Dağdaki- Kentteki kardeşleri vurduranların Dikkatine!...Kürt sorunun ülkenin birinci sorunu olduğu konusunda geniş bir mutabakat sağlanmıştır. Ülkede yaşayan 75 milyona yakın insanlarımızın büyük bir bölümü bu sorunun çözülmesinden yanadırlar. Bakınız 100’lerce TV kanallarının büyük bölümü hemen hemen her gece Kürt sorunu üzerinde oturum, röportaj ve haber programı yapmaktadırlar.Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan iki yıl önce Diyarbakır’daki bir mitinginde Türkiye de Kürt sorunu vardır. Bu sorun hepimizindir ilk önce benim sorunumdur demişti.
Bu gün Başbakanın etrafını saran bazı küçük beyinliler Başbakana mahalle baskısı uygulayarak sorunun çözümünü engellemeye çalışmaktadırlar. Ayrıca bu ülkenin içinde ve dışında yaşayan ve her taraftaki rantçılar sorunun çözülmesini istememektedirler.
Öyle ya ülke genelinde hiçbir baltaya sap olamayan vurguncu anlayıştaki beyincikler neden sorunun çözülmesini istesinler ki.Başkent’ten, Hakkari’ye, Edirne’ye kadar eğilerek, yalakalık yaparak hak etmediği yere gelen vurguncular neden barış ortamını istesin. Günümüze uyan Ege bölgesindeki şu tekerlemeye bakınız hep söyler dururuz:
EĞİLİR BAŞLAR EĞİLİR BAŞLAR
EĞİLDİKÇE BAŞLAR BAŞ OLUR BAŞLAR
BAŞ OLDUKÇA BU BAŞLAR BOŞ OLUR BAŞLAR
Eğile eğile makama, mevkiye, gelmiş. Büyük RANT elde etmiş olanlar neden Başbakanı rahat bıraksınlar. Mal sahibi hırsızı yakalasın da elde bir şeyler kalmasın diye mi? Her noktada ve her kesimde bugün rantçılar devrededirler. Gencecik insanların ölümüne vicdanları sızlamadan sebep olmaktadırlar. Bu gün ölen ASKER, POLİS, KORUCU, PKK’li, sivil ve de görevli olanların tamamı bu ülke vatandaşı bizim çocuklarımızdır. Ne hazindir ki ailenin bir çocuğu orduda asker diğer bir çocuğu yani kardeşi dağda PKK’de
EL İNSAF: Aynı ailenin çocukları hem polis, asker, hem PKK’li karşılıklı fırsat kollayıp eylem veya operasyon ile birbirini öldürmeye devam etsinler. Bizlerde sorunun çözümünü engelleyip ölümlerin devamına sebep olalım. Bu öldürmelere sebep olanlar: ALLAH’TAN korkun Peygamberden utanın bu gencecik insanların öldürülmeleri üzerine nasıl rant elde edersiniz. Bu haram lokma ile, bu kan parası ile nasıl rahat edebiliyorsunuz.
NEDİR BU KÜRT SORUNU:
- Bu ülkenin asli vatandaşı olan binlerce yıl birlikte yaşamış, birlikte bu ülke ve bu halk için savaşan insanları kabullenmektir.
- Kabullenmeyen mi var diyeceksiniz.
- Kürt kökenli vatandaşların kendi ana dili ile eğitim yapmalarına ambargo koyarsanız tabi ki kabullenmemiş olursunuz.
- Evren yasası ile Kürtçeyi yasak dil ilan ederseniz elbette ki kabullenmemiş olursunuz.
- Ülkenin resmi ve özel yaşantısında bu gün kabul edilen Kürtçenin bazı yargı organlarında bilinmeyen bir dil ibaresini kullanılması ne kadar yanlıştır.
- Kendi kültürünü, folklörünü yaşamasını engellerseniz tabi ki kabullenmemiş olursunuz.
- Bunlara bağlantılı ve bunların sonucu olarak
Bölgelerarası geri kalmışlık farklılığından ÖSYM’de ve KPSS’de haliyle geri kalıyorlar bölgenin gençleri. İşsiz ve aşsız kalıyorlar insanlarımız. 21. yüzyılın çağdaş yaşam koşullarından uzak; amma iletişim devrimleri ile her şeyi görüp, okuyup bilen bir mağduriyet oluşuyor insanlarda.Teknolojinin tüm yeniliklerini TV’den, gazetelerden ve internet ortamından okuyor, görüyor ve biliyor ancak bunları yaşayamıyorlar. Bunun sonunda da her alanda uçurum oluşuyor.
En basit ve en kısa bir açıklama ile Kürt sorunu:
- Ülkede tam demokrasi eksikliğidir.
- Eşit olmayan yurttaşlık uygulamasıdır.
- Allah’ın vergisi olan KÖKEN-DİL ve İNANÇLARI, özgürce yaşamanın engelleri ve ambargolarıdır.
- Bölgeler ve insanlar arasındaki geri kalmışlık farklılıklarının her geçen gün artmasıdır.
Bir devletin vatandaşlarına köken, dil, inanç bölge mezhep farklılıklarını gidermeye yönelik çalışmalarını engellemektir Kürt sorunu. Hakkari’den Başkent’te sesleniyoruz. Bu ülkeyi bölmek isteyen yok Vatandaşın ihtiyaç duyduğu sorunları çözmek. insanca yaşamak için gerekli olan koşulları, yatırımları ve hizmetleri yapmak vatana ihanet değildir. Öldürmekle, tutuklamakla, inkarla ve inatla bu sorun çözülmedi. Kürt sorunu ne savaşla çözülür ne ceza ile ne de hüküm ile.
- İşte 1937 ve 1938’deki başbakanın dediği Dersim katliamı.
- İşte 12 Eylül dönemin 100 binlerce tutuklamaları.
- İşte Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze 90 yıllık inkar ve imha yönetimi
- Bunlar sorunu çözmedi.
- Hakkari’den Başkentte:
- Kişi temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırınız.
- Din, dil, mezhep, köken farklılıklarını Kültür zenginliği kabul edip eşit yurttaşlık: yasa, yönetmenlik ve anlayışını hakim kılınız.
- Biri dağda biri düz ovada birbirini öldürmeye görevli yersiz haksız anlayışı kaldırmak için AF yasasını getiriniz.
Bugün öfkeli olan 10 binlerce şehit ailelerine yenilerini eklemeyelim. Kürt sorunu demokrasi hoş görü ve barış ortamı ile çözüm bulunur. Şiddet, baskı, öldürme, tutuklama ile çözüm bulunmuyor her şey çok açık ortada. Sayın Başbakanı rahat bırakınız rantçılar sonra hep beraber zarar ederiz.
Yazıktır bu gencecik ölen insanlara
Yazıktır kaybolan gelir kaynaklarımıza.
Yazıktır bu ülkeye diyoruz.
Başbakanı yanıltanlar, etrafını saranlar, düşüncelerine ambargo uygulamaya çalışanlar, hoşgörü anlayışını engelliyenler, çekin elinizi susturun dilinizi rahat bırakın Başbakanı bu sorun çözülmeden bu ülkede rahat bulunmaz.