• BIST 9451.37
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 13 °C

Bizim hiç mi suçumuz yok?

H. Aziz Hatipoğlu

Hikâyeyi bilirsiniz. Hani Nasrettin Hocanın evine hırsız dadanmış ta ne var ne yok götürmüştü. Komşuları toplanıp Hocaya veryansın ediyorlar.

“Hocam neden kapı, pencereyi iyi kapatmadın” “Hocam neden uykun o kadar derin!” “Hocam neden tedbirini almadın?” diye çıkışmışlar. Komşularının bu ardı arkası kesilmeyen suçlamalarıyla tepesi atan Hoca Nasrettin “Yahu komşular tüm hata bende de hırsızın hiç mi suçu yok?” diye komşularını susturur.

Cumhurbaşkanının “Hakkâri Yüksekova’ya taşınacak” sözüyle çoğu Hakkârili olarak çok kızmış, sitem etmiş, feveranda bulunmuş ve haksızlığa uğradığımızı dile getirmiştik.

Peki, Cumhurbaşkanı bunu söylerken biz Hakkârililer olarak, burada yaşayan politikacısı, esnafı, tüccarı, işadamı, memuru, öğretmeni, doktoru, avukatı, köylüsü kentlisi olarak bizim hiç mi suçumuz yok?

İsterseniz bugün çuvaldızı kendimize batıralım.

Siz politikacılar, siyasiler, seçilmiş belediye başkanları ve milletvekilleri ile belediye ve il genel meclisi üyeler olarak sizler bu il için neler yaptınız?

Eğer 80 yıllık il halen alt yapıdan mahrumsa, halen içme suyu doğru dürüst akmıyorsa, halen koalisyondan çoğu yerler mahrumsa ve halen yollar çamur deryası, toz toprak içerisinde ise söyler misiniz ve asfalt adını sadece sözlükte buluyorsak bu il için kısacası Hakkâri iliniz için neler yaptınız?

Kendinizi sorguluyor musunuz? Bu kalıcı eserim. Şu yatırımı, şu hizmeti ben yaptım. Hakkâri halkı benim sayemde şu, şu medeniyet nimetlerinden yararlanıyor. Şu an için acaba hanginizin vicdanı rahat?

Belediye hizmetlerinden neden sınıfta kaldınız? Belediye Meclis ve il Genel Meclis üyeleri olarak Hakkâri’nin kalkınması ve hizmetlere kavuşması için neler önerdiniz? Hangilerini yerine getirdiniz?Oralar vakit geçirme yerleri miydi? Halktan oy isterken ve alırken söz verdiklerinizden neleri gerçekleştirdiniz? Kendinizi sorguya çekiyor musunuz?

Hep söylerler. Ankara’da bulunan doğulu vekiller Başbakan veya bakanlarla görüşme talebinde bulunduklarında onları hemen kabul edip görüşmeleri sağlanıyormuş. Buna şahit olan çoğu batı illerinin milletvekilleri başbakan ve bakanlara sitemlerde bulunuyorlarmış. Efendim, bizler daha önce geldik. Onlar bizden sonra gelmelerine rağmen onları kabul edip bizleri neden erteliyorsunuz.

Niye?Diye.

Başbakan ve bakanların cevabı kısa ve bir o kadar düşündürücü olmuştur.

Sizler koltuklarınızın altında dosyalarla gelip illeriniz için yatırımlar ve hizmetler için geliyorsunuz. Onlar ise tayin ve eş dost ataması için geliyor. Ve görüşmelerimiz kısa sürüyor. O yüzden sizleri bekletip onları daha önce alıyoruz. Sizin görüşmeleriniz uzun sürüyor da ondan.

Kısadan hisse.

Eğer böyle değilse bunca milletvekillerimizden hangisinde kalıcı bir eser ve hizmet kaldı? Hakkâri’nin bugünkü durumunda bulunmasında sizlerin hiç mi suçu yok?

O koltuklar sıcak ve maaşlarda ballıydı. Gerçi o koltuklar çoktan gitti ama ballı maaşları almaya devam ediyorsunuz. Hakkâri halkına ise çile ve çektikleri kaldı.

Siz iş adamlarımız! Batıya yaptığınız yatırımın onda birini iliniz Hakkâri’ye yapsaydınız Hakkâri bugünkü konumunda mı olurdu? Şehirleşme babında daha yukarılarda ve yaşanabilir ve hizmet gören bir yer olmaz mıydı? Buradan kazandıklarınızın bir kısmını burada harcamanız ve buradaki halka hizmet olarak sunmanız gerekmez miydi?

Nerde bir özel hastaneniz? Nerede bir özel kolej veya lise kısacası okulunuz? Nerede bir fabrikanız, işletme tesisiniz? Nerede ulaşım araçlarınız? Nerede onlarca işçi çalıştıracak iş yerleriniz? Nerede cami ve Hayratlarınız?

Burada para kazan ve yatırımı batıya yapıp orada gününü gün et.

Hakkâri’nin bugünkü konumunda olmasında sizlerin de hiç mi suçu yok?

Siz esnaf ve tüccarlarımız! Buradan kazandıklarınızı yine burada yatırıma dönüştüremez miydiniz? Bire aldıklarınızı ona satmanın ve pahalılık yaratmanın çok mu faydası oldu bu il’e?

Birkaç anonim veya limitet şirketi kurarak Hakkâri iline çoğu yatırımı gerçekleştiremez miydiniz?Hep tüketim toplumundan üretime de geçemez miydiniz? Yatırım ve istihdama yönelik bir birliktelik sağlayamaz mıydınız? Hakkâri’nin bugünkü dar kabuğuna sığınmasında sizlerin de hiç mi suçu yok?

İzmir’de 5000 kişi birleşim bir anonim şirketi kurarak yatırım yapıyorsa sizler Hakkâri’deki onlarca esnaf ve tüccar birleşip şirket kurup Hakkâri’ye yatırım yapamaz mıydınız? Burada onlarca insana istihdama yönelik iş kuramaz mıydınız? Maden kaynayan Hakkâri dağlarında maden işletme tesislerini hayata geçiremez miydiniz? 

Sizlerin Hakkâri’nin bugünkü duruma düşmesinde hiç mi payı yok?

Siz sevgili öğretmen kardeşlerim! Okuyup öğretmen oldunuz ve iliniz olan Hakkâri’ye tayin yaptırdınız. İki-üç yıl öğretmenlik yaptıktan sonra müdür veya müdür yardımcılığı için gerekirse siyasileri devreye sokarak eğitimde geri planda kaldınız.

Bu halka vefa borcunu öğretmenlik mesleğinde en az 10-15 yıl kalıp buradaki halkın çocuklarına daha iyi eğitim kalitesini sunamaz mıydınız? Böylece Hakkâri’de eğitim kalitesini yükseltemez miydiniz? Sizlerin de Hakkâri’nin bu günkü konumunda olmasında suçunuz yok mu?

Siz amir ve memur kardeşlerim! Hakkâri’nin hizmete en layık il olma düşüncesini hayata geçirip daha bir gayretle ve şevkle çalışmalarınızı tamamlayamaz mıydınız? Benden sonra tufan sizlere kısacası Hakkâri’ye ne kazandırdı? Kendinizi sorguluyor musunuz?

Siz Hakkâri’de görev yapan Valiler! Burası yurdun en ücra yeri! Hizmete susamış ve hizmet bekliyor. Halkı, esnafı, tüccarı ve Sivil Toplum Örgütlerinden hangilerini çağırıp buradaki halka hizmeti yaygınlaştırdınız? Belediye ile niçin diyaloga girmediniz? Halkın refahı, mutluluğu ve hizmeti için hangi projeleri hayata geçirdiniz?

Öncelikli asayiş deyip diğerlerini yok mu saydınız? Şöyle halk arasına katılıp hatırladığınız veya adını unutmadığınız Valiler kimler? Diye sorsaydınız bu halka mal olmuş ve bu halk için hizmet etmiş bir iki vali haricinde hangi valilerin isimlerini duyardınız? Sizlerin de bu il için olumlu veya olumsuz bir katkınız olmadı mı?

Siz Müteahhit biraderlerim! Aldığınız ihaleleri kendi evinize ve kendinize yapıyormuşçasına sağlam, hilesiz, malzemeden kaçınmadan ve zamanında bitirseydiniz (işini sağlam yapan müteahhitleri tenzih ederim) Hakkâri bu günkü konumunda olur muydu?

Yapılan işler bir iki yılda dökülüyor, bozuluyorsa, harap oluyorsa sizin bu halka, bu İl’e sunduğunuz katkı nerede? Sizin bu ilin bugünkü konumunda olmasında payınız yok mu?

Siz Sayın Avukat kardeşlerim! Hepiniz değil ama özellikle köy tazminatlarında yüklü para alan avukatların bu ile bir yatırım yapma, aldıklarının bir kısmını bu halka iade etme kısacası bir istihdama yönelik faaliyete girişime gücünüz yetmez miydi? (Yatırım yapan bir iki avukatı tenzih ederim.) Sizin Hakkâri’nin bugünkü konumda olmasında payımız yok mu?

Köy tazminatlarını alan binlerle ifade edilen Köylü kardeşlerim! Köyleriniz boşaltılırken çok çektiniz. Çok sıkıntılar yaşadınız. Ama devlet boşalttığınız köylerinizin tazminatlarını fazlasıyla verdi. Aldığınız milyarları ne yaptınız? Ev ve araba haricinde hangi yatırıma dönüştürdünüz.

Paranızın çoğunu yakın illere götürmediniz mi? Birbirilerinize güven duymadınız veya o ortamı sağlayamadınız. Nerede gücü kısacası parayı birleştirip burada kurduğunuz bir sanayi tesisi veya işletmemiz? Sizlerin de hiç mi suçunuz yok Hakkâri’nin bu günkü duruma düşmesinde?

Kısacası Hakkâri’nin bu günkü duruma düşmesinde hepimizin olumlu ama olumsuz payı var.

 Sayın Cumhurbaşkanına kızdığımızın onda birini biz de kendimize sorup kendimize kızsak Sezar’ın Hakkını Sezar’a vermiş oluruz.

Yoksa yanılıyor muyum? 

Bu yazı toplam 3469 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Hakkari Haber TV | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel :
FEYZULLAH TAŞ- 0.(505) 440 39 66
SAVAŞ TAŞ - 0.(545) 864 4868
YUSUF TAŞ- 0.(544) 346 1740 | Haber Scripti: CM Bilişim