7. Kolordu Komutanı Korgeneral Cemalettin Altınoktan sınırın sıfır noktasındaki köylülerin bize nüfus memuru gönderin çocuklarımız yazılmamış nasıl askere gidecekler diyen Barani Amcayı yazmıştık.

 Birde bölge halkının geçmişteki sadakat anlayışı için öyküyü yazalım. Geçmiş yıllarda köylerimiz arasında mera ve yayla ihtilafları fazla idi.  Köylerimizin birinde Ahmet efendinin oğlu Şehmuz askerde iken izinli gelmiş, tesadüf bu ya… Komşu köyle kavga başlamış haber gelmiş köyün bütün erkekleri kavga için koşarlar. Bizim buralarda Şehmuz adına “ŞEHO” derler. Tabii ki izinli gelen Şehoda her kes gibi koşmuş.

 Şehonun annesi Şehonun arkasından feryat edip oğlum Şeho, oğlum Şeho sen gel gitme sana bir kurşun değer sonra senin askerliğin yarıda kalıp yanar diye bağırmış.  

 Değerli okurlar Hakkari'de oğlunun askerliğini sağlığından daha önemli tutan bir annenin anlayışını kim nerede bulabilir. Dünyada emsali yoktur.

            Bu gün anneler ne için ağlıyor?

            Dünkü yazımızda kutsal devlet anlayışından söz etmiştik.

            Günümüz dünyasının geri kalmış bölgelerinde birey her türlü yaşam koşullarını devletten bekler. İş, aş, eğitim, yol, su ve elektrik hasılı kaynaklarını devletten bekler.

25-30 yaşlarına kadar gelen genç nüfuslu bölgemizdeki insanlar devletten beklentilerini bulamayınca, umutlarını yitirir her türlü yanlışa, kötülüğe, yandaş olurlar.  “Bu Benin Devletimdir” Bayrağıma selam duran, askerlik dönemini iple çeken insanlar devletinden umudunu kesince kimse kusura bakmasın her türlü kötülüğe bulaşır.

SORUN NERDE: Sorun Demokratik taleplerin önündeki engellerde.

SORUN: Kendi özgür iradesi ile kökenini, dini inancını, kültürünü, tarihini, yaşama önündeki engellerdedir.

SORUN: Milli gelir paylaşımındaki uçuruma varan dengesizliktedir.

SORUN: Yaşamı boyunca kendi imkan ve kaynakları ile okuma imkanına sahip olamayan, umutlarını yitiren, gençlerin yaşam mücadelesindedir.

SORUN: Ülke genelinde %15'lere varan Doğu Anadolu'da %25'leri aşan işsizliktedir.

SORUN: Yer altı ve yer üstü kaynaklarının kullanılmamasındandır.

SORUN: BUGÜN İÇİN ÇÖZÜMLENEN AMA BİRKAÇ YIL ÖNCESİNE KADAR TEDAVİ PARASI İÇİN HASTANEDE REHİN TUTULAN İNSANLARIN DRAMINDADIR.

SORUN: Halen insanca yaşama koşulları oluşmayan kırsaldaki insanların kentlere göç etmesindedir.

SORUN: Hepsinden önemlisi: Adil bir adalet anlayışının (İLİMİZ HARİÇ) insanların belleğinde yer almamasındandır. İlimiz hariç dedik, geçmişten günümüze Hakkari'de adalet mekanizmasına güven her zaman tam anlamı ile yaşanmıştır.

SORUN: Güven Bulanımdadır. İnsanlar bu gününden çok mutsuz yaşamakta, yarınlarından da hiç umutlu olmamalarındandır.

SORUN: Köşe başlarına oturup devletin malını, gelirlerini, kişisel ikbal ve makamları için har vurup harman savurur gibi ceplerine indiren bazı seçilmişler ile atanmışlardadır.

 Tüm bu saydıklarımız aksak, eksik, haksız, adaletsiz, güvensiz, bir yaşamın sürdürüyor olmasındandır.  Bu adaletsiz dağıtımın yanında toplumca üretime yönelmemizdendir.

 Türk Silahlı Kuvvetlerinin başındaki komutanlarda söylüyor. PKK mücadelesi sadece silahla olmaz.  Dağa gitmenin önünü kesmeli. “Bu Benim Devletimdir” Ben bu devletin yurttaşıyım, sorunlarımı devlet elbette çözer anlayışının hakim olmasını herkes görmelidir. Devletin imkanlarından yararlanma sırası banada gelir anlayışı belirlenmelidir.         Devletinden tüm umutlarını kesen toplum anlayışına son verilmelidir.