Hakkâri’deki resmi kurumlara bakanlıklardan birer yazı gönderilerek üç ay içerisinde Yüksekova’ya taşınmaları hususunda hazır olmaları istenmiş. Böylelikle fiilen Hakkâri’nin ilçe durumuna düşürülmesi ve Yüksekova’nın il durumuna yükseltilmesi başlamış oluyor.
Şu Mübarek Ramazan ayında şöyle Hakkâri Cadde ve sokaklarını bir gözlemlediniz mi?
Gerek gün içerisinde ve gerekse iftardan sonra halktaki tedirginlik, bezginlik, öfke, ne olacağını bilememe ve güven duygularını kaybetme tavan yapmış ve bir isyankârlık gözle görülür şekilde belirlenmektedir.
Ne yani!
Hakkâri’yi Yüksekova taşımakla (ki herhalde Yüksekova’ya Sümbül dağı taşınacak değil!) Cumhurbaşkanı buna resmi kurumların taşınması diyor- bu şehrin hayat damarlarının kesilmesi anlamına gelmiyor mu?
Köyler boşaltılmış, şehir nüfusunda patlama yaşanmış, hayvancılık ölmüş, ekili arazisi yok denecek kadar az, askeriyenin şehre girmesi -güvenlik gerekçesiyle- yasak ve şehrin ekonomisine sıfır katkısı var ve varsa yoksa bu ildeki memur ve işçi maaşlarında gözü olan ve hayat çarkları bunlarla dönen Hakkâri’de, bu memur ve işçileri de Yüksekova’ya kurumları vasıtasıyla taşırsanız söyler misiniz bu şehrin hayat damarlarını kesiyor ve ölüme terk etmiyor musunuz?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk olacak şekilde iki ilin ilçe durumuna düşürülmesi hangi gerekçelerle halka anlatılacak?
“ Buraların şehir yapılması hata” sözünden sonra yıllardır bu şehirlerde yaşayan halkın günahı ne?
Buraları ilçe durumuna düşürdükten sonra buralardaki halka bir seçenek sundunuz mu?
Onların onayını ve olurunu aldınız mı?
Onları daha iyi hayat şartlarına taşıyacak ne gibi tedbir ve önlemler aldınız?
Onlara bu konuda hangi seçenekler sundunuz?
Yıllardır varını yoğunu ortaya koyarak ve bu ilin kalkınmasına bir nebze olsun katkı sunmak amacıyla yatırımını yapan esnaf, tüccar ve iş adamına affedersiniz -enayi- demek anlamına gelmiyor mu bu kararınız?
Devlet yıllardır buraya güvenlik tedbirleri haricinde hangi yatırımı yaptı?
İstihdama yönelik hangi yatırımlara destek verdi?
Yoksa ne haliniz varsa görün tabirinden öte bir durum sergilemediniz mi?
Kapılarda ticaret çok dar kapsamda kısacası hemen hemen yasak düzeyinde.
Yaylalara çıkmak yasakla hayvancılığı bitirdiniz.
Çeşitli yasak bölgeler haricinde bu halka nefes aldıracak neler yapıldı?
Devletine bağlı ve bir o kadar vatansever olan bu halkı devlete düşman ve küstürmekle neler kazanabiliriz?
Şimdi yeni bir sloganımız var Sayın Cumhurbaşkanının kararından sonra.
Yüksekova’yı il yapın ama Hakkâri de il kalsın.
Böylesi daha hayırlı olmaz mı?
