Demokrasi ile yönetilen ülkelerde kişi hak ve özgürlükleri vardır. Bu ona sınırsız bir özgürlük vermez. Böyle bir özgürlük düşünülemeyeceği gibi böyle bir özgürlükte özgürlük değil karışıklık ve anarşi getirir. Çünkü kişi başkasının özgürlük alanına girmediği müddetçe özgürdür. Hakkını savunur, eylemini yapar ve doya doya özgürlüğünü yaşar. Başkasının özgürlük alanına girdiğinde ise suç işlemiş ve o kişinin kişi haklarına saldırıda bulunmuş olur. Bu da ceza gerektiren bir eyleme dönüşür.
Almanya Avrupa Topluluğu ülkeleri içerisinde demokrasi ile yönetilen ve kişi hak ve hürriyetlerinin tam gerçekleştiği bir ülke olarak bilinir.
Gerçekte öyle midir?
Geçen 16 Nisan Referandum öncesi bu ülkeye giden bakanlarımızın maruz kaldıkları kaba hareket ve hakaretler halen gözlerimizin önündedir. Türkiye’mizin Almanya’da bulunan milyonlara varan vatandaşlarına miting yapması yasaklanıyorsa ve bu gibi toplantılara izin verilmiyorsa bu ülkedeki demokrasi anlayışı nerede?
En son geçen hafta G20 zirvesi için Almanya’da bulunan ülkelerin cumhurbaşkanı ve başbakanlarının katıldığı toplantı öncesi Federal Meclis binası önünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Bakanı Putin ve Suudi Kralının resimlerinin bulunduğu bir pankart açılmış ve hakaretamiz cümleler sarf edilmiştir.
Bu ifadelerde kısaca Cumhurbaşkanımızın öldürülmesi istenmiş ve suikasta açık davetiyede bulunulmuştur. Bunun da bedellinin pankartın asılı bulunduğu lüks bir binek otonun hediye olarak verilmek istenmesidir. Ve en acısı da bu pankart açıldığında orada bulunan Alman güvenlik güçlerinin hiçbir müdahalede bulunmamaları ve es geçmeleridir.
Ülkeleri sevmeyebilirsiniz. Keza ülke yöneticilerinden nefret edebilirsiniz. O ülke halklarından hoşnut olmayabilirsiniz. Ama bu size onlara hakaret etme, onları suikasta kurban verme ve onlara suikastı özendirme hakkı vermez.
Bu eylemde bulunan kişiler eğer gözünüzün önünde bu eylemleri yapıyor ve sizlerde hiçbir müdahalede bulunmuyorsanız sizlerde bu suça ortak değil misiniz?
Bir ülkenin Cumhurbaşkanına açık açık suikast ihbarı yapılacak ve siz buna bile bile rıza gösterecek ve bunu demokrasi ve özgürlükler kategorisine sokacaksınız.
Bu mu sizin demokrasi anlayışınız?
Bu mu sizin özgürlükleriniz?
Merkel Türkiye’ye gelse ve Ankara’da Meclis binasının önünde böyle bir pankart asılsa tepkiniz ne olurdu?
Tüm Avrupa Birliği ülkeleri ağız birliği etmişçesine Türkiye’ye demediğinizi bırakmaz mıydınız?
Ama bunu size çok görmüyoruz.
Her ne kadar demokrasi ve özgürlükler diyorsanız da işinize geldiğinde demokrasi ve özgürlük ve yine işinize gelmediğinde despot ve diktatör demeniz sizin tabiatınız gereği.
Mısırda darbe ile işbaşına gelen Sisi’ye kımızı halılar döşeyerek karşıla ve Türkiye’de halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’a 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bir destek mesajı yayınlama ve bunu yapanları kınama.
Bunlar sizin demokrasi ve özgürlüklerinizin turnusol kâğıtlarıdır.
Fazla söze ne hacet!
