Uçuk bir soru sorduğumun farkındayım.
Siyaset hizmet için yapılır diyenler olduğu kadar her siyaset ve siyasetçinin hizmet üretmediğini ve hizmet yapamadığını söyleyenlerde çıkmaktadır.
Siyasetçinin ana görevi nedir?
Hizmet için siyasetin hangi tarafında bulunmalı ve hizmeti en iyi halka nasıl ulaştırabilir siyasetçi?
Yerel dediğimiz mahalli idareler yani belediyeler hizmetin özellikle halka en iyi bir şekilde yansıtıldığı yerlerdir.
Belediye başkanlığına seçilen kişi seçildiği yöreye hizmet sunmak ve o yöre halkının ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür.
Hangi partiden olursa olsun öncelikli görevinin “Yöre Halkına Hizmet” olduğunu unutmamalı ve bu uğurda çabalar içerisinde olmalıdır.
Belediyeler özellikle iktidar partisi tarafından kazanılmışsa o yöre halkına hizmetin daha kolay gittiği ve ödenek konusunda bir sıkıntısının olmadığı kanıtlanmış bir gerçektir.
Muhalefetin kazandığı belediyeler çeşitli imkânsızlıklar içerisinde ve ödenek sıkıntısı başta olmak üzere hizmetlerine bir kılıf ve bahane uydurmakta ve bazen de haklı gerekçeleri sıralamaktadırlar.
Hakkâri gibi geri kalmış ve hizmete susamış yörelerde iktidar partisi belediyelerin kazanması bu halk için çok daha elzemdir.
15-16 yıl muhalefette bulunan bir partinin belediyesi olarak Hakkâri’de yapılanlar ortadadır.
İllaki ben kazanayım ama hizmet olmasın veya kısıtlı olsun düşüncesi sakat bir düşüncedir.
Çıkmaz sokak durumundaki bu yer neden hala kabuğunu kıramamış ve Türkiye’nin en mahrum ve yaşanmaz kenti durumuna düşmüşse burada şapkamızı önümüze alıp bir nebze düşünmemiz gerekmektedir.
Bizler çok çektik. Bizden önce babalarımız çok çekti. Ama bizler çektik diye çocuklarımız ve torunlarımızın da çekmek gibi bir cezaları ve sıkıntıları olmamalı düşüncesindeyiz.
Başka yerler belediye hizmetlerinin alasını yapıp, daha fazla bu halkı nasıl daha rahat yaşatır ve insanca yaşama kavuştururum düşünce ve projelerindeyken bizlerin halen belediye hizmetlerinden tam olarak yararlanmamamız üzerinde çok düşünmemiz gerekir.
Neden seçilen başkanlar buradaki halkın isteklerini, beklentilerini kısacası belediye hizmetlerinin “B”sini bile neden başaramadılar?
Belediye hisselerine düşen ödeneklerde bir kesinti olmamasına rağmen niçin bu kadar çaresiz ve yetersiz kaldılar?
Gelen ödenek haricinde hazırladıkları herhangi bir proje rahat olarak kabul görüyor mu? Bunun için talepte bulundukları ödenek rahat çıkabiliyor mu?
İktidarda olmayan belediyelerde böylesi projelerde rahat kabul görme ve ödeneklerin çıkmaması bilinen gerçeklerdendir.
Son iki yılda Hakkâri’de her ne kadar Kayyum olarak atanan bir Belediye Başkanı varsa da iktidar partisi olan Ak Partinin yaptığı yardım ve verdiği ödenekler ortadadır.
Siyaseti Ankara’da TBMM’ne bırakmalı, yerelde Hakkâri Halkına “Hizmet” için çalışmalıyız.
