratır. Bu tür davranışlar, kişilerin hem kendi vicdanlarıyla hem de toplumla olan bağlarını zedeler. Komşusuna gelecek doğalgaz hattını esirgemek, sadece bir hizmetin engellenmesi değil, aynı zamanda toplumsal barışın da zedelenmesidir. Bu, bir toplumu oluşturan bireylerin arasındaki güveni, hoşgörüyü ve birbirine saygıyı yok sayan bir davranış biçimidir.
Beddua ve İkilik: Toplumun Temelini Sarsan Tavırlar
Ne yazık ki, bazı insanlar, başkalarına kötülük etmekten hoşlanıyor ve hatta bu kötülükleri bir şekilde haklı gösterme yoluna gidiyorlar. Komşusunun iyi gününde ya da kötü gününde yanında olmak, bir toplumun temel değerlerinden biridir. Ancak bazı insanlar, başkalarına zarar verme ve onların haklarını gasp etme konusunda hiç çekinmeden hareket edebiliyor. Oysa bir toplumun sağlam temellere dayanan yapısı, birbirine saygılı ve iyi niyetli bireylerle mümkün olur. Her bir kişinin birbirine hoşgörüyle yaklaşması, toplumun refahı ve huzuru için gereklidir.
Komşularını mağdur eden bu tür kişiler, bedduanın ve kin duymanın peşinden gitmekten hoşlanıyorlar. Ancak, unutmamalıdırlar ki, sadece kendilerine değil, başkalarına da zarar vermiş olurlar. Hem dünya hem de ahiret açısından, bu tür tutumlar insanı büyük bir yalnızlığa ve manevi kayba sürükler. Komşusuna yapılan haksızlıkların, sadece maddi değil manevi bedelleri de vardır. Peygamber Efendimizin (S.A.V) "Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların zarar görmediği kişidir" sözünü hatırlatmakta fayda var. Bu anlayış, sadece dinî bir öğreti değil, toplumsal bir gerekliliktir.
Sonuç Olarak: Komşulukta Merhamet ve İyilik
Komşular, hayat yolculuğumuzda bizim en yakın yol arkadaşlarımızdır. Onlarla geçirdiğimiz her an, yaşam kalitemizi doğrudan etkiler. Bu yüzden, komşuluk ilişkileri, yalnızca bir görev değil, aynı zamanda bir nimet ve bir sorumluluktur. Her insan, diğerine yardım eli uzatmalı, dertlerini paylaşmalı ve birlikte iyi günlerin tadını çıkarmalıdır.
Komşusuna doğalgaz hattı bağlamayı esirgeyen, bir insana merhamet etme, onun sıkıntısını dindirme amacını taşımayan kişiler, eninde sonunda yalnız kalacaklardır. Çünkü dünya, sahip olduklarımızla değil, birbirimize olan tavırlarımızla anlam kazanır.
Sonunda, komşularımızla iyi geçinmek, hem ahlaki hem de dini bir sorumluluktur. "İyi komşu, iyi insan" anlayışı, toplumların temel direğidir. Bu yüzden, hep birlikte, merhametle ve saygıyla komşuluk ilişkilerimizi sürdürmeliyiz. Yalnızca başkalarının haklarına saygı göstererek değil, onları anlayarak, yardımlaşarak, toplumsal huzuru sağlayabiliriz.