Abdurrahman Keskin

Abdurrahman Keskin

Nereden buldun bu serveti

Nereden buldun bu serveti

Bu gün ülkemizin hemen hemen her köşesinde yolsuzluklar ile ilgili iddialar gündemden düşmemektedir. Toplumumuzda artık nereden nasıl bir vurgun vururum düşüncesi güncelleşmiş bir konu haline gelmiştir. Bazı insanlarımızın doğal ve ayıplanmayan hayali haline gelmiştir adeta vurgunculuk hırsızlık. Özellikle vurgun vuranların geçici veya sürekli olsun sıkıntılara düşmemesi veya yargılanmaması, yargılanma esnasındaki muhtemel delil eksikliği ile ceza almaması vurgunculuğu özendirici hale getirmektedir.


Ancak unutulmaması gereken bir gerçek şu:

Vurgun vuranlar sağduyu sahibi herkesin vicdanında mahkûm olmaktadırlar. İlahi adaletin pençesinden kurtulmayacaklardır. Bunu herkes bilmeli.
Ülkemizde bunca yeni yasal düzenlemelere rağmen yeni buluş ve gelişmelere rağmen bir türlü refah düzeyini yakalayamamaktayız.
Bu ülkede başlıca temel sorunların başında eğitimsizlik, işsizlik ve bölgeler arası dengesizlik gelmektedir. Buna bağlı olarak yatırımsızlık ve milli gelir dağılımındaki adaletsizlikte huzursuzluk getirmektedir. Tüm bu eksikliklerin başlıca nedeni yolsuzluklar, vurgun düzeni ve buna bağlantılı olarak ta yatırımların yavaşlaması gelmektedir. Ülke genelinde siyasiler ve üst düzey bürokratların hakkındaki yolsuzluk iddiaları toplumda büyük bir güven bunalımı yaratmaktadır.
Dünya demokrasilerinde partiler seçmenler ve ideolojilerin yerli yerine oturduğu toplumlarda, yeni kurulan partiler erken büyüyüp hemen iktidar olmazlar. Ayrıca parlamentolarda rakamsal olarak güçlü iktidar oldukları halde bir veya iki dönem sonra parlamento dışı kalmazlar. Örneğin Amerika, Almanya, Fransa da, İngiltere de 100 yıllarca güçlü iktidar güçlü muhalefetle oluşur meclisleri. Yerlerini kıl payı fark ile değiştirirler seçimlerde.
Ülkemizde kısa dönemde iktidar olup kısa dönemde parlamento dışında kalmanın nedeni seçilmişler ve seçilmişlerin atadıkların bürokratlara olan güvensizlikten kaynaklanmaktadır.

 

Sonuç olarak seçilmişlerin ve onların getirdikleri siyasi bürokratların hesap vermemesinin sonucudur bu tüm aksaklıklar.
Parlamenter halka hesap vermelidir. Bu ülkede vekiller servetlerini nereden bulduklarını meşru kaynakları ile ASİLİNE yani halka açıklamalıdır.


Devlette, servetleri araştıran, meşruluğunu kanıtlayan, vergilendirmeye yönlendiren ciddi bir kuruluş oluşturmalıdır.

Vekiller yani tüm seçilmişler hesap vermiyor ise bu kuruluş bu görevi üstlenmelidir.

ÇOK AÇIK BİR İFADE İLE GEÇMİŞE DOĞRU 40 YIL ÖNCESİNDEN GÜNÜMÜZE SEÇİLMİŞLER İLE SEÇİLMİŞLERİN ATADIKLARI SERVETLERİNİ VE KAYNAKLARINI AÇIKLAMALIDIRLAR
- Bu gün Hakkari'nin seçilmişleri ile atanmışları çok değil 40 yıl demiştim ama bunu 20 yıla indirelim

- 20 yıl geriye doğru nerden bulduğunu bu servetini açıklamalıdır.

- Hakkari' de Van'da Ankara'da Antalya'da Mersin'de kendi adımıza eş ve çocuklarımızı, enişte, damat, birader ve yeğenlerimiz adına yazdırdığımız mal varlığımızı da açıklıyalım.

 - Bu gün olmazsa da sonunda açıklamak zorunda kalacağız

 - %50 ye yaklaşan oylarla iktidar olan AKP anketlerde %30'lara düşmüş ise yolsuzluk iddia ve şaibelerindendir.

 - Bu halk ne sağırdır ne de kör.

   Hesap sormasını bilir. Eninde sonunda hesap ortaya çıkacaktır.

 

 

 Geliniz mal varlığımızı açıklayalım.


NEREDEN BULDUN BU SERVETİ;

Sorusuna muhatap olacaklarını kesin olarak bilmelidirler. O zaman vurgun düzeni durur herkese yetecek kadar AŞ ve İŞ bulunur.

 O zaman işsizlik oranı %15 lerin yarısı veya daha altındaki rakamlara düşer.


 Bölgeler arası dengesizlik yatırımlarla özel plan ve programlarla ortadan kalkar.

 - Eğer vurgun düzeni devam ederse işsizlik oranı %15 lerin üstünde olur.

 - Bölgeler arası eşitsizlik artar. Kişi başına düşen milli gelirdeki adaletsizlik katlanarak büyür

 - Toplumun kesimleri arasında uçurumlar oluşur.

 - Bu günkü sıkıntılar, krizler, dengesizlikler, adaletsizlilik yaşanır.


Şimdi saygı değer okurlar bana sen Abdurrahman KESKİN olarak iki dönem reislik yaptın Hakkâri de hep üst düzey politikacı oldun..

Sende vurgun vurmuşsundur diyenler de olur.

AÇIKCA İFADE EDİYORUM.

1977- 1980 ve 1994 – 1999 olmak
üzere iki dönem Belediye Başkanlığı yaptım Hakkâri ilinde. Geriye doğru 40 yıl öncesinden bu güne Hakkari merkez ilçesindeki babamdan MİRAS kalan mal varlığımın dışında 40 yılda Hakkâri merkezde 2 katlı bir ev, Hakkâri de 2 katlı bir dükkân 1997 model bir de Mersedes otomobil sahibi olmuşum. Bunların dışında tüm ülkede ve dünyada kendi adıma, eşimin adına, çocuklarımın adına, torunlarımın adına kayıtlı bulunan tüm mal mülk ve ne servetim varsa isteyen iddia eden herkese NOTER aracığı ile devretmeye hazırım.

Çünkü ülkede ve dünyanın hiçbir yerinde Hakkâri merkez ilçesi dışında hiçbir varlığım yoktur.


Belediye Başkanlığı döneminde yolsuzluktan dolayı soruşturma ve yargılanma bir tarafa dursun bir tek soruya dahi muhatap olmayan Türkiye deki çok az sayıdaki Belediye Başkanlarından biriyim.

Bu ülkede her siyasi kişi her üst düzey bürokrat elindeki serveti nereden bulduğunu açıklamalıdır. Sonuçta bu ülkede bu toplum mutlaka bu hesap verme işlevini bir gün gündeme getirecektir. Önümüzdeki dönemlerde yeniden oluşacak TBMM, Türkiye parti liderleri meclisi iddia ve uygulamasından çıkacaktır.

Parti ve parti liderlerine karşı olan güvensizlik ve isyan bu uygulamaların sonucudır. Bu ülkede yolsuzlukların önü alındığı gün, vurgun düzenine son verildiği gün Türkiye huzura kavuşacaktır.

- Bu ülkede o zaman refah düzeyi yükselecektir.

- Bölgeler arası dengesizlik kalkacak milli gelirdeki adaletsiz dağılım sona erecektir.

- Bu ülkenin ne AB ye nede ABD ye ihtiyacı kalmayacaktır.

Bir Daha Soralım


NE ZAMAN?
BU SERVETİ NEREDEN
buldun olgusu, sorusu soruşturması yasalara gündeme ve belleklere yerleştirildiği gün. Namuslu bir düzende bu ülke ve bu ülkenin nimetleri herkese yeter artar bile yeter ki yolsuzluk ve vurgun düzenine SON VERELİM

Bu yazı toplam 45041 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdurrahman Keskin Arşivi

DAVAN AŞKIMIZDIR

22 Aralık 2015 Salı 10:23

Hakkari'yi yönetenlere

27 Aralık 2012 Perşembe 17:41

Açlık Grevi İnatlaşma ve Çözüm

31 Ekim 2012 Çarşamba 21:17

Yetti artık bu gereksiz gündem

22 Ekim 2012 Pazartesi 16:20

Güçlü Devlet demek,,,?

29 Eylül 2012 Cumartesi 21:41

Başbakanın dostları Düşman'mı?

24 Eylül 2012 Pazartesi 16:09

Yakışmadı Sayın Başkenttekiler

13 Eylül 2012 Perşembe 13:36

Başkentte Kürt Sorunu Böyle Çözülemez

04 Ağustos 2012 Cumartesi 17:55