AKP hükümeti başardı 1 Mayıs bayram oldu. 1 Mayıs işçi Emek ve dayanışma bayramı tüm yurtta coşku ile bayram havası ile kutlandı. Türkiye’de KAOS gibi görünen 1 Mayıs bu kes sevinç, halay ve coşkuya dönüştü. Geçmişte 1 Mayıs’ları kanlı sahneler olarak anardık. Eylem, cop, gaz, taş, sopa ve hatta silahla andık 1 Mayıs’ları uzun süre.
2008’de AKP hükümeti tarafından hazırlanan bir yasa ile Emek ve dayanışma bayramı olarak ilan edildi. 3 yıldır 1 Mayıs’lar bayram olarak kutlanıyor. Uzun yıllar kan, gözyaşı ve kaos ile anılan 1 Mayısı bayrama çevirmede emeği geçenleri kutluyoruz. AKP hükümetini de kutluyoruz.
Nedir 1 Mayıs’ın geçmişi nasıldır
İlk defa 1856’da Avustralya’da işçiler hakları için yürüdüler. Amerika’da ilk defa 1886 yılında 12 saat çalışan işçilerin çalışmalarını 8 saate indirmek için toplu halde eylem yapmaları ile başlamıştı işçi direnişi ve de dayanışması. O günkü eylemde Amerika’da polisle çatışan işçilerden 4’ü ölmüştü. İlk defa 1889’da 2. Enternasyonal de tüm dünyada işçi bayramı olarak kabullenmesi karara bağlandı. Yavaş yavaş bütün dünyada 1 Mayıs işçi bayramı olarak kutlanmaya başlandı.
Ülkemizde de ilk defa 1923 yılında işçi bayramı olarak 1 MAYIS kutlanmıştı. Türkiye’de 1924 yılında 1 Mayıs işçi bayramı yasaklanmıştı. Yani kitlesel kutlamalar yasaklandı. 1935 yılında 1 Mayıs bahar ve çiçek bayramı olarak yasa ile kabul edildi. Uzun bir dönem bahar bayramı olarak hem tatil sayıldı hem bayram sayıldı. Sonradan 1975 yılında işçi bayramı olarak kabul edilip 1975’te bayramı işçiler miting ile kutlamaya başladılar.
1 Mayıs 1977’deki kutlamalarda Taksim’de 36 kişi öldü. 1 Mayıs kutlamaları kanlı tamamlandı. Ondan sonra 1 Mayıs işçi bayramının kitlesel olarak kutlanması yasaklandı. 2008’de AKP hükümetince 1 Mayıs’ın kitlesel olarak kutlanmasına karar verildi. 1 Mayıs Türkiye’de işçilerin Emek ve dayanışma bayramı olarak Resmi tatil sayılarak kitlesel kutlanması da karara bağlanarak yasaklara son verildi.
2010 ve 2011 yıllarında Taksim Meydanı başta olmak üzere tüm yurtta 1 Mayıs işçi bayramı kitlesel olarak kutlandı. Salı günü 2012’nin 1 MAYIS Emek ve Dayanışma bayramı tüm ülkede coşku ile halay ile miting ile kutlandı. Bir iki çatlak sesin dışında büyük topluluklarla kutlanan 1 Mayıs işçi bayramı olaysız eylemsiz tamamlandı.
Herkes derin bir nefes aldı.
İşte bayram, işte dayanışma işte Emeğin mücadelesi dedi herkes. 1800’lü yıllardan başlayarak çağdaş dünyada kutsal devlet anlayışı yavaş yavaş son buldu. O yıllara kadar birey devlet için vardır anlayışı, devletin birey için var olduğu anlayışına bıraktı yerini. Devlet için önemli bir varlık olmayan birey yani kişi devletin kutsallığına son veren bir anlayışı hakim kılarak birey için var olan bir müessese olarak görülmeye başlandı devlet günümüzde.
Emeği ile alın teri ile çalışan kişi devlete karşı hak aramaya başladı 1988’de. Her geçen gün hızla Emek ve dayanışma mücadelesi arttı. Günümüzde üretilen her maddenin işçi emeği ile meydana geldiği anlayışı hakim oldu. Günlük yaşamımızdaki her madde, olgu ve ihtiyaç olarak gördüğümüz araç ve gereçler işçinin harcadığı alın teri ile temin edilmektedir.
Her hangi bir toplumda işçiler dursa dünya da yaşam durur. Günümüzde işçiler üretiyor patronlar o üretilen malın ticareti ile holding oluyor. İşçinin çocuğu okullarda gerilerde duruyor. İşçinin hastası gerekli ilgiyi bulamıyor. İşçinin kamu alanındaki işi bu gün git yarın gel’e takılıyor. İşçi emekli oluncaya kadar bedenen ve zihnen yıpranıyor.
Oysaki dünyada gördüğün her şey kadın erkek işçinin eseridir. Devletleri yönetenler işçinin hakkını alın terini karşılığını vermelidirler. Hele önümüzdeki yüzyılda tarım ürünleri ile hayvansal ürünlerin petrolü geçip dünya genelinde aranılan, pahalılaşan ve de dünya ya yetmeyen bir konuma gelecektir. Ülkemiz tarımsal alanda ve hayvancılık alanında büyük kapasiteye sahip olan bir depodur. Şimdiden tarım işçilerine büyük önem verilmeli gelecekleri teminat altına alınmalıdır. Yani tarım işçilerine emeklilik hakkı tanınmalı, devlet işçileri desteklemeli. Hayvancılıkla uğraşan işçilerin ürettiği hayvansal ürünlere gereğinde devlet sübvansiyon uygulamalıdır.
Sanayi dalında dünya piyasasında yarışı hedef alan işçilerimize devlet ve özel sektör sahip çıkmalıdır. Kamu ve özel kesimde çalışan işçilerine taşeron malı olarak bakılma anlayışını sonlandıran yasal düzenleme yapılmalıdır. Sonuç Türkiye’de emeği ile çalışan alın teri harcayan ülkedeki üretimi sağlayan insanların her alandaki yaşam standartları yükseltilmelidir.
Devlet ve özel sektör üretenlere sahip çıksa her alanda herkes mutlu yaşam koşullarına kavuşmuş olur. 1 Mayıs işçi bayramı kutlu olsun. Emek ve dayanışma mücadelesi dünyada başarıya ulaşsın. Emek harcayanlar hak edenler mutlu olsun. İşçinin sırtından, emeğinden geçinen rantçılar yeşermesin diyoruz.
